Paylaş
Passolig’in sistemine giren taraftar, Yusuf Demir’in TC kimlik numarasını yazıp, başlıyor denemelere... Sırayla Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’ı yazıyor, hiçbiri olmuyor. Ve sonra bingo; Trabzonspor’dan Passolig kartı olduğu ortaya çıkıyor. Hemen bordo mavililerin 1 Ekim’de deplasmanda oynayacağı Kayserispor maçına bilet gönderiyor.
Bizim Yusuf Demir meselesini uzatmak gibi bir derdimiz yok. Ama kulüp başkanından hocasına, yöneticisine, gazetecisine ve hatta taraftarına dek uzattıkça uzatıyorlar. Gün geçmiyor ki yeni bir gelişme yaşanmasın. Son olarak elime öyle bir belge geçti ki, akıl alır gibi değil. Birileri, Galatasaray’da forma giyen Avusturya Milli Takımı oyuncusu Yusuf Demir’e Trabzonspor maçından bilet almış. “Olur mu öyle şey?” demeyin, bal gibi olmuş işte...
SIRAYLA 3 BÜYÜKLERi DENEMiŞ
Bir şahıs, bir şekilde Yusuf Demir’in TC kimlik numarasını öğreniyor ve Passolig’in sistemine girip başlıyor denemelere... Amaç; Passolig kartı var mı yok mu, onu öğrenmek. Yusuf’un TC kimlik numarasını yazıp, sırayla Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray’dan Passolig’i var mı diye bakıyor. Üçü de olmuyor ve sonra bingo; Trabzonspor’dan Passolig kartı olduğu ortaya çıkıyor. Hemen Trabzonspor’un 1 Ekim’de deplasmanda oynayacağı Kayserispor maçına bilet devrediyor. İnanmayan varsa, elektronik biletin görüntüsü yan tarafta! Biz de bu vesileyle, sadece TC kimlik numarası ile Passolig’in sistemine rahatça girip çıkılabildiğini öğrenmiş olduk.
YABANCI OLSA NE OLUR!
Şimdi gelelim Yusuf Demir olayının diğer taraflarına... Tek dert, Yusuf Demir’i öyle edip böyle edip yerli statüsünde oynatabilmek. Yabancı statüsünde oynasın, ne olur? Batar mısınız? Kalitesi yabancı kontenjanı kullanmaya değmeyecek bir oyuncu mu ki? Eee o zaman? Hele hele Patrick Van Aanholt’la yabancı kontenjanının kullanıldığı bir yerde... Morutan’lar, Cicaldau’larla yabancı kontenjanlarının doldurulduğu bir kulüpte. Yusuf Demir için değer.
BU STATÜ 7 YILDIR VAR
Yabancı statüsü 7 yıldır var, 7 gün önce çıkmadı beyler! Kimler kimlerin kapısından eli boş döndü o statü yüzünden biliyor musunuz? Üç gün önce bir örnek verdik; bugün Avusturya Milli Takımı’nın formasını giyen hem Yusuf Demir hem Ercan Kara bugün Trabzonspor’da oynuyor olacaklardı ama statüye takıldılar diye. Sorun Ahmet Ağaoğlu’na anlatsın size, dayısı rahmetli Hüseyin Tütüncü’nün ne uğraşlar verdiğini.
BU MESELE ARTIK KAPANMALI
Yusuf Demir profesyonel bir futbolcu. Tıpkı bir Türk evladı olmasına rağmen Avusturya Milli Takımı’nı tercih etmesi gibi. Tıpkı Trabzonspor taraftarı olmasına rağmen Galatasaray’ı tercih ettiği gibi. Trabzonspor formalı çocukluk fotoğraflarına, babasının elinden tutup getirdiği Trabzon maçlarına, bordo mavi bayraklı İnstagram paylaşımlarına bakarak söylemiyorum sırf bunu. Bugün hâlâ aktif olan Passolig kartı gösteriyor bunu. İyisi mi siz, şu Yusuf meselesini kapatın ve çocuğu da zor durumda bırakmayın.
MiCKAEL TIRPAN’I BIRAK JiMMY DURMAZ’A BAK
Enteresandır, geçen sezon bugünler; Galatasaray’ın 1 numaralı gündemi Oğulcan Çağlayan meselesiydi. Hatırlayın; “UEFA izin veriyor, TFF vermiyor” diyerek haftalarca, aylarca paramparça etmişlerdi Riva’dakileri. Galatasaray-TFF gerilimi uzun süre gündemi meşgul etmiş, sonunda kulübü parasını basıp lisansını aktif hale getirmişlerdi Oğulcan’ın.
