Ondan önceki hafta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ezberleri bozan bir çağrı yapmıştı. 43 hafta sonra İmralı ile görüşme gerçekleşmiş, Öcalan sorumluluk üstlenebileceğini söylemişti.
İklim değişmişti. Çözümü konuşuyorduk.
Sonra TUSAŞ saldırısı geldi. Esenyurt Belediyesi’ne kayyum ataması geldi.
KAYYUM SÜRECEK
Haftaya ise güne DEM Partili Mardin, Batman ve Halfeti Belediyesine kayyum ataması ile başladık. Bu bir başlangıç gibi gözüküyor. PKK ile ilişkisi tespit edilen belediye başkanlarının görevden alınacağı, yerlerine kayyum atanacağı söyleniyor. Ama PKK ile ilişkisi olmayan DEM Partili belediye başkanlarının görevlerine devam edeceği ifade ediliyor. Yani bir süre her sabah yeni bir kayyum haberiyle uyanabiliriz.
GÜNDEM DEĞİŞECEK
Haftaya bambaşka bir gündemimiz olacak. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Yazımın ilerleyen bölümlerinde paylaşacağım. Tam anlamıyla bir geçiş döneminden geçiyoruz. Siyasette dengeler değişiyor.
CUMHURBAŞKANI’NIN GEZİSİ
CHP ile DEM Parti’yi yakınlaştırdı. İki parti Esenyurt’ta ortak miting düzenledi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP’nin otobüsünün üstüne çıkıp konuşma yaptı. Ama aynı zamanda CHP içindeki ayrışmayı da ortaya çıkardı.
Milliyetçi çizgileriyle tanınan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal ve Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan net bir tavır koydular.
SÜREÇ GERİ PLANA DÜŞTÜ
Bu arada MHP Lideri Bahçeli’nin çağrısı üzerine başlayan yeni sürecin de geri plana düşmesine neden oldu. Bahçeli’nin çağrısı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle başka bir iklime girmiştik, Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla birlikte gündem değişti.
24 SAAT BEKLEDİLER
Esenyurt Belediyesi’ne yapılan operasyondan sonra CHP, ilk 24 saat “ne çıkacak bekleyelim” modundaydı. Ahmet Özer’in DEM kökenli olması nedeniyle PKK’yla ilişkisine dair kanıtlar ortaya çıkarsa zor durumda kalmak istemiyorlardı. Ekrem İmamoğlu bastırınca Özgür Özel de ondan daha şahin bir rol üstlendi. Böylece Antalya kampı iptal edilip, CHP milletvekilleri İstanbul’da toplandı. 15 gün süreyle bir parti yöneticisi ve 4 milletvekilinin nöbet tutması kararı alındı. Güne Silivri Cezaevi’nde Ahmet Özer’i ziyaret ederek başlayacak, sonra Esenyurt Belediyesi’nin içindeki CHP grup odasına geçecekler.
NORMALLEŞME ELEŞTİRİSİ
Ne zaman ki Öcalan, terörün sonlandırılması ve PKK’nın lağvedilmesi konusunda misyon üstleneceği mesajını verdi. Kandil yan çizmeye başladı. Böylece “Takke düştü kel göründü”. Kandil’in Öcalan’ın ismini kitleleri harekete geçirmek için kullandığı ortaya çıktı.
ÖCALAN’IN MESAJI
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısının ardından DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili ve yeğeni Ömer Öcalan, 23 Ekim tarihinde İmralı’ya giderek Öcalan’la görüştü. Öcalan, yeğeni aracılığıyla gösterdiği mesajda yeni süreçte rol oynayabileceğini ifade etmişti. Ömer Öcalan, “Koşullar oluşursa, bu çatışmalı ve şiddet sürecini hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim. Bu güç bende var” dediğini açıklamıştı.
Ömer Öcalan’ın İmralı ziyaretinden sonra Öcalan’ın mesajlarını DEM Parti ve Kandil’e ilettiği bir sır değil.
KANDİL OYUN OYNUYOR
MHP lideri Bahçeli’nin şok edici çağrısından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’ye verdiği güçlü destekten ve Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği mesajdan sonra, terörün sonlandırılması ve PKK’nın tasfiyesi yönünde güçlü bir zemin oluşunca Kandil, silah bırakmamak için her türlü atraksiyonu yapmaya başladı.
DURAN KALKAN’IN AÇIKLAMASI
PKK’nın önde gelen isimlerinden olan
Erdoğan beklendiği gibi Bahçeli’ye destek açıklaması yaptı. Ama ondan öte yeni sürecin çerçevesini çizdiği tarihi bir konuşma yaptı. Süreci sağlam bir zemine oturttu.
