Paylaş
Robotlar, yapay zeka ve otonom sistemler dünya genelinde hastanelerde giderek daha fazla kullanılıyor. Bu sistemler; cerrahi prosedürler ve hayati belirtilerin alınmasından güvenliğe yardımcı olmaya kadar çeşitli görevlerde yardımcı oluyorlar. Bu tür "tıbbi robotların", otomatik sistemler aracılığıyla ameliyatlarda hassasiyeti artırmaya ve hatta ilaç dağıtımında insan hatasını azaltmaya yardımcı olduğu birçok kez görüldü.
Birçoğumuz 2014 yılında tanıtılan ve duyguları okuduğu iddia edilen Japon Pepper robotun gülen yüzüne aşinadır. "Duygusal" robot çalışmaları, son dönemlerde daha da yoğunlaşıyor.
Açıkçası, robotların insan doktorların ve hemşirelerin yerini alması gerekmiyor. Ne de olsa korkan ve hasta olan insanlar, birinin elini tutmasını, karmaşık konuları açıklamasını, empati kurmasını ve endişelerini dinlemesini bekliyor. Ancak robotların sağlık hizmetlerinin geleceğinde ve gelecekteki olası pandemilerle başa çıkmada hayati bir rol oynayacağını düşünüyorum.
Bu yüzden tıbbi robotların mevcut sisteme tıpkı insan çalışanlar gibi entegre olabilmeleri kritik bir öneme sahip. Geçmişteki araştırmalar, yüz işaretlerimizin bir kişinin güvenme yeteneğini etkileyebileceğini göstermişti. Pinney Joel yazarlığında Cardiff Metropolitan Üniversitesi’nden yayınlanan Robots and Uncertainty isimli araştırmada başlangıç olarak, dünyanın dört bir yanından 74 kişiyle bir anket yapıldı ve onlara günlük yaşamda bir robot doktora güvenip güvenmeyecekleri soruldu. Katılımcıların sadece yüzde 31'i güvenebileceklerini söyledi. İnsanlar ayrıca robotların polis memuru ve pilot gibi diğer yüksek riskli işleri üstlendiğini görme konusunda da isteksizdi.
Yüz ifadelerinin önemi
Mutlu/Gülümseyen yüzleri temsil eden robotlar genel olarak kabul görüyor ve daha çok güveniliyor. Bununla birlikte çarpık, öfkeli ve tanıdık olmayan yüzlere sahip robotlar “belirsiz ve rahatsız” ve doğası gereği güvenilmez olarak sınıflandırılıyor.
Ayrıca araştırmada insan gözü olan bir robot tasarlandığında bu da büyük ölçüde kabul görmedi ve katılımcıların yüzde 86'sı görünüşünü beğenmediğini söyledi. Katılımcılar, yüzü, ağzı ve gözleri ile insanlara benzeyen bir robot istediklerini belirttiler. Ancak en önemlisi, insan özelliklerinin aynı temsili değil, hala bir robot gibi görünmelerini, istediler.
Hem yüz hem de göğüs ekranlarının etkisini değerlendirmek için bir dizi ayırt edici değişiklik yapıldı. Örneğin elle çizilmiş yüzler, mutlu çizgi film yüzleri ve sayborg yüzler olduğu gibi kırık ve bulanık ekranlar ya da üzerlerinde hata mesajları olan ekranlar kullanıldı. Katılımcılardan, yalnızca robotun görünümüne dayanarak hangi robotun karmaşık matematik problemlerine doğru cevabı gösterdiğine karar vermeleri istenildi. Çok sayıda katılımcı tekrar tekrar sadece mutlu veya tarafsız bir yüze sahip robota güvenmeyi tercih etti.
Bu yüzden yüz ifadelerinin ve ekranda görüntülenenlerin kombinasyonu önemlidir. Ciddi tıbbi mesajlar için, ciddi bir ifade vermek için ciddi veya kayıtsız bir "yüz" gerekir. Ancak hastalarla genel iletişim daha empatik veya mutlu bir görünüm gerektirebilir. Robot tasarımına daha fazla insan özelliği eklemenin güven oluşturmaya yardımcı olacağına inanıyorum. Ama aynı zamanda sınırların da farkında olmalıyız.
Paylaş