Paylaş
Ankara’da beş gün de, üç maç oynadılar… Sezonun ilk kupasını kazandılar…
Tebrikler Güzel Takım…
Tebrikler Anadolu Efes…
Bize çok keyifli bir basketbol akşamı yaşattılar.
***
“Bu kupayı Fenerbahçe Beko’nun kazanması çok zor”, diye düşünüyordum…
Neden?
Çünkü:
----Avrupa’nın en değerli oyuncusu Jan Vesely, yoktu.
----Yerini alacak uzun oyuncu, Lauvergne de sakatlanmıştı…
----Anadolu Efes bu yıl çok güçlüydü.
----Ergin Ataman tek maçları çok iyi oynar ve Fenerbahçe maçlarına özel önem verirdi…
------------Yetmedi…
Yine Güzel Takım kazandı…
Dünya’nın En Güzel Takımı kazandı.
Kazanmayı çok seviyor ve çok istiyorlardı.
***
Yeter mi?
Yetmez.
Çok çalışmak lazım…
Eksiklerini bilerek, yeni setler ve yeni savunma sistemleri yapmak lazım…
Obradovic diye bir adam var orada…
Her gün yeniden doğuyor. Her gün, bir önceki günden daha fazla çalışıyor ve çalıştırıyor. Her gün yeni bir destan yazıyor.
Hiç yorulmadan, “ben oldum” demeden, yaşadığı her dakikayı yaşatıyor.
Yorulduğunu unutabilmek lazım…
Sürekli yedek olsan da, bir gün sıranın sana geleceğini bilmek lazım.
Ona göre hep hazır olman lazım…
****
Ahmet; “Ben bugünü bekliyordum, sıram geldiğinde hep hazırım”, dedi…
Eric Green; “Bu güzel takıma ben de katkı vermeye hazırım”, dedi…
Datome, uzun süredir formsuzdu… Önemli günlerin değerli adamı olduğunu gösterdi… “Sol dip pozisyonunu” maden gibi işledi… Kusursuz oynadı… Büyük maçların büyük adamı olduğunu gösterdi…
Kalinic, bu takımın topu potaya soksa da, sokmasa da, cesur yüreği…
Çok yetenekli olmayabilir ama inanın büyük zaferler, Kalinclerle kazanılır… Futbol takımına da bir Kalinic gerekir…
Kaptan Melih, takımı üç gün boyunca sırtladı… Her gün bir adım daha gelişiyor.
Sloukas’ı yazmıyorum… “Nazar değmesin”, diyorum…
***
Yılın ilk kupası Güzel Takıma çok yakıştı…
Moral verdi.
Yol uzun…
Hedef, Avrupa’nın en büyük kupasını İspanya’da almak…
Birlikte yürüyeceğiz bu yolda…
Gururla, azimle ve keyifle…
Dünya’nın En Güzel takımı ile birlikte…
Paylaş