Bu yıl resmi tatilleri 27 güne çıkarmak mümkün! İşte uzman isimlerden 7 öneri...

Uzmanlarımızın önerilerine ve tatil tarihlerine göz atmadan 2020 planlarınızı yapmayın.

Gün: Perşembe
Tatil süresi: Cuma günü alınacak bir gün izinle birlikte 4 gün
Özge Altınok Lokmanhekim / Hürriyet Seyahat yazarı
Atatürk’ün izinde Ankara
Böylesi bir günde ailece gidilecek en güzel yerlerin başında Ankara geliyor. Burada, Atatürk’ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ özdeyişinden ilham alarak farklı ülkelerden getirilen fidanların dikildiği Barış Parkı’nı gezebilir, sağda ve solda 12’şer aslan heykelinin olduğu Aslanlı Yol’da yürüyebilirsiniz.

Atatürk’ün anıt mezarının bulunduğu Şeref Salonu’nun altındaki Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde de farklı canlandırma ve sergileme teknikleri kullanılarak Çanakkale Savaşı, Sakarya Meydan Muharebesi, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebeleri ile Atatürk dönemi çocukların tarihi öğrenebileceği şekilde sunuluyor. Ayrıca Ulus Meydanı’nda bulunan tarihi I. Büyük Millet Meclisi binasını da görülecek yerler listenize ekleyin. Ankara’ya gitmişken Rahmi Koç Müzesi’nde Atamızın kıymetli şahsi eşyalarından klasik arabalara, oyuncaklardan tarım aletlerine pek çok şey görmek mümkün.

Gün: Cuma
Tatil süresi: hafta sonuyla birlikte üç gün
Savaş Özbey / Hürriyet kent yazarı
İstanbul’un kız kardeşi Barselona
Hangisi daha güzel, tartışılır. Ben İstanbulcuyum tabii. Ama iki kız kardeşin çok benzedikleri meselesine kimseler laf edemez. Şöyle anlatayım; Katalunya Meydanı (Plaça de Catalunya) şehir merkezi. Taksim Meydanı gibi düşünün. Bizde nasıl Taksim’den itibaren İstiklal Caddesi başlıyor; orada da Las Rambla Caddesi var. Gir caddeye, az ileride sağda balık pazarı. Tıpkı bizdeki gibi...

Yemek konusundaki zenginlikte ikisi de çekişir. Onlar deniz ürünlerinde bizim kolumuzu sağa eğerse, biz de et ve kebapta sola bükeriz. Bizim gibi küçük küçük atıştırmaya, paylaşmaya bayılıyorlar. Bizdeki adı meze, orada tapas... Anlaşmak konusunda zorlanmayacaksınız; el, kol, vücut dili en az bizimki kadar tane tane ve anlaşılır. Akşam 19.00 oldu mu evlerine kapanan Kuzey Avrupalıların aksine tıpkı bizim gibi gözlerine uyku girmiyor, haliyle muhteşem bir gece hayatı var.

Gün: Salı
Tatil süresi: Pazartesi için alınacak bir gün izinle 4 gün
Saffet Emre Tonguç / Hürriyet Seyahat yazarı
Baksı Müzesi'nde keşif
Baksı Müzesi’ni görmek için geç kalanlardanım ne yazık ki... İlk kez 2015’te gitmiş ve yepyeni bir deneyim yaşayarak saat 23.00’te bir müze gezmiştim. Yanımda bu kuş uçmaz kervan geçmez yere müthiş bir proje kazandıran Hüsamettin Koçan vardı. Kısa süre önce Baksı Müzesi’ne tekrar gittim. ‘Sessizliğin sesi’ nedir, bir kez daha hatırladım. Ruhuma işledi yine Baksı’nın huzuru...

Müzenin artık konaklama yerleri de var. 20’den fazla odaları bulunuyor. Baksı’dan önce Erzurum’a gidin çünkü en kolay ulaşım yolu o. Böylelikle Erzurum’u da keşfetme şansını yakalayacaksınız. Erzurum Kalesi, Çifte Minareli Medrese, Tortum Şelalesi, Yakutiye Medresesi ve Taşhan gezilecek yerler listenizde olsun. Güzelyurt Restaurant’da ise cağ kebabı yemeyi ihmal etmeyin. Sonra istikamet Baksı Müzesi... Kendinizle baş başa kalıp, güzel zaman geçirip doğanın uyanışına şahitlik edeceksiniz.

Gün: Pazar-Salı
Tatil süresi: Cumartesi ile birlikte 4 gün
Serhan Yedig / Seyahat yazarı
Klasik müziğiyle bienaliyle mis kokulu, yemyeşil Prag
Merkezinden geçen Vitava Nehri boyunca uzanan parkları, yerleşim bölgelerindeki geniş yeşil alanları, ağaçlandırılmış sokaklarıyla Prag yemyeşil bir şehir. Mayıs sonu Prag açısından çok özel bir dönem. Caddelerdeki, parklardaki dev akasyalar, ıhlamurlar çiçek açıyor, şehir mis gibi çiçek kokuyor. Yılın bu döneminde festivaller de birbirini izliyor. En önemlisi, ‘Prag Baharı Klasik Müzik Festivali’.

