Bir şehirden çok daha fazlası

Arkası Toroslar, önü Akdeniz. Arada kalan tarih ve nefes kesen bir doğa. Burası Antalya. Dünyanın en güzel coğrafyalarından, en önemli turizm merkezlerinden… Halen güzel, halen keşfedilmeyi bekliyor ve heyecan veriyor. Otellerinden, lezzetlerine, şelalelerinden antik kentlerine… Deneyimleyecek çok şeyi var

Sırtını Bey Dağları’na yaslamış olan ve körfezin turkuaz sularının üzerindeki falezlerden yüzyıllardır Akdeniz’i seyreden Antalya, dünyanın en güzel coğrafyalarından birine sahip.
Antalya’yı, İ.Ö. 150’li yıllarda, saat kulesinin karşısında heykeli bulunan Bergama Kralı II. Attalos kurmuş. Antalya Haçlılar zamanında önemli bir liman olmuş ve ‘Kutsal Topraklar’a giden yolda askerlere hizmet etmiş. Yıldırım Bayezid döneminde Osmanlı topraklarına katılan Antalya, 1918 yılında kısa bir süre İtalyanların eline geçmiş.

Şehir tarih boyunca gezginlerin de dikkatini çekmiş. 14. yüzyılda Antalya’yı ziyaret eden İbn-i Battuta Güney Anadolu’nun bu en önemli limanından ihraç edilen limonlar yüzünden Mısır’da limona ‘Adaliya’ dendiğini yazmış. 1671’de şehri ziyaret eden Evliya Çelebi ise şehir surlarının 4400 metre uzunluğa ve 80 kuleye sahip olduğunu, 200 çeşmenin Düden Nehri’nden gelen suyla beslendiğini dile getirmiş.

TARİHİNİ SIĞDIRACAK MÜZE YOK

Kaleiçi, Yivli Minare ve sahildeki parklarıyla dikkat çeken Antalya’nın, şehir merkezindeki müzesi inanılmaz bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Eserler mağara devrinden başlayıp, Osmanlıya kadar uzanan bir dönemi kapsasa da Roma döneminden kalanlar olağanüstü bir görkeme sahip. Özellikle heykel koleksiyonu, müzeyi Türkiye’nin en iyi ilk beş müzesi arasına sokacak nitelikte. Etrafta çok sayıda tarihi şehir var ama kazıda çıkarılmış eserleri sergileyecek alan yok! Depolarında 30 binin üzerinde parça bulunuyor. Bunun yarısını alıp, yurtdışında bir müzeye koysanız, dünyanın en ses getiren koleksiyonlarından biri olur. Geçmişte Antalya’nın kuzeyine Pisidya, doğusuna Pamfilya (Tüm kavimlerin ülkesi), batısına da Likya (Işık ülkesi) denmiş ve şehir önemli yolların kavşağında bulunduğundan inanılmaz bir tarihi mirasın sahibi olmuş.

ARABAYLA KEŞFEDİN

Aracınız varsa ya da araba kiraladıysanız Antalya ve etrafında yapılacak çok şey var. Termessos, Perge ve Aspendos listemin başlarında yer alıyor. Bana kalsa rafting için ideal yerlerden biri olan Köprüçay’ın yakınındaki antik şehir Selge’ye gider, Sillyum’u ziyaret eder, Side’yi görür, Manavgat’ta soluklanır, Olimpos’un kalıntılarını keşfeder, Aykırca Çayı’nın kuzey yamaçlarındaki İdebessos antik şehrindeki sedir ağaçlarının altında dolaşırdım. Biraz daha uzaklara gidecek zamanım olsa, Finike yakınlarında bulunan Arycanda’nın tiyatrosuna hayran kalır, balık çiftliklerinin birinde alabalık yerdim.

ANTALYA LEZZETLERİ

İsterseniz güne güzel bir kahvaltı ile başlayalım. Antalya’nın geleneksel serpme böreği için Üçkapılar’da Karakaş Camii arkasında bulunan Tarihi Börekçi Tevfik Usta’ya uğrayın. Sabah erken saatlerde yalnız kıymalı ve peynirli olarak yapılan börekler Antalya’ya en özgü lezzetler arasında yer alıyor. Farklı bir lezzet deneyimi için peynirli böreğe pudra şekeri serpip öyle yiyin.

Akdeniz ve Beydağları manzaralı bir kahvaltı için Big Man Lara ya da Atatürk Parkı’ndaki Nar Bistro’ya gidin. Kalekapısı’ndaki saat kulesinin karşısında bir asıra yakın zamandır hizmet veren 18’in üzeri susam ve fıstıkla süslenmiş tahinli bir yiyecek olan ‘Bağaçası’nı deneyin.

Tarihi Zamora Dondurması’nda sütün kaynatılırken hafifçe yakılmasıyla yapılan ‘yanıksı’ dondurmanın tadına bakın. Eski belediye başkanı Hasan Subaşı’nın Elmalı ilçesinde ürettiği keçi sütünden yapılan Konak dondurması organik lezzet düşkünlerinin tercihi olabilecek nitelikte.

