Paylaş
KEKLİK GİBİ...
Alanya’nın hücum hattı ne kadar etkili ise defansı da o kadar sıkıntılı. Iışık görmüş keklik gibi dona kalan ve pozisyonları seyreden defansla ligin altında olması normal. G.Saray ilk yarıda bu zaaftan yararlandı ama rakibin en önemli ayağını da durduramadı.
2. yarı Rodrigues’in kaçırdığı net pozisyon maçın kırılma anı oldu. G.Saray öyle bir gol yedi ki, var olmayan pozisyonu geri pasla Mariano başlattı, Serdar ve Denayer seyretti, Muslera çıkmadı, Serdar penaltıyı yaptı. Alanyalılar ne yaptı derseniz? Sadece savunmanın kendi kendini imha etmesini değerlendirdiler!
Rakibin top kendisinde değilken bir şey yapmadan ve sadece bir kez topa dokunarak gol atabildiği bir defansa sahip G.Saray. Aynı zamanda ciddi maliyetle alınmış, koşan ama iş yapmayan, yetenekli ama faydasız, takımı eksik oynatan bir 10 numarası var.
MUHTEŞEM MUSLERA...
Ve bu savunma hataları ile neredeyse her maç 1 eksik oynayarak, Muslera’nın acayip kurtarışları ve Gomis’in golleri ile zirvede kalan bir takım. Bu maçı Fatih Hoca’nın hamleleri ya da Sinan’ın golü değil, Muslera kazandırdı. Muslera demek, takım demek, şampiyonluk demek. Muslera demek, Galatasaray demek.
Ama unutmamak lazım ki, haftaya oynanacak maç hata kabul etmez, eksik kaldırmaz, ciddiyetsizliği affetmez, ikramı etmez, geri dönülmez bir maç. Kazan, şampiyon ol...
MAÇIN ADAMI: MUSLERA
SADECE pozisyonları değil, hatalı oynayan savunmayı da, Belhanda’yı da, takımı da herkesi kurtardı Muslera.
Paylaş