Bu festival 2020’de 75’inci yılı nedeniyle çok zengin bir programla müzikseverlerle buluşacak. Ayrıca Prag Bienali 20’nci yılını kutluyor. Aynı dönemde şehir merkezinde tadım yapılabilen şarap festivalleri düzenleniyor. Bunların ötesinde şehrin müzeleri, sanat galerileri, kafeleri, cumartesi nehir kıyısında kurulan turistik pazarları, pazar günü açılan bitpazarları görülmeye değer.

Gün: Cuma-Pazartesi
Tatil süresi: Perşembe alınacak yarım gün izinle 5 gün
Nurgül Büyükkalay / Hürriyet Seyahat gezgini
Bir yaz rüyası: Dolomitler
Dolomit Dağları, Alp Dağları’nın bir uzantısı... Belluno, Bolzano ve Trento bölgelerini kapsıyor. Doyasıya keşfedip deneyimlemek için dört-beş gün yeterli. Bölgenin kalbi Alpe Di Siusi, en fotojenik yeri Val Di Funes ve öldüm de cennete mi düştüm acaba dedirtecek Lago Di Braies Gölü mutlaka rotanızda olmalı. Çevrede çok sayıda kamp alanı ve yürüyüş parkuru var.

Özellikle yaz aylarında trekking yapmak muhteşem olacak ve kendinizi büyülü bir yaz rüyasında bulacaksınız. Ayrıca bisikletle dolaşabilir ya da gölde tekneyle turlayabilirsiniz. Etrafındaki kasabalar da keşfedilmeyi bekliyor. Kimi zaman bir göl ya da küçük bir nehir, kimi zaman da otlayan ineklerin çıngırak sesleri ya da masal gibi evler durduracak sizi. Bölgeye gitmenin en kolay yolu Venedik’e uçmak! Sonrası 2.5 saat sürüyor. Bir diğer seçenek de Milano’dan ulaşmak. Bu da 4.5 saatlik bir yolculuk...

Gün: Pazar
Tatil: Cumartesi ile birlikte 2 gün
Yıldırım Güngör / Seyahat yazarı, dağcı
Afyon’da Büyük Taarruz’un kalbine yolculuk
İki günlük tatil için yapılacak en güzel etkinlik 30 Ağustos’un ruhuna da uygun olarak Afyon ve civarı... Akşam mesaiden sonra yola çıkarak Afyon’da gecelemek çok pratik bir çözüm. Böylece şehirde iki tam gün geçirebilirsiniz. Otel olarak NG Afyon’u önerebilirim. Çocuklar için de uygun havuza sahip olması büyük avantaj.

Kahvaltıdan sonra merkeze 20 kilometre uzaklıktaki Kocatepe Anıtı’nı ziyaret edin. Bu nokta ‘Büyük Taarruz’un 26 Ağustos 1922’de Atatürk tarafından başlatıldığı, idare edildiği yer. Anıtın dışında tepede tüm savaşın seyrinin tek tek anlatıldığı panoları mutlaka gezmelisiniz. Ardından sırada Eskişehir’in Han ilçesinde bulunan ve Frig Kralı Midas anısına yaptırılan Yazılı Kaya olsun. Yapacağınız tek şey tabelaları takip etmek. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız.

Gün: Çarşamba perşembe
Tatil: Çarşamba yarım, cuma da bir gün izinle 5 gün tatil
Ebru Erke / Hürriyet Seyahat yazarı
Kuzey Fransa’ya lezzet çıkarması
Normandiya, Bretonya ve Loire... Bu üçlü hem görkemli tarihi yapıları hem de ağız sulandıran mutfağıyla Fransa’nın mercek altına alınması gereken yerlerinden. UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Loire Nehri Vadisi, tarihsel hikâyeler barındıran, birbirinden ihtişamlı şatolarıyla biliniyor.

Fransa’nın en gastronomik bölgesi olarak kabul edilen Bretonya’nın kuzeyindeki Cancale ise ülkenin en önemli istiridye üretim merkezi. Kasabanın merkezinde sahile konuşlanmış istiridye çiftliklerinin hemen arkasında minik minik tezgâhlardan oluşan ufak bir pazar var. Boyutlarına göre fiyatlandırılmış ve hemen oracıkta tüketilmek üzere satılan istiridyelerden mutlaka denemelisiniz.

Bretonya ve Normandiya bölgelerinin tam arasındaki ufak adacık Mont Saint-Michel, turistlerin Eyfel’den sonra ülkede en çok görmek istedikleri ikinci yer. Bu avuç içi kadar adacık şaşırtıcı medceziri ve omletiyle cazibe merkezi. Sadece tereyağı, krema ve yumurta kullanılarak hazırlanan omlet için kuyruklar oluşuyor. Ayrıca ‘Agneaux de pré salé’ yani tuzlu çayır kuzusu Mont Saint-Michel Koyu ve Cotentin Yarımadası’nın en özel eti. Tadına mutlaka bakmalısınız.