Paylaş
Aradan 44 sene geçtikten sonra 1968 yılında Meksika Olimpiyatları'nda sadece gösteri sporu olarak tenis tekrar gündeme geldi. Aradan 20 yıl daha geçtikten sonra tenis resmi ve kalıcı spor dalı olarak 1988 Seul Olimpiyatları'nda nihayet kabul edildi.
TOKYO 2020
Tenis maçları Tokyo metropolüne bağlı Koto ilçesinde bulunan Ariake Tenis Parkı'nda oynanıyor. Merkez kort 10 bin kişi kapasiteli. Merkez kortun üstü, çatı sistemi ile kapatılabilmekte. Ancak korona nedeniyle son dakika alınan karar ile maçlar seyircisiz oynanmakta ve tribünler boş. Sadece çalıştırıcı, idareciler ve akredite olan yetkililer maçları seyrediyor. Zemin ise sert kort.
Ana hatları ile teniste olimpiyatlara katılım şartları ise şöyle: Kadın ve erkekler tekler kategorisine dünya sıralamasında ilk 56 arasında olan tenisçiler Olimpiyatlara katılıyor. Ancak bu oyuncuların daha önce muhakkak kendi ülkelerini milli müsabakalarda temsil etmiş olmaları koşulların arasında. Çiftlerde ise dünya sıralamasında bulunan ilk on çift oyuncusu yine aynı ülkeden dünya çiftler sıralamasında ilk üç yüz arasında olanlar ile eşleşebilmekte. Tekler, Çiftler ve karışık çiftler olmak üzere toplam 172 tenisçi Tokyo 2020’de mücadele edecek. Profesyonel raketler burada para ödülü ve klasman puanları için değil ülkelerini temsil etmek için ter dökecekler.
HAVA ŞARTLARI ZORLUYOR
Tenisçilerin en çok şikâyet ettikleri konu ise Tokyo’daki havanın aşırı sıcak ve nemli olması. Gölgede 40 dereceyi bulan sıcaklık sayesinde toplar havada daha süratli süzülüyor ve zeminde daha yüksek sekiyor. Maçlar üç set üzerinden oynanıyor. İki seti alan maçı kazanmış oluyor. Her sette Tie Break uygulaması var. Örneğin üç setlik bir maçta tenisçiler bu iklim şartlarında 3-4 litre su kaybedebilmekteler. Maçını kazanıp ertesi günü tekrar korta çıkacak olan tenisçilerin vücutlarındaki su dengesini tekrar toparlaması için takribi 30 saatlik kısa bir süre kalması performansı olumsuz etkileyebilir..
DJOKOVİC TARİH YAZMAK İSTİYOR
Dünya bir numarası olan Novak Djokovic, Tokyo Olimpiyatları'nda altın madalya için mücadele ediyor. Bu sezon sırasıyla Avustralya Açık, Fransa Açık ve Wimbledon’da şampiyon oldu. Tokyo’da altın madalya kazanıp ardından da Amerika Açık'ı kaldırırsa aynı yıl içerisinde dört Grand Slam ve Olimpiyat altını ile Golden (Altın) Slam unvanını alarak tarih yazmış olacak.
TENİS DALINDA TÜRKİYE VE OLİMPİYATLAR
Olimpiyat tarihimizde teniste bugüne kadar sadece Çağla Büyükakçay 2016 Rio Olimpiyatlarına katılabilmişti. Çağla ilk turda çiftlerde dünya bir numara ve teklerde sekiz numaraya kadar yükselen Rus tenisçi Ekatarina Makarova’ya karşı ilk seti alıp ikinci seti kaybedip, kıran kırana geçen son seti ise Tie Break’den kaybetmişti.
Büşra Ün, 2016 Rio Olimpiyatları'ndan sonra şimdi de Tokyo’da Paralimpik Oyunları'nda kadınlarda tekerlekli sandalye tenisinde kortta ülkemizi temsil edecek. Aynı başarıyı ikinci kez elde eden tek Türk kadın tenisçimiz oldu. 27 yaşındaki Büşra uluslararası klasmanda otuz altıncı sırada.
GÖZLER NAOMI'NİN ÜSTÜNDE
Konu kadınlardan açılmışken Tokyo’da kuşkusuz en popüler isim 23 yaşındaki ev sahibi Naomi Osaka. Tokyo Oyunları'nın açılışında taşıdığı meşale ile dünya gündemine oturdu. Annesi Tamaka Japon, babası Leonard ise Tahitili. Japonya’nın Osaka şehrinde doğan Naomi üç yaşındayken ailesi ile beraber ABD'ye göç etti. Tenisi Florida’da öğrendi. Fakat kendisini bir türlü Amerikalı gibi hissetmedi. 15 yaşında profesyonel oldu. Dört Grand Slam şampiyonluğu var. Dünya iki numarası olan Naomi, Tokyo Olimpiyatları'nda Japonya’yı temsil edebilmek için bir sene önce Amerikan vatandaşlığından çıktı. Şimdi tüm gözler Naomi’nin korttaki performansına yöneldi.
Paylaş