Kazım Özalp Caddesi’ndeki asırlık Topçu’da odun ateşinde pişen şiş köfte ve Antalya’ya özgü tahinli sosuyla piyazı da öneririm. Antalya’nın geleneksel lezzetlerinden olan kuyu tandır için Kalekapısı Zincirli Han içindeki Hasan iyi bir adres. Şehrin en eski döner lokantası Hakkı Baba, Antalya lezzetlerini tadabilecek mekânlardan biri. Atatürk Kültür Parkı içindeki 7 Mehmet’e uğramadan dönmeyin. Özellikle tahin ile yapılan hibeş, iç pilavlı kuzu tandır ve lagos balığı tercih edilmeli. Yemek tahin soslu ve cevizli kaymaklı kabak tatlısı ile taçlandırılmalı.

Akdeniz ve Ege mutfağı tutkunlarının durağı ise Merkez Bankası arkasında bulunan İzmirli’nin yeri. Terbiyeli kereviz ve zeytinyağlı enginar tadına doyum olmayan tencere yemeklerinden sadece birkaçı. Öğle ve akşam yemeklerinin vazgeçilmez adreslerinden bir diğeri Mevlana Lokantası. Ev yemekleri, kuyu kebabı ve tatlılar çok başarılı.

Kaleiçi’nde yer alan rafine restoran Seraser, otantik bir Antalya evi avlusunda dünya mutfaklarını sunuyor. Belirli günlerde canlı caz performansı mekâna ayrı bir keyif katıyor. İtalyan mutfağının en güzel örneklerinden bir tanesi de Seraser’in bitişiğinde yer alan Il Vicino. İtalyan şefin portakal bahçesinde İtalya’dan gelen malzemelerle hazırladığı lezzetlere doyamayacaksınız. Yemeğin finalini İtalyan usulü dondurma ile yapmalısınız. Kaleiçi Yat Limanı’nda eski bir un değirmeni olan Arma, deniz ürünleri sevenlerin lezzet, ambiyans ve keyifli müziği bulacağı mekan. Dedeman Antalya Hotel’in onuncu katında yer alan Turkuaz Restaurant artık Barut Hotels’in bünyesinde bulunuyor. Onun yerine açılan Asmani, muhteşem Antalya, Akdeniz ve Toros manzarası eşliğinde dünya mutfakları lezzetlerini sunuyor. Uzakdoğu lezzetlerini sevenler için tek adres olarak nitelendirilebilecek mekan ise Kaison Sushi. Japon, Çin ve Tay lezzetlerinin sunulduğu restoran muhteşem Akdeniz manzarasıyla Eski Lara Yolu’nda hizmet veriyor.

Antalya’da özellikle turunç, bergamut ve patlıcan reçellerini 1914 yılında kurulmuş olan Yenigün’den alabilirsiniz.

***

NEREDE KALINIR?

Antalya bence istiap haddini doldurdu, artık yeni otel yapılmaması gerekiyor. Her yeni işletme pastadan pay almaya çalıştıkça rekabet yüzünden fiyatlar düşüyor ve Türk turizmi her şey dâhil denilen, para kazandırmayan sistemin daha fazla kurbanı oluyor. Bölgede yüzlerce otel var. Denediğim birkaç yeri yazmak istedim.

EĞLENCESİ DE KONFORU DA GÜZEL

Kemer’deki Nirvana Lagoon Suites & Spa lüks, konfor ve peyzaj zenginliğini bir arada bulunduruyor. 160 dönümlük arazide, 3 bin 500 adet çam ağacının arasındaki tesis Maldiv tarzı ahşap mimarisi, ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile üst düzey misafirlere hizmet veriyor. Bu yaz çok sayıda etkinlik ve konsere ev sahipliği yapacaklar. “Laugh Till You Cry” adlı şarkı ile tanınan Avustralyalı şarkıcı Faydee ile 2015 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Rusya’yı temsil ederek ikinci olan Polina Gagarina bu sene tesiste sahne alacak isimlerden bazıları.

İKİ MUHTEŞEM KOY VE 'DOLCE VITA

Bu civardaki diğer bir otel olan Amara Dolce Vita doğal yaşam ve lüksün zarif çizgilerle bir araya geldiği bir yer. İki muhteşem koy, eşsiz bir doğa, her zevke uygun süitler ve birbirinden özel hizmetler Maxx Royal Kemer Resort’ta bulunuyor. Geçtiğimiz yıl ilk misafirlerini ağırlayan tesis doğa ile baş başa tatil yapmak isteyenler için doğru adres. Doğal yaşama saygılı mimariye sahip otelde dünya mutfaklarını ödüllü şeflerin elinden sunan bir restoranlar sokağı var. Maxx Royal sahnesi, yaz boyunca renkli bir eğlence takvimi sunuyor. Belek’teki 650 oda ve 13 villadan oluşan Kaya Palazzo Golf Resort. Otelin Maldivler’den getirilen kristal kumlar ile çevrelenen ve deniz suyu kullanılan havuzu gördüğüm en devasa havuzlardan biri. Tesisteki Kaya Eagles Golf Club 650.000 m² çam ormanı içine kurulmuş ve dünyaca ünlü golf saha tasarımcısı David Jones imzasını taşıyor.