Abdulkadir Selvi

Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na çifte dava

27 Kasım 2024
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Kılıçdaroğlu’nu affetmişti. Onu yazdım. Mahkemeye sunduğu dilekçeyi yayımladım.

Kılıçdaroğlu, 22 Kasım tarihinde Ankara’daki duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında eski konuşmalarında yer alan hakaretleri sıraladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu hakkında 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Şimdi onu yazıyorum.

Erdoğan ayrıca Kılıçdaroğlu hakkında savunması sırasında dile getirdiği iftira ve haksız suçlamaları hakkında ceza davası açılması maksadıyla suç duyurusunda bulundu.

Erdoğan affederse onu yazıyorum, hakkında dava açarsa onu duyuruyorum. Çünkü ben haberciyim. Görevim kamuoyunu bilgilendirmek.

‘HAKARET ET’ Mİ DEDİM

‘Selvi, Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu affettiğini yazdığı gün, Erdoğan, Kılıçdaroğlu hakkında tazminat davası açtı’ diye yazıyorlar. Ne yapayım? Kılıçdaroğlu’na ‘Mahkemeye git Erdoğan’a yeniden hakaret et’ mi dedim? Erdoğan’ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın, 2016 yılı ağustos ayında Erdemli 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunup Cumhurbaşkanı’nın, Kılıçdaroğlu’yla ilgili şikâyetten vazgeçtiğini bildiriyor. Kılıçdaroğlu hakkında birleştirilen 4 ayrı dava için 4 ayrı başvuruda bulunuyor.

ALGI OPERASYONU

Algı operasyonuna soyunanlar ise ‘Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu affetti’ diye yazıyor ama  ‘Hadi gördünüz mü Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu hakkında tazminat davası açtı’ diyorlar. 8 yıl önce verilen af kararı ile 8 yıl sonra açılan dava bir olur mu? Dilekçe örneğini de yayınladım. Kılıçdaroğlu hakkında açılan dava Cumhurbaşkanı’na hakaretten açılan kamu davası. Erdoğan davada şikâyetçi olarak yer almıyor.

NOSTRADAMUS

Yazının Devamını Oku

Erdoğan: Teğmenler konusunda çok sert gitmeyin

26 Kasım 2024
DÜN korsan yemin yapan teğmenlerin Yüksek Disiplin Kurulu’nda savunma yaptıkları gündü.

Bu vesile ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in bundan daha önce yaptıkları bir değerlendirmeyi aktarmak istiyorum.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, teğmenlerle ilgili soruşturma hakkında açıklama yapıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel özelliğinin disiplin olduğunu belirterek, teğmenlerin ısrarlı bir şekilde ve planlı olarak disipline aykırı hareket ettiklerinin tespit edildiğini anlatıyor. 

ISRARLI DİSİPLİNSİZLİK

Teğmenlerin okudukları yemin metninin 2023 tarihli yönerge ile kaldırıldığını, teğmenlerin bu metni okumak için ısrarlı bir şekilde başvuruda bulunduklarını ancak kabul edilmediğini belirterek, buna rağmen organize olarak yemin metnini okuduklarını anlatıyor. “Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplinden taviz veremeyiz” diyor.

CUNTA FAALİYETLERİ BİTMEMİŞ

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in açıklamalarından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli bir değerlendirme yaparak şöyle konuşuyor: “Bizim dönemimizde bu tür oluşumların, cunta faaliyetlerinin bittiğini düşünüyordum. Çünkü askeri vesayetle mücadele ettik, darbelerle mücadele ettik. Artık Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bu işlerin bittiğini düşünüyordum. Demek ki bitmemiş. Bunların içeride ve dışarıda bağlantıları ortaya çıktı. Buna üzüldüm. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bu tür oluşumlara müsamaha gösteremeyiz. Oysa bu dönem üç kız birinci oldu. Bu gururu yaşadık. Törenlere katılıp kendilerine plaketlerini verdim. Kendileriyle sohbet ettim. Bu kızlar Anadolu’yu yansıtıyor dedim. Ama bu sevinci tam olarak yaşayamadan yemin olayı ortaya çıktı.

ERDOĞAN’IN TALİMATI

Erdoğan

Yazının Devamını Oku

İşte Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu affettiğinin belgesi

25 Kasım 2024
Kemal Kılıçdaroğlu, 17-25 Aralık sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği için hakkında açılan “kamu davasından” dolayı hâkim huzuruna çıktı.

