Paylaş
Şampiyonluk maçında dünya 1 numara Novak Djokovic ve 2 numara Daniil Medvedev karşılaştı. 25 yaşındaki Rus tenisçi Medvedev oyuna hızlı ve kararlı başladı. Maçın daha ilk oyununda kendisinden 9 yaş büyük olan Sırp raket Djokovic’in servisini kırdı. Djokovic ise karşılaşmaya tedirgin ve biraz titrek başladı. Medvedev, Djokovic’in oyun planına izin vermedi. Şöyle ki; Djokovic, Medvedevi koşturmaya başladığında Medvedev koşar halde vurduğu agresif topları rakip sahanın ortasına attı. Bu durumda Djokovic, ortaya süratli gelen topları istediği şekilde yönlendiremedi. Böylece Djokovic, oyun planından çıktı. Hiç alışık olmadığımız şekilde file önüne çıkmaya başladı. Burada da başarılı olamadı. Djokovic, maçta bir türlü hakimiyet kuramadı. Az da olsa eline gelen fırsatları da yaptığı yanlış seçimler ile değerlendiremedi. Medvedev, ise son zamanlarda başta fiziksel kondisyonunu ve servisini geliştirdi. Ayrıca sahanın ortasına seken toplarını da eskisine göre çok daha agresif ve süratli vurmaya başladı. Uzun rallilerde Medvedev, Djokovic’ten daha az hata yaptı. Medvedev, maçın ilk iki setini net bir şekilde 6/4 alıp, üçüncü sette ise 5-2ilerideydi. Servis kendisindeydi. Ve şampiyonluk sayısı atıyordu. Birden bu kaliteli tenisin devam etmesine hasret kalan seyirciler Medvedev’e karşı negatif bir tezahürata başladı. Medvedev, şaşkınlığından dolayı servisini bir süre atamadı. Atınca da çift hata yaptı. Ardından bir çift hata daha yaptı. Böylece Djokovic, maçın başından beri ilk defa Medvedev’in servisini kırmış oldu ve durum 5-3 oldu. Djokovic, servisini alıp durumu 5-4’e getirdi. Saha değişiminde Djokovic, koltuğunda havlusunu yüzüne tutup seyircinin kendisine verdiği destekten ötürü duygulandı ve ağlamaya başladı. İki oyuncu korta geri geldiklerinde heyecan doruktaydı. Medvedev, maç sayısında tekrar çift hata yapmasına rağmen kariyerinin ilk Grand Slam unvanına ulaşmasını bildi.
Novak, bu sezon tarihi rekorlar peşindeydi. Amacı aynı yıl içerisinde 4 Grand Slam turnuvasını kazanmak ve Olimpiyat şampiyonu olabilmekti. Böylece ‘’Golden Slam’’ unvanına sahip olacaktı. Sezona çok iyi başladı. Önce Avustralya Open’ı kazandı. Sonra Fransa Açık turnuvasının yarı finalinde toprak zemin kralı Nadal’ı mağlup edip finalde ise Yunan tenisçi Stefanos Tsitsipas’ı yenerek sezonun ikinci Grand Slam'ini de kazandı. Ardından müthiş bir performans göstererek kariyerinin 6.Wimbledon şampiyonluğuna ulaştı. Yolculuğuna Tokyo Olimpiyatlarında devam etti. Yarı finalde Alman Alexander Zverev’e kaybedince ‘’Golden Slam’’ rüyası sona erdi. Bronz madalya maçında da İspanyol Pablo Carredo Busta’ya mağlup olunca madalyasız kaldı. ‘’Golden Slam’’ unvanını kaçırmış olsa bile Djokovic’in bir amacı daha vardı. Avustralyalı efsane tenisçi Rod Laver’ın 52 yıl önce aynı yıl içerisinde kazanmış olduğu 4 Grand Slam şampiyonluk unvanını tekrar kazanarak tarihte Rod Laver’ın yanında yerini almak. Djokovic, bu hedefleri koyduğunda esasen en büyük meydan okumayı bizzat kendisine yapmış oldu. Sezon ilerledikçe kazanma baskısı arttı. Baskı artınca da gerek Olimpiyatlarda gerekse de son durak olan US Open’da istediği başarıyı elde edemedi.
Maçın sonunda iki oyuncunun birbirine söyledikleri:
Djokovic Medvedev’e: Grand Slam unvanı kazanmayı hak eden bir oyuncu varsa o da sensin.
Medvedev’den Djokovic’e: Benim için tarihteki en iyi tenisçi sensin.
Paylaş