Mavi Akım açmazı

ENERJİ Bakanı Hilmi Güler, Mavi Akım Doğalgaz Anlaşması'yla ilgili olarak çok ilginç bir açıklama yaptı geçenlerde. ‘‘Elimizde anlaşmaların orijinalleri yok, aradık bakanlıkta bulamadık’’ dedi.

Mavi Akım şu anda Türkiye'nin enerji anlaşmaları içinde en tartışmalı olanı. Bu hattan gaz alımı Türkiye tarafından bir süredir durduruldu. Çünkü bizim bu gaza ihtiyacımız olmadığı anlaşıldı. Üstelik de fiyatı fahiş.

Peki ama biz bunun böyle olduğunu bilmiyor muyduk? Elbette biliyorduk. Üstelik her taraftan uyarılar yapıldı. Enerji uzmanları, basının pek çok kalemi bıkıp usanmadan yazdık. Kimimiz bu yüzden işimizden gücümüzden bile olduk. İnsan haklı çıkınca sevinir, ama inanın bunun sevinilecek yanı yok. Keşke haksız çıksaydık da bu hoyrat anlaşma Türkiye'nin elini kolunu bağlamasaydı.

Suyun altından gelen hattın pahalı olduğu, bedelinin tüketiciden çıkacağı uyarısı defalarca yapılmıştı, ama o dönemde Mavi Akım etrafında horon tepen çıkar grupları daha güçlüydü. Şimdi bu yüzden Ruslarla kavga etmenin de anlamı yok. Çünkü burada asıl suçlanması gerekenler, kendi içimizdeki işbirlikçiler. Ruslar elbette kendi çıkarlarını düşünecek, kim olsa öyle yapar. Ama bizim içimizdeki iştahı dinmek bilmeyen çıkar çevrelerine ne demeli?

* * *

Öncelikle Enerji Bakanı'na bir önerimiz var: Sayın bakan pekálá anlaşmanın orijinallerini kim kendisine teslim etmediyse o görevliler hakkında suç duyurusunda bulunabilir.

Ortada bir anlaşma var. Bu anlaşmaya göre ilk altı aylık deneme süresinde Türkiye gaz alımını tek taraflı olarak durdurma hakkına sahip. Nitekim bu hakkını kullandı da. Ancak altı ay göz açıp kapayıncaya kadar geçecek. Sürenin bitiminde yeniden pahalı doğalgaz alımı başlayacak mı?

Şu anda tek çare Ruslarla pazarlığa oturmak. Ruslar fiyat indirebilir; çünkü sonuçta Rus imajı da bu yüzden fazlasıyla zedeleniyor. Örneğin, Almanlara doğalgazı kaça satıyorlar? Türkiye'ye sınırda teslim ettikleri bin metre küpü 133 dolarlık fiyat (Bazı kaynaklara göre 2002 ortalaması) Almanlar için de geçerli mi? Ayrıca bizim santrallara teslim edildiğinde bu gazın fiyatı kaça fırlıyor? Arada kimler ne kazanıyor?

Ortada haksız bir fiyat olduğu kesin. Ancak sektörde şeffaflık olmadığı için bunu ispat etmek de neredeyse imkánsız. Anlaşmalar gizli tutulduğundan Uluslararası Enerji Ajansı rakamları çoğu kez yetersiz. Her durumda uluslararası ticaret hukuku açısından zor bir vaka ile karşı karşıyayız.

* * *

Kuşbakışı bir değerlendirme en büyük sorunun ‘‘şeffaflık eksikliği’’ olduğunu gösteriyor.

Tüketemediğimiz kadar gaz alıyoruz. Pahalı alıyoruz. Durduk yerde Ruslarla aramızı bozuyoruz. Neden? Çünkü birileri kapalı kapıların arkasında ve tüm uyarılara rağmen sırf kendi cepleri dolsun diye Türkiye'yi stratejik ve ekonomik yük altına sokmuşlar.

Tekrar ediyorum: Ruslardan değil, kendi içimizdeki işbirlikçilerinden hesap soralım.
Yazarın Tüm Yazıları