Paylaş
Ev sahibi ekip, Bursaspor karşısında maça her ne kadar istekli başlasa da devamı beklenen gibi olmadı. Aslında, maçın başında yoğun tempo ve baskı isteğinin sebebi, bir an önce öne geçmek ve rahatlamak. Çünkü, berabere giden maçta risk ve rakip direnci artıyor. Bursaspor, maçın başından sonuna çekilmeden, çekinmeden, çemkirmeden oynadı. Maçın hikayesi de böyle geçti. İlk yarıda planda olmayan 3 zorunlu değişiklik ile sıfırlanan hamle gücü, devamında ilk yarıdaki oyunda etkisi ve katkısı olmayan Belhanda ile 1 kişi daha eksik oynamak ve Samet Hoca’nın aldığı önlemler... Galatasaray için Gomis gittikten sonra en kritik oyuncu Rodrigues oldu. Rakipler artık Rodri’ye kademeli savunma yapıyor ve başarılı oluyor. Takımda üretken olabilecek başka oyuncu olmayınca sistem kilitleniyor.
EREN VARSA OYNAR
Fakat herşeyin ötesinde, neden takımda forvet yok iken tek forvet Eren yedek bekliyor? Sebebi performans olamaz çünkü elde daha iyisi yok hatta başka da yok. Eren’in formu kötü olsa dahi oynar zira, o bölgenin ihtiyacını karşılayacak özellikler sadece Eren’de var. Dolayısı ile Eren ile başlamamak hataydı.
SAMET HOCA BİLE BEKLEMEZDİ
Maçın ilk yarısı, Samet Hoca’nın planladığı şekilde geçti. Aslında biraz planladığı ve daha fazlası da yaşanan sakatlıklar sonrası planladığından öte şekilde iyi geçti. Maçın ikinci yarısı, Samet Hoca değişiklik avantajlarını bir bir kullanarak, bir ara üst üste net pozisyonlara girdiği ve maçı koparacağı bir bölüme sahne oldu. O bölümden sağlam çıkan Galatasaray beraberlik golünü Eren’le bulduktan sonra gaza bastı ve tempoyu iç saha seviyesine çekti.
HER ŞEYE RAĞMEN
Bazen taraftar, bazen yenilen bir gol, bazen de kaçırılan bir pozisyon takımı motive edip geri dönüşe sebep olur. Galatasaray için dönüşü sağlayan iç saha oldu. Taraftar ve iç sahanın büyüsü olmasa takım çok zor geri dönerdi. Şampiyonlar Ligi’nin başladığı dönemde oynanan maçlarda takım düşmeye başladı ve bu normal. Kadro derinliği yeterli değil ve formsuz oyuncu saysı fazla. Bursaspor karşısında yaşanan durum çok nadir olur. Fakat iyi tarafından bakarsak bu durum deplasmanda gerçekleşmedi.
İlk yarıda 3 oyuncunun birden sakatlanması, ikinci yarı net pozisyonlardan gol yenmemesi ve etkisiz oyunculara rağmen, iç saha da olsa kaybetmemek de önemli. Bu kayıplar lig yarışı içinde önemli ama daha sorunlu haftalar bekliyor Galatasaray’ı. Takımın zorlandığı ve çözüm üretmekte sorun yaşadığı aşikar. Problemin iç sahaya sıçramış olması elbette endişe verici ama devre arasına kadar yapacak birşey yok. Şampiyonlar Lig’nde Schalke’yi yenip işini garantilemesi takımı rahatlatır.
Paylaş