14 Ocak 2025 tarihindeki duruşmayı öne çektirip, duruşmadan önce “Safları sıklaştırın” diye bir çağrı yaparak CHP’yi ikiye bölüp organize olmuş taraftarlarıyla bir güç gösterisi yaptı. Kılıçdaroğlu lehine sloganların atıldığı, Özgür Özel’e tepki gösterildiği, Almanya’ya giderek duruşmaya katılmayan Ekrem İmamoğlu’nun eleştirildiği bir gösteri yapıldı.

Tarihe geçecek diye pazarlanan savunma ise Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmalarının bir benzeriydi. Sloganlarla dolu, nefret kusan savunma yaptı.

FETÖ KUMPASIYDI

Kılıçdaroğlu, 17-25 Aralık sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a FETÖ terör örgütünün ürettiği malzemelerle saldırdı. “Başçalan” dedi. Mahkemeler, “Başçalan” hesabının FETÖ’cüler tarafından oluşturulduğunu tespit etti. Şimdi kimi firari FETÖ’cü olarak CIA’ye ve Alman istihbaratına hizmet ediyor kimisi de cezaevinde hesap veriyor.

17-25 Aralık bir FETÖ kumpasıydı. Mahkemeler, 17-25 Aralık’ın FETÖ’cü bir darbe girişimi olduğunu tespit etti ve onu tezgâhlayan polis şefleri ile yargı mensuplarını yargılayıp hapis cezasını çarptırdı. Bir kısmı ise firari FETÖ’cü olarak kaçtıkları ABD‘de CIA’ye, Almanya’da ise Alman istihbaratına hizmet ediyorlar.

FETÖ İDDİANAMESİ

FETÖ’cüler 17-25 Aralık için hazırladıkları iddianamede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “Dönemin Başbakanı R. Tayyip Erdoğan” diye tanımlıyorlardı. Yassıada Mahkemesi’nde ya da darbe dönemlerinde “sabık başbakan, devrik başbakan” denildiği gibi. Kılıçdaroğlu ise o zaman Türkiye’ye ihanet etmiş olan FETÖ terör örgütünün dilini kullanarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmişti.

4 DOSYA BİRLEŞTİRİLDİ

Yazının Devamını Oku

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu affetti

22 Kasım 2024
CHP’deki bölünmeyi Kılıçdaroğlu’nun attığı bir tweet ortaya çıkardı.

Kılıçdaroğlu bugün Ankara Adliyesi’ndeki davası için bir video yayınladı ve “Safları sıklaştırın” diye çağrı yaptı. Bunun siyasetteki anlamı, mahkemede beni yalnız bırakmayın demektir.

Ama beklediğinin tam tersi oldu.

Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yapmadığı gibi, birkaç saniyesini ayırıp tweet bile atmadı.

Ekrem İmamoğlu, “Ahmak” davasından hapis cezası aldığında Kılıçdaroğlu neredeydi? Almanya’da. Ekrem İmamoğlu Almanya’ya giderek Kılıçdaroğlu’na misillemede bulundu.

İMAMOĞLU KATILMAYACAK

Peki Ekrem İmamoğlu ne yapacak? Ekrem İmamoğlu da, Kılıçdaroğlu’nun “safları sıklaştırın” çağrısını yaptığı tweetinden 33 dakika sonra, “Bizim safımız belli, bu milletin yanı” diye tweet attı.

Kılıçdaroğlu bugün mahkemeye çıkacak. Ekrem İmamoğlu yanında olmayacak. Özgür Özel ve Mansur Yavaş, mahkemeye katılıp Kılıçdaroğlu’na destek verecekler. Bu tablo CHP’nin karpuz gibi ortadan ikiye bölündüğünü gösteriyor. Kılıçdaroğlu ekibi mahkemeden bir kahramanlık hikâyesi çıkarmaya çalışıyor. O nedenle Kılıçdaroğlu’na yakın milletvekilleri ve teşkilatlar Ankara Adliyesi’nde olacak. Kılıçdaroğlu’nun Ankara Adliyesi’ne geliş ve çıkışı sırasında binlerce partilinin orada olması için çalışma yapılıyor. Kılıçdaroğlu’nun yargılanmasını gövde gösterisine çevirmek için çaba gösteriliyor. Ama bunu engellemek için CHP’li bazı belediyelerde izinler iptal edildi.