MUHATAP YiNE RiVA’DAKiLER
İlginç olanı, “Tribünde oyuncumuz var ama maalesef oynatamıyoruz, bu nasıl rezalet” diyerek haftalarca isyan edenlerin; sonrasında forma dahi koklatmadığı o Oğulcan bir anda 1. Lig’de bulmuştu, kendini. Kısacası uğruna, yokluk zamanda 1.3 milyon Euro sayılan, onca savaş verilen o genç yetenek Galatasaray’a yar olmadan silinip gitti sayfalardan. Şimdi de Yusuf Demir meselesi... Muhatap yine Riva’dakiler. Ama enteresandır bugün, Türkçe konuşamayan Jimmy Durmaz ve Emre Mor gibi oyuncuları kendi takımında Türk statüsünde oynatan bir kulübün başkanı çıkıp; “Bu ülkede Türkçe konuşamayan ama Türk statüsünde oynayan oyuncular var” diyerek isyan edebiliyor.
GEÇMiŞi BiLMiYORLAR
Keza yerli statüsünde oynattığı o oyuncusu Jimmy’nin İsveç Milli Takımı oyuncusu olduğunu unutup, “Başka milli takımlarda oynamış gelmiş burada Türk statüsünde oynayanlar var” diyebiliyor. Keza yine kendi takımında Türk statüsünde oynayan Jimmy’yi görmeyip, rakip esame listesinde yer alan Mickael Tırpan için “Meğerse bizim İspanyol sandığımız arkadaş da Türk’müş” diyebiliyor. Sayın başkan nasıl bir iletişim ekibine sahipse artık. Belli ki Galatasaray’ın dününden bihaberler.
STEFAN KUNTZ’A ARTIK KESiNLiKLE RAHAT YOK
Bir şey olmuş Stefan Kuntz’a... Nerede o gözleri ışıl ışıl parlayan, etrafına pozitif enerji dağıtan Stefan Kuntz? O gitmiş, bambaşka biri gelmiş sanki. Kaybettiğinde bile hiç bu kadar keyifsiz moralsiz ve enerjisi bitik miydi? Ama şimdi tam tersi... Takımını grup birincisi yapmasına rağmen moralsiz, ve düşünceli bir Kuntz var karşımızda.
VURUN ABALIYA
Milli takım karnesi kimin umurunda? Vurun abalıya... Belli ki almış bazı şeylerin kokusunu. Öğrenmiş birilerinin koltuğu için hazırlık içinde olduğunu ve ilmek ilmek dokuduğunu. Bu topraklarda epey bir yaşadı o... Artçıları da bilir, artçıların hangi fay hatlarına ait olduğunu da! Tesadüf mü, 1 puanın kâfi olduğu bir ortamda, kadro konusunda adeta ahiret sualine tutulması? “O niye yok, bu niye var? O nasıl olmaz?” gibi gibi adeta tek kalıptan çıkma sistematik yazılar ve sorular. Çünkü O’nun; ne başkaları gibi, basın toplantısında milli takıma çağırmadığı futbolcularla ilgili soru almayacağını söyleme şansı var, ne de “Ben hesap vermem, hesap sorarım deme” şansı...
KESTiRiP ATAMAZ
Ne de onlar gibi “Alınanlar da bu ülkenin evlatları” diyerek kestirip atma şansı. Garibim, maç sonu basın toplantısında sadece 3 dakika bizimkilere “Stoperde o niye var, bu niye yok” onu izah etmeye çalışıyor. Geçtim diğer alanları... Sanki İspanya, İngiltere, Almanya sınavına çıkıyor bizim çocuklar. Rakipler alt tarafı Lüksemburg ve Faroa Adaları.
BAZILARININ NASIL iŞ BULDUĞUNU ÇOK iYi BiLiRiZ
Lüksemburg gibi bir takımdan kendi sahanda üç gol yemek aslında yabancı olmadığımız bir durum. Okyanusları geçip sık sık derelerde boğulduğumuzu ne çabuk unuttuk biz. Bu bizim çocukların zaafı. Çokta hocalık bir durum değil aslında. Ama gel de bizimkilere anlat. Fırsat bu fırsat, bazıları için... Kuntz’lu dönemde oynanan futbol, alınan sonuçlar unutulmuş, “Hesap ver Kuntz”a dönmüş bir anda gündem. “Kuntz’in yerine kim gelmeli?” anketleri de cabası. Olup biteni okuyabiliyorum... Hele hele bazılarının iş bulma usulü konusunda tecrübeli sayılırım, bu alemde. Lütfen yanlış anlamayın.. Kuntz’a bayılmıyorum, bizimkilerin adaletsizliğine, çifte standardına dayanamıyorum.
BELLi Ki KUNTZ RAHATSIZ
Medya üzerinden planlı yapılanlar, idari binadan yansıyanlar, belli ki iyiden iyiye rahatsız etmiş bizim Stefan Kuntz hocayı. Kolay değil, şu futbol ikliminde Fatih Terim gibi bir değerin boşta kaldığı bir dönemde milli takım hocalığı. Keza Galatasaray teknik adamlığı. Bu defa bir de Sergen Yalçın hocacılar aktif o da sırada. Vay haline benim milli takım hocamın. 4 gidiş 4 geliş devasa köprüler, sırat köprüsüne dönüştü artık onun için!
Paylaş