KÜRT’ÜN DE TÜRK’ÜN DE CUMHURİYETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in 101. yıldönümü üzerinden kapsayıcı, kucaklayıcı bir Cumhuriyet tarifi yaptıktan sonra, “Bu Cumhuriyet, Türk’ün de Cumhuriyeti’dir; Türk’ün olduğu kadar elbette Kürt’ün de Cumhuriyeti’dir” dedi. Sonra sözü kendi dönemlerine getirdi. Kürtçe kaset dinlemenin yasak olduğu, OHAL uygulamalarının devam ettiği bir dönemde iktidar oldu AK Parti.
“Hak ve özgürlükleri genişletme konusunda en büyük adımları biz attık. Bunu yaparken dedik ki terörü ve terörün ürediği bataklığı kurutacağız; eşzamanlı olarak kardeşliği büyüteceğiz. Aradan geçen 22 yıl boyunca aynı minvalde, aynı istikamette sarsılmadan yürüdük, yürüyoruz. Türk ile Kürt’ün kardeşliğini büyütmek için, ne yapılması gerekiyorsa, nasıl yapılması gerekiyorsa, hemen hepsini yaptık, denedik, tecrübe ettik” dedi.
DUVAR
Erdoğan’ın devamındaki cümlesi çok manidardı. “Fakat her seferinde karşımıza bir duvar, bir ihanet, bir alçaklık çıktı. Sorundan beslenenler, sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler, terörün bitmesini istemediler. Şiddetten nemalananlar, şiddetin sona ermesine rıza göstermediler.
Kardeşliğin pekişmesiyle, Türkiye’nin her alanda büyüyeceğini görenler kardeşliğin önüne set çektiler, tuzaklar kurdular, gizli aparatlarını harekete geçirdiler. Emin olun, çok bedel ödedik, çok hayal kırıklığı yaşadık, çok ihanet gördük, hatta kelimenin tam anlamıyla sırtımızdan hançerlendik” diye konuştu.
ECEVİT DE
Erdoğan, Bahçeli’ye destek verecek mi, vermeyecek mi diye soruluyordu. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni sürece ilişkin olarak bugün AK Parti grubunda önemli açıklamalar yapması bekleniyordu. Erdoğan bugün konuşacak. Edindiğim bilgiye göre Bahçeli’ye destek verecek. Ama artık bugünü beklemeye gerek kalmadı.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen resepsiyonda yaptığı konuşmada Bahçeli’ye destek verdi. Erdoğan konuşurken Bahçeli ön sıralarda dikkatle dinliyordu. Erdoğan “Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların, bu geniş arka plan ışığında önyargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu yaklaşım, kadim devlet aklının, milletimizin binlerce yıllık tecrübesinden süzülüp gelen irfanının gereğidir” dedi.
TARTIŞMA BİTMİŞTİR
Nokta. Sanıyorum bugünkü grup konuşmasında Erdoğan, daha güçlü ifadelerle desteğini ortaya koyacak. Ama Erdoğan’ın bu sözlerinden sonra artık, Cumhurbaşkanının haberi var mıydı yok muydu, yeni süreci destekliyor mu desteklemiyor mu tartışması geride kalır.
İÇ CEPHE VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süredir ısrarla iç cephenin güçlendirilmesi vurgusu yapıyor. Dün şehitler verdiğimiz TUSAŞ’taki konuşmasında da aynı vurguyu yaptı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki konuşmasında da “Biz milletçe birliğimize ve beraberliğimize sahip çıkarak iç cepheyi sağlam tuttukça, ne terör örgütleri, ne de onları besleyip semirterek üzerimize salan şer güçleri emellerine ulaşamayacaktır” dedi.
CUMHURİYETİN EKSİKLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk tarihinden aldı sonra sözü Cumhuriyet’e getirdi.
Ama MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tüm ezlerberi bozan bir çıkış yaptı. Öcalan’a, Meclis’e gelerek DEM Parti grubunda terörün bittiğini ve PKK’nın tasfiye edildiğini açıklaması çağrısı yaptı. DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, 43 hafta sonra İmralı’ya giderek Öcalan’la görüştü.
MHP, terörle mücadele konusunda sınava tabi tutulmayacak bir parti. PKK karşıtlığında ise Devlet Bahçeli şüphe duyulmayacak bir lider. Ancak Meclis çatısı altında en radikal öneri de yine Bahçeli’den geldi. Bahçeli, bir anlamda buz kırıcı olarak hareket etti. Tüm şimşekleri üzerine çeken bir paratoner oldu. Bahçeli de 55 yıllık MHP müktesebatını bir kenara atacak değil. Ama Ortadoğu’da haritaların kanla çizildiği bir dönemde iç cephenin tahkim edilmesi adına ‘önce devletim sonra partim’ ilkesiyle hareket etti.
