Siyaset bitti eğlence başlıyor

TÜRKİYE'de ne kadar çok sayıda siyaset insanının partisiz kaldığının farkında mısınız? Ali Müfit Gürtuna'danCelal Doğan'a, Tarhan Erdem'den Erdal İnönü'ye uzanan bir partisizler ordusu var karşımızda. Bir başka deyişle partisini arayanlar ordusu.

Ve bir yanda da ezici çoğunluğuyla cemaatler konfederasyonu görüntüsündeki AKP. Karşısında doğru dürüst muhalefet olmayan bir iktidar. AKP siyasi parti değil gevşek bir konfederasyon. Böyle olduğu içindir ki en hayati meselelerde bile her kafadan farklı bir sesin çıkabildiği bir ‘‘parti’’.

Tabanları altlarından kaymış bir sürü başka parti.

İktidarda sivilleşmeyi, demokratikleşmeyi ve Avrupa Birliği'ni savunan cemaatler topluluğundan ayrılıp biraz da öte tarafa bakalım. Muhalefet partisi olarak karşımızda Batılı sol partilerin yaptığını başarıp kendini revize edememiş, ‘‘kabuğunu değiştiremeyen yılan ölür’’ misali tarihsel bir CHP.

Türkiye'de yıllardır siyaset sahnesini seyrettiğimiz koltuklarımızdan kalkıp doğru bakış açısını bulmamız gerekiyor. Bunu yapmayı başardığımızda siyasetin bittiğini göreceğiz. Siyasetin bitmesi, eskinin güç denizlerinin kuruması anlamına gelir. Toplumda yeni güç dengeleri oluşmaya başladı bile. Yıllar boyunca, bilimden modaya kadar her alanda siyasi gücün etkili olduğu bir toplum, siyasetin bitmesiyle birlikte büyük bir evrime giriyor.

İyi bir yere doğru gittiğimize dair işaretler var. Askerle AKP arasında sürtüşmeye yol açan sebeplerin de zaman içinde önemini yitireceğini sanıyorum.

* * *

Siyaset sektörü gözden düşerken eğlence sektörü yükselişe geçiyor. Reina, Laila, Havana gibi eğlence mekanları bugünün Türkiyesi'nin global markaları. Beko ve Mavi Jeans kadar Reina da aynı derecede önemli bir global marka. Ayrıca, global bir siyasetçimiz yok, ama eğlence yerimiz var!

Bizim eski koltuğun görüş açısını değiştirmeden baktığımızda kabul edilmesi rahatsızlık veren gerçekler bunlar.

Yapılacak bir şey yok! Evet Reina çok ciddi bir global marka. Zaten sahipleri de bunun farkında olmalılar ki bir gecelik hasılatlarını tekerlekli sandalye alımı için Sakatlar Derneği'ne bağışlayarak kurumsal kimlik güçlendirmesi yapıyorlar. Aferin onlara.

Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada siyaset gerilerken insanlar eğlence sektörüne yöneliyor. Türkiye de bu değişimden payını alıyor.

Sol ya da sağ illüzyon peşinde koşmanın anlamı yok. Siyasette parti arayıp da bulamayanlarla Reina'ya sinir olup boşuna kendi kendini hırpalayanlara gerçeği görmek için koltuk ve perspektif değiştirmeyi öneriyorum.
Yazarın Tüm Yazıları