Paylaş
Şimdi bu maç Kayserispor ile Galatasaray arasında oynanıyor ve “Bu işleri hangi takım yapmıştır” diye sorsam, sanırım çoğunluk cevap olarak “Galatasaray” der. Kayserispor’un ilk yarıdaki oyunu “Vay be” dedirten cinstendi.
Maçın ilk yarısında, sahadaki siyah ve sarı kırmızı formalı iki takımından hangisinin Galatasaray olduğu, takımları tanımayan birisi için kolaydı. Formasının sarı kırmızı olmasının dışında oyun etkinliği de Kayserispor’un farkını ortaya koydu.
BiR TERCiH, BiR TAKIM
PEKİ bu kadar farklı ve iyi başlangıcın ya da Galatasaray’ın bu kadar etkisiz olmasının sebebi neydi? Mustafa Hoca’nın, en önemli oyuncusu Sneijder’in yokluğunu Rodriguez tercihiyle kapatma düşüncesi iş yapmadı. Çünkü, Rodriguez ne hücum organizasyonalarında ne de savunmaya yardımda yoktu. Dolayısıyla bir eksik oynamak, 6-7 haftadır hep üzerine koyarak oynayan ve önemli rakiplere daha iyi oynayan Kayserispor karşısında kaldırılması
zor bir durumdu.
En çok etkilenen de, Podolski, Selçuk ve Yasin oldu. Sneijder’ın ne denli etkili ve takım için kritik bir oyuncu olduğunun teyit edildiği maçtı dünkü mücadele. Yönetmen olmayınca film de oyunculuk da güzel olmuyor.
DENGE MAÇI
55. dakika maçın ve Galatasaray’ın kritik anı oldu. Mustafa Hoca geç de olsa müdahale edince dengeler değişti daha doğrusu dengelendi herşey.
Bilal Kısa’nın girişi ile oyunu kontrol etmeye başlayan, Sinan Gümüş ile hücum etkinliği artan Galatasaray golü buldu. Sinan Gümüş, uzun zamandır beklediği şansı ilk yarının son maçında yakaladı ve iyi değerlendirdi. Bunun devamı, devre arası kampında iyi çalışırsa Sinan devamlı oynama şansı da
yakalar.
Paylaş