GeriSeyahat Ferman Akgül: Budapeşte’de Ankara’nın samimiyeti var
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Ferman Akgül: Budapeşte’de Ankara’nın samimiyeti var

Ferman Akgül: Budapeşte’de Ankara’nın samimiyeti var

Manga grubunun solisti Ferman Akgül, yazdığı şarkılarda seyahatlerinden ve şehirlerden etkileniyor. Yaşadıklarıysa kimi zaman Coen filmlerini andırıyor... Onunla Budapeşte’den Münih’e uzun bir yolculuğa çıktık

Seyahate çıkarken rotanızı neye göre seçersiniz?
Mevsim çok önemli. Mart ayında Dubai’ye gideceğim mesela. Buraların en sert havasından dört saat sonra 30 dereceye iniş yapmak güzel bir değişiklik olacak. Mevsimin dışında da ruh hali tabii ki...

Müzik konusunda ilham aldığınız yerler var mı?
Budapeşte bana çok ilham vermiş bir yer. Zaten uzun bir süre kalıp klip de çekmiştik.

Neden?
Ankara’nın bizim dönemlerdeki samimiyeti var orada. Hiç müziğin olmadığı otoparktan bozma koca bir barı ancak orada bulabilirsiniz. Yolculuk, sanat ve politika hakkında uzun sohbetlerin sıkmadan, agresifleşmeden yaşandığı bir şehir. Birçok arkadaşım var, yakında ufaklığı da alıp gideceğiz.

Hiç seyahatte çıkan şarkınız var mı?
İlk albümdeki ‘Bitti Rüya’yı Ankara-İstanbul arasında gidip gelirken otobüste yazmıştım. Eski çift katlı otobüslerin alt kat restoranları bana inanılmaz ilham verirdi. O zamanlar biranızı da alıp maç izleyebiliyordunuz otobüste. Sonra masa başında saatler boyu süren yolculuk. Yan tarafta insanların tanışma geyikleri. Uzun yol kahvesiydi benim için. Kahveler önemlidir bak.

Yurtdışında en sevdiğiniz şehir hangisi?
Her sene en sevdiğim şehir ruh halime göre değişebiliyor. Mesela son birkaç senedir Münih’i çok seviyorum. Yakın bir arkadaşımın kulübü sayesinde eğlence sektörünün en özel insanlarıyla tanışıp vakit geçiriyoruz.

Hadi gurmelik yapın biraz. Oraya gideceklere neler önerirsiniz?
Hot dog’dan başka bir şey önerebileceğimi sanmıyorum. En son gidişimde onlardan birisinden zehirlenmeme rağmen... Sosisi sokaktan doya doya yiyebileceğin yegâne yer. Eğer gerçekten iyi bir yemek isterseniz o zaman arkadaşımın restoranının reklamını yapmaktan gurur duyarım: Heart Restaurant-Bar.

Peki şimdiye kadar yediğiniz en ilginç yemeği hatırlıyor musunuz?
Los Angeles’ta 25 çeşit istiridyeyi özel bir sırayı takip ederek yemiştim. Oldukça ilginçti, konser sırasında midemden çıkıp onların da mikrofona uzanmak istemeleri dışında...

Ferman Akgül: Budapeşte’de Ankara’nın samimiyeti var

Şimdiye kadar yaptığınız en alternatif seyahat neydi?
Anvers’ten konser sonrası beni Rotterdam’a bırakmalarını rica ettim. Hazır oralardayken bir tren rotası çizdim kendime. Bizim Özgür Brüksel’de, Gripin Birol Paris’teydi. Rotterdam’da bir gece, Brüksel’de bir gece, Paris’te iki geceydi plan. Rotterdam’da iki kez rötar yapan treni sonunda kaçırmamla o yolculuk Coen filmlerini aratmayacak bir yolculuğa dönüştü. Otelden çıkış yapmıştım, elimde bavul, gar kapı duvar, kar yağmaya başladı.

Afganistanlı bir taksiciyle pazarlık yapıp Brüksel’e geçtim mecburen. Fakat yolları bilmeyen, navigasyona aldırış etmeyen adam ile geçirdiğim saatler kâbus gibiydi. Neyse ki David Lynch filmlerine benzemeden bitiverdi. Baş ağrısı dolu bir Brüksel gecesinin ardından iki güzel gün geçirdim Paris’te.

Bir daha asla gitmeyeceğiniz yer neresi?
Napoli’ye bir daha uğramam sanırım. Sadece iki günün ardından kötülemek istemem ama tam bir hayal kırıklığıydı benim için. Pizza dışında pek bir şey heyecanlandırmadı beni.

Hadi otel odasından çaldığınız bir eşyayı itiraf edin...
Havlu yürütmek âdettendir, o kadar.

Dilediğiniz biriyle tatile çıkma fırsatınız olsa kimle nereye giderdiniz?

Zeki Müren’in Bodrum’daki evinin yanındaki Orfoz’da yemek yiyorduk. Bu arada şahane bir tadım mönüleri var. Neyse, bir süre baktım heykeline ve onun Bodrum’u nasıldı diye geçirdim içimden. Biriyle geçirmek değil de Zeki Müren’in var olduğu bir Bodrum’da tatil yapmış olmayı isterdim.
O yıllar, bize pek anlatılmayan büyülü bir dönem.

En sevdiğiniz beş şehir?
İstanbul, Budapeşte, New York, Amsterdam, Münih

Bavulunuzun olmazsa olmazları?
Her şey olmalı hem de çeşit çeşit. Ama seyahatlerden en çok öğrendiğim az eşya, küçük bavul en rahat tatil demektir. Sizi daha çok özgür hissettiriyor.

Nerede kalmayı tercih edersiniz?
İlk tercih ev kiralamak. Çünkü o ülkenin sebzeleri ve baharatlarıyla kendi yemeğimizi yapmayı seviyoruz evde. Olmazsa eğer butik bir otel, kesinlikle büyük olmamalı.

Seyahatten almadan dönmediğiniz 3 şey?
O ülkeye ait bir şarap,
küpe ve kendim.

False