Paylaş
Sonra babam bi gün geldi, yeni çıkarttığı nüfus kağıtlarımızı elimize tutuşturdu “Bartınlıyız artık” dedi. Bartınlı olduk.
“Nasıl yani tam olarak?” dedim. “Zaten Bartınlıydık da” dedi, “Bartın, Zonguldak’a bağlıydı, şimdi il oldu” dedi.
Ben tam anlamadım. Zaten kafam küçük ve karışıktı. Ailecek ömrümüz, memleketin bir takımın şehirlerine kurulmuş santrallerde geçiyordu, arada bi kaç zaman gelip Ankara’da soluklanıyorduk. Sonra yine yeni bir şehre doğru yola koyuluyorduk. “Zonguldak neresiydi ki?”, “Neden Bartınlı olmuştuk birdenbire?”, “E Bartınlıymışsak neden Zonguldaklıyız diyoduk o zaman?” filan diye dolandım ortalarda bi süre. Tam anlayamamak bende o zamanlarda başlamış demek.
Ben küçükken Kırıkkale Ankara’daydı.
Ankaralılar, MKE Kırıkkalespor’un maçlarını takip eder, takımı şehrin takımı sayar, başarısına uzaktan da olsa sevinirlerdi.
Sonra bi gün, ben bu bilgilerle sınıfta yine futbol üzerine derin düşüncelerimi paylaşırken arka sırada üç sene öyle mıh gibi oturan o sinir çocuk pis pis güldü. “Saçmalama be” dedi. “Kırıkkalespor nerden Ankara takımı oluyo. Kırıkkale il oldu çoktan.”
Yine tam anlamadım. Ama demek böyleydi. Demek bi yeri böyle “Burası şurasıdır” diye bellememek gerekiyordu. Demek her an her şey olabilirdi.
Hadiseleri tam olarak kavrayamama durumuma bi de bunu ekleyip devam ettim yoluma. Natüralist bir romanın kahramanı olsam çıkıp “Az anlıyorsam ve bastığım zemin hep ayağımın altından kayacakmış gibi hissediyorsam, suç benim mi, suçlu sadece ben miyim, sorarım size” diyebilirim yani rahatlıkla.
Dün, küçükken evimizde maç sonuçlarının sıkı takip edildiği o şehrin bir kulübünden, Kırıkkalegücü Spor Kulübü’nden ödül almaya gittim. 11.sini düzenledikleri “Yılın Spor İnsanları Ödülü”ne, bu yıl Mehmet Can Öztürk’ün adını ve anısını da eklemişler. Beni de ödüle layık görmüşler, takdir etmişler, sağ olsunlar, var olsunlar. Çok kıymetli.
Benim ödülüm bana çok kıymetli de daha kıymetlisi Kırıkkalegücü Spor Kulübü Başkanı Güven Gündüz’ün olağanüstü çabası. Şehrin çocukları, gençleri sporu sevsin, sporu tanısın, spor yapsın diye verdiği emek.
Gördüm ki, Güven Gündüz’ün bütün bu ödül organizasyonu, bu ödül töreni koşturmaları, bu zor işlerin altına girme hevesi, şehirde spora dikkat çekmek için. Aileleri özendirmek için. Çocukları, gençleri spor alanlarına çekmek için. Verdiği emek büyük. Bir öğretmenin emeği. Kimsenin kendisine “Güven Başkan” dediği yok zaten. Oraların “Güven Hoca”sı o.
Kırıkkalegücü Spor Kulübü’ne tekrar teşekkür ediyorum.
Ödülümü Beşiktaş saldırısında kaybettiğimiz Berkay Akbaş’ın anısına adıyorum.
Gencecik ruhu şad olsun.
Paylaş