Kılıçdaroğlu

Yazının Devamını Oku

Meclis’te barikat kurmak

21 Kasım 2024
Bugünlerde İsmet Paşa’nın ismini çok yâd ediyorum.

Dönemin zehir hafiye olarak bilinen İçişleri Bakanı Faruk Sükan gece yarısı Meclis’i basınca İsmet Paşa, “Eşkıyanın gece yarısı ne yapacağı bilinmez” demişti. İsmet Paşa’nın “Eşkıya Meclis’te” dediği de söylenirdi. 

CHP’lilerin, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın bakanlığının bütçesiyle ilgili görüşmeler için Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’na girişini engellemek için yaptıklarını görünce İsmet Paşa’nın bu sözü geldi hatırıma.

Meclis’te zaman zaman kavgalar çıkıyor, istenmeyen görüntüler yaşanıyor. Bunu Meclis’in saygınlığına yakıştırmıyor ve “Söz meclisten dışarı” diyoruz.

İLK OLDU

Meclis’te birçok şeye tanıklık ettim. Esat Kıratlıoğlu, Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen’i önümüzde yumruklamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu yumruklu saldırıya uğradığında CHP grubuna giriyorduk. Çok şey gördüm ama ilk kez bir bakanın bütçe görüşmelerine girmesini engellemek için fiziki ve fiili olarak engellendiğine tanıklık ettim.

Eğer kayyum atamaları konusunda bir tepkiniz varsa bütçe görüşmeleri sırasında söz alır eleştirirsiniz. Zaten bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekilleri kimi pankart açtı kimi ağır eleştirilerde bulundu ama şimdiye kadar bakanın bütçe görüşmelerine girmesini engellemek için Meclis’te fiziki olarak barikat oluşturulmadı

CHP’YE ZARAR VERİR

Bu başarı CHP Grup Başkanvekili

Yazının Devamını Oku

‘Annem Ankara’ günü

20 Kasım 2024
Şimdiye kadar karşınıza hep Ankara kulisleri ile çıktım. Ama bugün Ankara’nın farklı bir yüzünü yansıtacak olan, başarılı yapımlara imza atan Kanal D’nin “Annem Ankara” dizisine değinmek istiyorum.

Benim bir Ankara’m var. Siyasetle harmanlanmış, kaderi, “Türkiye’nin kaderi” olan bir Ankara. 1976 yılında geldiğim çocukluğumun Ankara’sından, gazeteciliğimin Ankara’sına uzanan bir yolculuk bu. Ama bugün Kanal D’de yayınlanacak olan, “Annem Ankara” dizisinin tanıtımları, beni başka bir Ankara’ya götürdü.

Ankara’yı hep siyaset şehri gördüm. Öyle yaşadım. Belli ki hayatı ıskalamışım. “Annem Ankara” içinde yaşadığım ama hiç düşünmediğim bir Ankara gerçeği ile beni yüz yüze bıraktı.

BERGÜZAR KOREL

Dizinin tanıtımında “Sizi kalbinizden vuracak” diyor. Çünkü dizide yaşananlar gerçek bir yaşam hikâyesi. O nedenle samimi ve sahici. Senarist Başak Angigün’ün ailesinin birebir yaşanmış gerçek hikâyesi anlatılıyor. Dizide evlatları için mücadele eden Zuhal karakterini canlandıran Bergüzar Korel var. “Benim annem Ankara’ydı. Denizi Boğaz’ı yoktu ama direnişti, mücadeleydi” mottosuyla öne çıkıyor. Bergüzar Korel muhteşem bir oyuncu. Aynı şekilde Mehmet Günsür’ün de oynadığı karaktere hayat vereceğinden eminim.

90’LI YILLAR

Dizide 90’lı yıllar anlatılıyor. 90’lı yılları Meclis’te soluk soluğa yaşadım. Benim 90’lı yıllarım siyasetti, yıkılan hükümetler, kurulan hükümetler, askerin baskısı, Demirel’in yeniden dönüşü ve Özal’ın ölümüyle bir dönemin kapanması... Ve Meclis koridorlarında vurulan milletvekilleri.  “Annem Ankara”nın 90’lı yıllardaki Ankara’sı bambaşka. Belki de 70’li yıllarda tanık olduğum Ankara’nın esintilerini taşıdığı için etkiledi. Şimdiden içine çekmeyi başardı.

