Paylaş
Hamza Hoca’nın orta alanda Selçuk’u tek bırakıp fazlaca ofansif kalan kadro seçimi, maçı ortası olmayan bir hale çevirdi.
Hikmet Hoca ise bu hamleye karşı, Mehmet Akyüz kozunu kullandı.
Mehmet Akyüz tercihi, birkaç sebepten dolayı doğruydu ve tuttu.
İlki daha fazla ve hızlı hücum yapma şansını yakalama.
İkincisi, takıma hücum, rakibe tehdit olma mesajı verme açısından önemliydi.
Üçüncüsü, karşısında oynayan Olcan’ın bir bek gibi düşünmemesi ve eksiklerini kullanmak için doğruydu.
Maçın şeklini değiştiren etkenler ise yine Galatasaray’dan geldi.
Sneijder’in golü, maçı Galatasaray adına konforlu geçirme adına büyük bir adımken, önce haftalardır büyük yük ile oynayan Selçuk’un sonra takımın olmazsa olmazı Hakan Balta’nın çıkışı da bu lüksü sıkıntıya çevirdi.
Bu iki oyuncunun çıkışının çok keskin sonuçları oldu.
Selçuk’un olmayışının ilk olumsuz etkisi Sneijder’e oldu.
Wesley, daha fazla gol atabileceği maçta orta sahada oyun kurmaya çalışırken buldu kendini.
Pas yapmak farklı şeydir, oyun kurmak başka şey.
Selçuk’un yokluğunda Galatasaray pas yaptı ama sıradan takımların yapacağı şekilde.
Hakan Balta’nın yokluğunun çok net ortaya çıktığı durumdur ikinci gol.
Mehmet Akyüz’ün niye bu kadar boş sorusunun cevabıdır Hakan.
VAZGEÇMEYEN ALMAN
Bu Podolski enteresan oyuncu.
Kötü oynadığı, varlığı hissedilmeyen bir maçta bile (ki böyle maçı çok) hiç beklenmedik anda çıkıp golü atıp etkin olabiliyor.
Sivas, Mersin, G.Antep ve Benfica maçları buna örnek.
Yine benzer durumda öyle bir gol attı ki, topu önüne alışı ve vuruşu 1. sınıf bir golcü işiydi.
Zikzaklı performansının olduğu Galatasaray kariyerinde, Podolski’yi ayakta tutan şutları oldu.
Galatasaray yine geriş dönüş yaptığı bir maç oynadı.
Oyundan kopmamak ve geride oynarken de taviz vermemek bir takım için önemli ama hep sonradan da olmaz.
Öne geçtikten sonraki bölümde gelen kırmızı kart herşeyi değiştirdi ama değiştirmemesi gerekirdi.
Galatasaray için kayıp büyük.
Selçuk-Hakan ve 3 puan ciddi sıkıntılar yaşatır.
Paylaş