ERDOĞAN’DAN DESTEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bahçeli’ye destek verdi. “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsatın kişisel hesaplara kurban edilmemesini umut ediyoruz” dedi. Dikkat edin Erdoğan, partimiz ya da Sayın Bahçeli tarafından demedi; “Cumhur İttifakı tarafından” dedi. Bu da Bahçeli’nin kendi değerlendirmesine göre bu çağrıyı yapmadığını, bunun bir ‘devlet politikası’ olduğunu gösteriyor. Erdoğan bu sürecin işaretini 1 Ekim tarihinde Meclis açış konuşmasında verdi.
3 EKİM
Bunun daha öncesi de olabilir ama Bahçeli ile nihai mutabakatlarının 3 Ekim tarihinde MGK toplantısından önce yaptıkları görüşmede gizli olduğunu düşünüyorum. Bahçeli önce 15 Ekim’de, ardından 22 Ekim’de tarihi çağrıları yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da çarşamba günü AK Parti grup toplantısında sürece ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yapacağı söyleniyor.
DEM ÖNCE OLUMLU
“Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” dedi.
Bu öneri Türk milliyetçiliğinin siyasi temsilcisi olan MHP’nin Genel Başkanı Bahçeli’den gelince daha da etkili oldu. Bahçeli’nin bu çıkışı yapmasından birkaç saat sonra DEM Parti’nin grup toplantısı vardı. Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, konuşma metnini değiştirerek Bahçeli’nin önerisi karşısında süreci destekleyen bir konuşma yaptı.
ALKIŞLANACAK KONUŞMA
Bu sürede neler oldu? TUSAŞ’a PKK tarafından kanlı bir saldırı gerçekleştirildi. 5 şehidimiz, 22 yaralımız vardı. PKK’nın kanlı saldırısı ve İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun Meclis kürsüsünden urgan atmasına rağmen Bahçeli geri adım atmadı. Hatta Türk-Kürt kardeşliği üzerine alkışlanacak bir konuşma yaptı: “Türklerle Kürtler bin yıllık bir ortak din, ortak tarih ve ortak coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlardan birleşmişlerdir. Bugün ise ortak düşmanlar ve ortak tehlikeler karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak ortak bir kararlılıkla kurtulabilirler. O halde büyük bir inançla diyebiliriz ki Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.”
İMRALI GÖRÜŞMESİNE RAĞMEN
Bahçeli’nin yaptığı çağrıya, 44 hafta sonra Ömer Öcalan’ın İmralı’ya giderek Öcalan’la görüşmesine, Abdullah Öcalan’ın “Tarihi bir sorumluluk üstlenmeye hazır olduğu” mesajını vermesine, TUSAŞ’a yapılan saldırıda şehitler vermemiz pahasına yeni sürece ilişkin geri adım atılmamasına rağmen DEM Parti ne yaptı?
Devlet Bahçeli’nin Türk-Kürt kardeşliğine ilişkin tarihi açıklamalar yaptığı bir günde DEM Parti’den sürece zarar veren bir açıklama geldi. Siyaset sorumlu olmayı gerektirir.
ÜSTENCİ ŞIMARIK VE HIRÇIN
Hüseyin Yayman akil insanlar heyetinde yer almış, Kürt sorununun tarihi geçmişi ve çözüm süreçlerine ilişkin eserlere imza atmış birisi.
Değerlendirmelerini yansıtacağım ama telefonu kapatırken bir uyarıda bulundu. “Bu tür süreçlerde provokasyonlara dikkat. Ne zaman ki böyle bir adım atıldı süreci sabote etmek için terör devreye sokuldu. Provokasyonlar yapıldı” dedi.
Hüseyin Yayman’la konuştuğumuzda saat 11.24’tü. CNN Türk’teki programa gitmek üzere Esenboğa Havaalanı’na geldim. Kazan’da TUSAŞ’a terör saldırısı olduğu haberi geldi. Saat 15.26’da gerçekleşmiş. Hüseyin Yayman’la birbirimizi aradık, zaman ayarlı olan bu saldırıyı konuştuk.
Ortadoğu’da mesajlar böyle kanlı provokasyonlar üzerinden yapılıyor. İki konuda Türkiye’ye kanlı bir mesaj verildi. Bu saldırı zaman ve mekân ayarlı bir saldırı.
KAZAN’A KAZAN’DAN MESAJ
1 PKK, Tataristan’ın Başkenti Kazan’da BRICS toplantısı yapılırken, Ankara Kazan’da, TUSAŞ’a kanlı bir saldırı gerçekleştirdi.
Türkiye’ye, ‘NATO ve AB ekseninden uzaklaşıp Çin ve Rusya eksenindeki BRICS’e yaklaşırsan, fay hatlarını harekete geçiririz’ mesajı verildi.
Sabancı Grubu TOYOTA ile anlaşıp Sakarya’da TOYOTASA’nın otomobil fabrikasını kurunca Sabancı Center’a Avrupa’nın kontrol ettiği DHKP-C tarafından saldırı düzenlendi. Sonra Avrupa’ya kaçırılan