BENİM ANKARA’M

Yazının Devamını Oku

Öcalan’ı diri diri İmralı’ya gömdüler

19 Kasım 2024
PKK ve onun siyasi uzantıları bir süredir Öcalan’a tecridin kaldırılması için bir dizi eylem yapıyorlar.

Ancak ortada tuhaf bir durum var.

Bu eylemi yapanlar Kandil’e dönüp, “Siz tecridin kaldırılması için eylem yaptırıyorsunuz ama bırakın tecridi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Öcalan’ın terörün bittiğini ilan etmesi ve PKK’yı tasfiye etmesi koşuluyla, Meclis’te DEM grubunda konuşması için çağrı yaptı. Bu çıkış PKK ile mücadele sürecinde yapılan en ileri öneriydi. Siz bu öneriyi değerlendirmediniz bile. Bize ne anlatıyorsunuz” diye sormazlar mı?

KANDİL’E SORMALILAR

Tecrit kaldırılsın eylemine katılanların aklına Kandil’e dönüp, “Öcalan, sorumluluk üstlenebileceğini açıklamasına rağmen PKK yönetimi olarak siz ne yaptınız? Öcalan’ın çağrısını ciddiye alıp tartışmadınız bile. Buruşturup, basket topu yapıp, çöp sepetine attınız” diye sormak gelmez mi?  Hadi DEM’lilerin kullandığı literatürü kullanarak sorayım, Kandil’den bu özsavunma istemezler mi?

PKK’YA SORUN

Öcalan konusunda duyarlı olan kitle, Kandil’e ve DEM Parti’ye dönüp, “Hani siz ‘Öcalan’ın iradesi irademizdir’ diyordunuz. Öcalan bu konuda sorumluluk üstlenebileceğini söylemesine rağmen siz onun iradesini hiçe saydınız? Hani İmralı’nın iradesi iradenizdi? Ne oldu?” diye sormazlar mı?

KANDİL’E KARŞI EYLEM YAPMALILAR

 

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan AK Parti’ye Cumhur İttifakı uyarısı

18 Kasım 2024
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya’ya gitmeden önce partisinin MYK toplantısını düzenledi. Erdoğan, MYK’da Cumhur İttifakı’yla ilgili olarak çok önemli bir uyarıda bulunuyor. 

“Cumhur İttifakı hakkında özenli olalım. Rahatsız edecek, incitecek bir şey içinde olmayalım” diyor.

Bunu, Erdoğan Brezilya’ya hareket etmeden önce AK Parti kadrolarını uyarma ihtiyacı hissetti diye okuyabilirsiniz.

Ya da son günlerde Bahçeli’nin Öcalan çıkışından Erdoğan’ın haberi vardı ya da yoktu şeklindeki polemikler nedeniyle söylediğini düşünebilirsiniz.
Erdoğan-Bahçeli görüşmesi üzerine yapılan yorumlar nedeniyle partisini uyardı diye de değerlendirebilirsiniz.

GERÇEK FARKLI

Ama öyle değil. Neden? Çünkü, Erdoğan her defasında partisinin yetkili kurulları olan MYK ve MKYK toplantısının başında mutlaka bu uyarıyı yapıyor.

Erdoğan, her MYK ve MKYK toplantısı öncesinde bir giriş konuşması yapıyor. Orada genel siyasi değerlendirmelerde bulunuyor. Sonra sunumlar varsa sunum yapılıyor, partinin kongre hazırlıkları, teşkilat konuları, mali hesaplar gözden geçiriliyor. Eğer seçim dönemiyse ağırlık seçim hazırlıklarına veriliyor. Erdoğan’a sorular soruluyor, o yanıtlarını veriyor. Ya da ilgili bakana yanıt vermesi için söz veriyor. Kimi zaman Erdoğan, parti çalışmalarıyla ilgili sorular yöneltiyor.

Bu faaliyet her hafta MYK toplantısında ve ayda bir yapılan MKYK toplantısında devam ediyor.

Yazının Devamını Oku