Konya etkisi

2005-06 sezonunda Aydın’ın son dakika golü, sezon sonu gelecek şampiyonluğun habercisiydi.

Geçen sezon yine Konya deplasmanı ve Hamza hocanın, iyi oynayarak farklı kazandığı maçla elde ettiği güven ile oluşan kredi sonucu yaşanan havanın sahaya ciddi yansıması...

Bu maç her ne kadar ligin başında da olsa, Galatasaray için yine önemli bir deplasmandı.

Arayış içindeki Hamza hoca, Umut’u takıma dahil etmeye çalışırken hücum hattında değişimler yapıyor.

Yasin’i oynatmaması bir tercih ama bence Yasin oynarken, G.Saray’ın öne topu ve takımı hızlı taşıma gibi önemli bir ihtiyacını giderirken, olmadığında bu işi yapacak adam bulunmaması oyunu sıradan hale getiriyor.

DEVAMINA BAKALIM

PODOLSKİ, istenilen ve düşünülen seviyede olmayınca, Sneijder ile bağlantıyı hala kuramadığı için etkisi sınırlı.

Umut, oyunun savunma ve yardım tarafında var olması, ayrıca Burak’ın da işini kolaylaştırsın istenildiği için kısıtlı.

Sneijder, topu ayağına istediği, topla da uzun mesafe kat etme özelliği olmadığı ve denemediği için farklı.

Fakat herşeyden öte önemli olan Galatasaray’ın verdiği görüntü.

Tamam, lige hazırlık ve başlangıç hep sıkıntı içinde geçti ve süreç devam ediyor.

Ama, sahada bu durumu değiştirmek isteyen, bunun için çaba gösteren, o hissi veren, o havayı yakalamak isteyen bir takım resmi yok.

Sorunlar var ama asıl sorun bu.

O ortam olmayınca Muslera kötü goller yer, Hamza hoca hata yapar, rakip beklenenden iyi oynar, olmayacak hatalar ve kartlar yenir ve bu durum ‘’üzerimizde bir şanssızlık var’’ diye anlatılmaya çalışılır.

Konya deplasmanı bu sefer, bir rahatlama, nefes alma ve Milli Takım arası ile taze başlangıç yapma fırsatı tanıdı.

Belki de geçmiş yıllarda olduğu gibi kritik viraj olur. Bakalım devamında bizi ne bekliyor.

MAÇIN YILDIZI: SNEIJDER

10 kişi kalındıktan sonra sıkıntılı anda yine sahneye çıktı. Takıma nefes aldırıp, hayat verdi.