Öfke ile baş etmek

İLKOKUL dördüncü sınıfa giden on yaşındaki oğlumun çantasında dün akşam bir yazı buldum.

Yazının başlığı "Öfke ile baş etmek" idi ve altında 15 madde halinde çözüm önerileri sunuluyordu.

Oğlum hafta başında kimsenin yönlendirmesi olmaksızın kendi başına okulun psikoloğuna başvurmuş ve öfke kontrolü için yardım istemiş. Kendisine sözlü saldırı ve eleştiride bulunanlara karşı kendini tutamadığını, onlara bağırmak ve vurmak istediğini anlatmış.

On yaşındaki çocuk bile öfkesini kontrol etmek ihtiyacını hissediyor ama büyükler bunun çok uzağında. Türkiye’yi yönetenler başta olmak üzere giderek daha öfkeli bir ortamda yaşıyoruz. Mizahın bile şiddet içereni makbulümüz. Etrafından hıncını zorbalıkla alan Recep İvedik’e gişe rekoru kırdırtan kim?

* * *

Başta yönetenler olmak üzere okul psikoloğunun oğluma verdiği listeye hepimizin en azından bir göz atması gerekiyor. Bu maddeler içinde uygulayabileceklerimizi seçebiliriz:

Öfkeleneceğimi hissettiğim ortamdan uzaklaşırım; Aklıma güzel, olumlu şeyler getirmeye çalışırım; 1’den başlayarak rahatlayana kadar sayabilirim; Kendimi rahatlatmak için beni dinleyen ve anlayan biri ile konuşurum; Öfkemi dindirmek için karşımdaki kişiye vurmak yerine yastık yumruklayabilirim; İşe yaramayan, eski gazete ya da káğıtları yırtabilirim; İşe yaramayan káğıtları karalayabilirim; Stres topumu yanımda taşıyarak, onunla rahatlayabilirim; Beni rahatlatacak bir müzik dinleyebilirim; Evde ortam uygunsa müziğin sesini açıp dans edebilirim; Uygun bir yerde boşluğa doğru çığlık atarak rahatlayabilirim; Varsa kedimle ya da köpeğimle vakit geçirerek rahatlayabilirim; Spor yaparak rahatlayabilirim; Evde güzel, ılık bir banyo yaparak rahatlayabilirim; Öfkem yatıştıktan sonra da beni kızdıran kişi ile sakin bir dille yaşadığım duyguları konuşurum.

Kendisi de öfkesini zor denetleyenlerden olduğu için gelin Sayın Başbakan’la empati kurmayı deneyelim. Birinci maddede önerilen "ortamdan kaçma" imkánı yok. Böyle olması, o konumdaki biri için gerçekten zorlayıcı bir durum. Ne var ki Sayın Başbakan, geriye kalan maddeleri uygulayabilir.

Böyle dedim ama şu anda Bekir Coşkun’un "Köpek sevmek maddesini çıkart çabuk" diye seslendiğini duyar gibiyim, ama bakın kedileri cidden öneririm, Peygamberimizin uyuyan kediyi uyandırmamak için hırkasını feda ettiği hikáyesini herkes bilir zaten.

Dans ederek rahatlamak konusunda da mesela Ahmet Hakan’dan "o olmaz" diye itiraz gelecektir eminim. Bir de tabii yastık meselesi var. Şu anda yastık yerine Başbakan’ın medya yumrukladığını hatırlatmak ise mesela Yılmaz Özdil’e yakışabilir.

Şaka bir yana, öfke kontrolünde galiba en zoru öfke yatıştıktan sonraki aşama: Ne diyordu okul psikoloğunun listesinde? "Beni kızdıran kişi ile sakin bir dille yaşadığım duyguları konuşmak..."

Neyse ki artık 10 yaşındaki çocuklar bile bu işleri konuşuyor, düşünüyor. Darısı büyüklerimizin başına.
Yazarın Tüm Yazıları