Terörle mücadele milletle müzakere

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemlerin en radikal çıkışını yapan MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye destek açıklaması yapacağı günler öncesinden belli olduğu için AK Parti Grubu her zamankinden daha kalabalıktı. Başka şehirlerde yaşadıkları halde eski bakan ve milletvekillerinden de gelenler vardı.

Haberin Devamı

Erdoğan beklendiği gibi Bahçeli’ye destek açıklaması yaptı. Ama ondan öte yeni sürecin çerçevesini çizdiği tarihi bir konuşma yaptı. Süreci sağlam bir zemine oturttu.

KÜRT’ÜN DE TÜRK’ÜN DE CUMHURİYETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in 101. yıldönümü üzerinden kapsayıcı, kucaklayıcı bir Cumhuriyet tarifi yaptıktan sonra, “Bu Cumhuriyet, Türk’ün de Cumhuriyeti’dir; Türk’ün olduğu kadar elbette Kürt’ün de Cumhuriyeti’dir” dedi. Sonra sözü kendi dönemlerine getirdi. Kürtçe kaset dinlemenin yasak olduğu, OHAL uygulamalarının devam ettiği bir dönemde iktidar oldu AK Parti. 

“Hak ve özgürlükleri genişletme konusunda en büyük adımları biz attık. Bunu yaparken dedik ki terörü ve terörün ürediği bataklığı kurutacağız; eşzamanlı olarak kardeşliği büyüteceğiz. Aradan geçen 22 yıl boyunca aynı minvalde, aynı istikamette sarsılmadan yürüdük, yürüyoruz. Türk ile Kürt’ün kardeşliğini büyütmek için, ne yapılması gerekiyorsa, nasıl yapılması gerekiyorsa, hemen hepsini yaptık, denedik, tecrübe ettik” dedi.

DUVAR

Haberin Devamı

 Erdoğan’ın devamındaki cümlesi çok manidardı. “Fakat her seferinde karşımıza bir duvar, bir ihanet, bir alçaklık çıktı. Sorundan beslenenler, sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler, terörün bitmesini istemediler. Şiddetten nemalananlar, şiddetin sona ermesine rıza göstermediler.

Kardeşliğin pekişmesiyle, Türkiye’nin her alanda büyüyeceğini görenler kardeşliğin önüne set çektiler, tuzaklar kurdular, gizli aparatlarını harekete geçirdiler. Emin olun, çok bedel ödedik, çok hayal kırıklığı yaşadık, çok ihanet gördük, hatta kelimenin tam anlamıyla sırtımızdan hançerlendik” diye konuştu.

ECEVİT DE DUVAR DEMİŞTİ

Bu “duvar” metaforu çok önemlidir. Ecevit’le bir röportaj yapıyordum. Suikastlara maruz kalmış bir liderdi. Başbakan olduktan sonra neden bu suikastları aydınlatmadığını sorduğumda, “Gittim gittim. Karşıma bir duvar çıktı. Duvarın ötesine geçemedim” demişti.

O duvar başbakanların dahi ötesine geçemediği bir duvardı. Gladio’nun duvarıydı. Derin devletin duvarıydı. Kürt sorunun çözümünde de Erdoğan yine benzer bir duvardan söz etti.

Haberin Devamı

SABOTE ETTİLER

Erdoğan, 2005 yılında “Kürt sorunu benim sorunum” diyerek tarihi açılımı başlattıktan sonra gittiği Diyarbakır’da PKK’nın siyasi uzantısı kepenkleri kapatıp günlerce çöpleri toplamayıp, insanları sokağa çıkarmamıştı. Erdoğan, “Baldıran zehri içme pahasına bu sorunu çözeceğim” dediği ikinci çözüm sürecini ise hendek savaşları, Kobani olayları ve Kandil’in tek yanlı ateşkes bitti savaş süreci başladı açıklamaları ile sabote ettiler.

SİYASİ HAYATINI TAÇLANDIRMA

Erdoğan’ı diğer liderlerden farklı kılan bir özelliği var. İnandığı değerler uğruna mücadele etmekten vazgeçmiyor.

