Bu taraftar oyunu bozar!

Ateş Bakan yazdı.

Haberin Devamı

Kazanmak güzel.
Avrupa Liginde kazanmak daha güzel…
Kendi liginde 14.sıradayken Rusya Ligi liderine karşı kazanmak daha da güzel…
İlk 45 dakikayı, baştan sona etkin oynamak güzel.
Atılan golden sonra topu vermemek, oyunu oynamaya devam etmek de güzel…
İkinci 45 dakika oyunu vermek güzel değil.
Ancak gol yememek ve az pozisyon vermek de, güzel…

 

Fenerbahçe’nin mücadele problemi yoktu.
Ancak itiraf edeyim ki, kalite problemi vardı.
Devre arası transferleri ilaç gibi geldi.
Sadık ve Moses çok farklı iki oyuncu.
Her ikisi de hızlı ve çabuk.
Biliyoruz ki, ortadaki topu onlar kazanacak.
Bu Fenerbahçe kadrosunda, ikili mücadeleyi kazanacak oyuncu sayısı çok azdı.
Bu iki oyuncu bir başka renk kattı takıma.
Sadık ilk topa basan, takımı öne iten, tam aradığımız bir adam!
Taraftar daha ilk gün, yıllardır aradığı adamı bulduğunu anladı ve bağrına bastı.
Victor Moses da uzun yıllardır Fenerbahçe kadrosunda olmayan bir oyuncu tipi…
Taraftarlar iyi bilir.
Bazı oyuncuların ayağına top geldiğinde bir heyecan kaplar içinizi…
Stat da bir uğultu kopar…
At yarışında duyduğunuz ses gibidir bu ses…
Arkadan çıkıp deparı ile öne geçeceğine inandığınız ve tuttuğunuz at için çıkardığınız sese benzer…
Tarif et deseniz, edemem… Yaz deseniz, yazamam…
Ancak o sesi bilen bilir…
O oyuncunun topu alıp götürebileceğine dair bir umuttur bu…
Ve taraftar bunu çok iyi bilir… Boşuna hissetmez bu duyguyu… Topu alıp gidemeyecek bir oyuncu için hissetmez bu duyguyu…
Moses, uzun süredir Çubuklu da olmayan bir umuttur taraftar için…
Sonuç olarak çok iyi iki transfer, devre arasında çok iyi gelmiş…
Henüz fark edilmemiş olsa bile ben buraya bir de Tolgay’ı yazıyorum…
Sabırsızlık ve umut ile Miha Zajc’ı da, yazmak için bekliyorum…

 

Haberin Devamı

Kadıköy’deki Fenerin aydınlık yüzünü yazdık…
Biraz da gölgede kalan bölümü anlatmak lazım…
Hem de golünü attığı zaman Slimani’yi anlatmak lazım.
Çok etkisiz. Emekli olmuş bir oyuncu görüntüsü veriyor. Ayakları ile değil elleri ile oynuyor. Trafik polisi gibi… Topu kimin nereye atacağını söylüyor ama kendisi hiç hareketlenmiyor…
Sürekli eli kolu ile taraftara bir şeyler anlatıyor…
Anlatmasın!
Bizim taraftarımız, “yalan” yapanı da anlar, gönlünü oyuna koyanı da…
Valbuena biz hücumdayken topa sahipken, mükemmel. Ancak oyun dengelendiğine hiç yok.
Harun belki turu kurtardı. Çok zor bir penaltıyı yine çıkardı. Ancak açıkça yazmak lazım, çizgi kalecisi… Çıkıp topu alabileceği topları bile yumrukluyor…
Kadromuz bu…
Ligde bulunduğu yer, olması gereken bir yer değil!
Kalite arttı…
Alternatif çoğaldı…
Yeri de değişecek!

Haberin Devamı

Son söz taraftara;

Yağmurlu bir salı günü, yine 40.000 kişi oradaydı…
Oradaydılar ama bu kez farklıydılar…
Takım topu verdiğinde, özgüveni düştüğünde, onlar kalktı ayağa…
Ayağa kalkmayanı kaldırdılar…
Oyuna el koydular…
Gücü düşenlere güç, özgüveni azalanlara moral verdiler…
Golü yedirmediler…
Eski Saraçoğlu günlerini gördüm ben bu gece…
Bir gecelik bir rüya değilse, bu saha oyun bozar…
Ne hakem dayanır, ne de rakip!

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları