Paylaş
Ortaokulda “anket defteri” denen bi hadise vardı, hep onun yüzünden. Bi defteri alırsın, dergilerden kestiğin fotoğrafları filan yapıştırarak süslersin, sonra da genellikle “en” ile başlayan sorular sorarsın. Gider sınıftakilere verirsin, onlar da sana verir, oturur cevaplarsınız, böyle böyle elden ele dolaşır herkesin anket defteri.
Anket defteri bi tür nabız yoklamadır. “O da bana boş değil galiba?” sorusunun yanıtının şimdiki gibi kolay alınamadığı vakitlerde, anket defteri için zamanın sosyal medyası bile diyebiliriz.
Özelikle de mahcup âşıklar için anket defteri, “Fotoğrafımı layklamıştı ya geçen gün, bugün de başka bi fotoğrafımı layklamış”, “Ay favlamış beni”, “İnanmıyorum ritivitlemiş yazdığımı” cümlelerinin olmadığı zamanların sosyal medyasıydı.
Ben bi faydasını görmedim. “Sınıfta en sevdiğiniz kızın ismi?” sorusuna “E” yazması gereken çocuk “P” yazdığından beri en’lerden korkarım. Anket yapmam. Hatta Pelin, Pınar ve Peteklerden nefret ederim.
Şimdi 2016-2017 Turgay Şeren sezonunun ilk yarısının bence “en”lerini yazacağım. Bence diyorum bakın ama. Kendimce sebeplerim, ufak açıklamalarım var tabii. Kısacık yazıya gerekçeli karar istemezsiniz herhalde. Aman kavga dövüş çıkmasın.
En büyük başarı: Başakşehir’in ilk yarıda gösterdiği performans. Tartışmasız.
En güzel gol: Şimdi gönül buraya Moussa Sow’un Manchester United’a attığı o yeşil gibi, o al gibi, o nakış gibi golü yazmak ister ama bizim lig dedik. Değişen bi şey yok gerçi, yine Sow diyeceğim. Çaykur Rizespor maçında attığı ikinci gol.
En iyi teknik direktör: Dick Advocaat. Umutsuzluğu umuda çevirdiği için.
En iyi golcü: Kimse kusura bakmasın yine Sow diyeceğim.
En iyi kaleci: Bu soru bin kere sorulsa cevabı bin kere Fernando Muslera.
En iyi forvet: Şehmus Özer. Cennet artık çok forvet.
En iyi stoper: Simon Kjaer
En iyi sağ bek: Gökhan Gönül
En iyi sol bek: Tiago Pinto
En iyi sağ kanat: Jeremain Lens
En iyi sol kanat: Ricardo Quaresma
En iyi ön libero: Atiba Hutchinson
En iyi orta saha: Wesley Sneijder. Sneijder Sneijder’dir başka gerekçeye gerek yok. Israrcıysanız yaptığı asistlere bakınız.
En çok kurulan cümle: “Eto’o bitmemiş.”
En doldurulamayan boşluk: Mario Gomez
En iyi transfer: Jeremain Lens
En büyük sürpriz: Bruma
En üzücü olay: Futbol dünyası çok kötü olaylar yaşadı. Chapecoense takımını anmadan geçemeyeceğim. Bizim ligimizde de üst üste çok kötü haberler aldık. Hamile eşi trafik kazası geçiren Çaykur Rizesporlu Kweuke ikiz bebeklerini kaybetti. Karabüksporlu Traore bir yaşındaki oğlunu yitirdi. Beleştepe’de korkunç bir patlama yaşadık. Sonra Amed Sportif’in kaptanı Şehmus Özer’i korkunç bir kazada kaybettik.
En büyük hayal kırıklığı: Antalyaspor maçında sakatlanarak oyun dışı kalan Beşiktaşlı Caner Erkin’in aşil tendonunun kopması.
En umut veren olay: Yasin Sülün’ün, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın U21 takımlarının maçında, oyuncu değiştirme hakkı dolan Fenerbahçe’nin futbolcusunun sakatlanıp oyun dışı kalması üzerine kendi takımından bir oyuncu eksiltmesi.
En kral hareket: Galatasaray teknik direktörü Jan Olde Riekerink’in Beşiktaş maçından bir akşam önce, bir Beşiktaş taraftarını kırmayıp birlikte “kartal pozu” vererek fotoğraf çektirmesi.
En ince hareket: Beşiktaş Kulübü’nün, Boluspor maçının başında uçak kazasında hayatını kaybeden Kızıl Ordu Korosu üyelerinin anısına “Kalinka”yı, devre arasında ise yine hayatını yeni kaybeden George Michael’ın anısına “Careless Whisper”ı çalması. İncelik güzel şey.
En klişe yıkan açıklama: “Hatalarımızdan ders çıkaracağız” klişesini yerle bir eden “Sık sık ders çıkarıyorsak kötü öğrenciyiz” açıklaması. Şenol Güneş’ten.
En gülümseten olay: Tolga Zengin’in, Boluspor deplasmanına giden Beşiktaş takım otobüsünün bagajından çıkması ve Mete Kalkavan’ın ikinci yarı sahaya geç çıkan Selçuk Şahin’e “Selçuk Bey, hoş geldiniz” diye takılması.
En büyük hayal: Hakemlerimizin daha iyi maç yönetmesi, yöneticilerin taraftarlar arasında düşmanlık ve nefreti körüklemeyecek açıklamalar yapması, taraftarların kol kola, sırt sırta, güle oynaya maçlara salimen gidip gelmesi.
Benim “en”lerim bu biçimdedir.
Ligin ikinci yarısının başlamasını heyecanla bekler; bütün Pelin, Pınar ve Peteklere selam ederim.
Paylaş