Yeni sürece ilişkin bir ahitte bulundu. “Türkiye’nin ve milletimizin aydınlık geleceği için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan asla geri durmadık, durmayacağız. Çünkü bu, bir dönemin, bir kesimin değil topyekûn nesillerin hayatını etkileyecek önemde bir meseledir. Allah’ın izniyle, Rabbim ömür ve fırsat verirse bu meseleyi ülkemizin gündeminden tamamen çıkartarak, millete hizmetle geçen 40 yıllık siyasi hayatımızı taçlandırmak niyetindeyiz” dedi.

Haberin Devamı

BAHÇELİ’YE ŞÜKRANLAR

Erdoğan
’ın Bahçeli’ye vereceği destek merak ediliyordu. Erdoğan destek ötesi bir şey yaptı.

“Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye’yi ‘kardeşlik ekseninde’ büyütmek için, bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkân çıkmıştır. Buradan, Cumhur İttifakı’ndaki yol arkadaşımız, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, tüm MHP camiasına, grubum adına, aziz milletimiz adına, selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum” diye seslendi.

BAHÇELİ’NİN FARKI

Ama Erdoğan’ın özellikle Bahçeli’nin şahsına yönelik bir değerlendirmesi vardı ki bu süreçte altı çizilmesi gereken bir noktaydı.

Haberin Devamı

Devlet Bey tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle, daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir” dedi.

MHP Genel Başkanı olarak, Öcalan’la ilgili o çağrıyı yapabilmek için Erdoğan’ın tarif ettiği bir lider olmak gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bahçeli’nin son çağrısının bu çerçevede okunması gerektiğini söyledi.

VÜCUDUNU TAŞIN ALTINA KOYDU

Erdoğan’ın grup konuşması Bahçeli’nin yaptığı çıkışın tarihi perspektifini ortaya koyma adına yapılmış bir konuşmaydı diyebiliriz.

Ülke ve millet olarak Sayın Devlet Bahçeli’nin, Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi’nin elini değil, tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok daha büyük bir imkân ele geçirdik” dedi. O fırsat ne? İç cepheyi tahkim etme ve PKK terörünü sonlandırma fırsatı.

MUHATAP KİM

Haberin Devamı

Yeni sürecin muhatabı kim? Cumhurbaşkanı Erdoğan önce kimin muhatap olmadığını ortaya koydu. “Kandil muhatabımız değildir” dedi. İşte sözleri, “Bizim, Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil’deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma gayretleri, iplerini ellerinde tutan patronlarına kendilerini ispat uğraşından başka bir şey değildir.

Peki muhatap kim?Erdoğan,Bizim asli muhatabımız, bizatihi Kürt kardeşlerimizdir” dedi.

Yeni dönemin şifresi “Terörle mücadele, milletle müzakere”.

ÖZGÜR ÖZEL’E TEŞEKKÜR

Erdoğan
’ın Bahçeli’ye desteği bekleniyordu ama Özgür Özel’le ilgili çağrısı şaşırtıcı oldu. Erdoğan, bu mücadelede CHP’nin de milli cephede yer almasını istiyor.

“AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz ‘Devlet, herkesin devleti olmalı. Devlet, herkesi eşit kucaklamalı’ siyasetimizi, 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa, açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için Sayın Özel’i tebrik ediyorum. CHP’nin, Sayın Özel’in Genel Başkanlığı’nda, tarihin bu önemli kırılma noktasında, doğru yerde duracağına, kardeşliğin safında yer alacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu zamanında milli meselelerde HDP ile hareket eden bir CHP vardı. Özgür Özel, CHP’yi milli omurgasının üzerine oturtmayı başardı.

Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınmasında Özgür Özel’in yanlış durduğunu söyledi ama o kadar fark olacak.

ERDOĞAN’IN DUASI

Cumhurbaşkanı konuşmasını bir dua ile bitirdi. Yeni sürecin duası olarak gördüğüm için yazımı bu dua ile bitirmek istedim.

“Ey, Türk’ü ve Kürt’ü İslam’ın şanlı ordusu kılan Allah’ım!

Sen Türk’ün ve Kürt’ün kardeşliğini koru.

Muhabbetimizi çoğalt.

İmanımızı artır.

Bize güç ver.

Bizi tekrar bu kadim coğrafyanın huzur ve barış ordusu yap. Senin her şeye gücün yeter.

Amin, amin, amin.”

Yazarın Tüm Yazıları