Mandolin çal Selami Amca

ESENTEPE Gazeteciler Mahallesi'ndeki komşumuz Selami Akpınar, hayattaki en yaşlı gazeteci olmalı. 89 yaşındaki Selami Amca, Hıfzı Topuz'la birlikte hafta sonu babamı ziyarete geldi.

Mandoliniyle birlikte.

Yıllar önce Japonya'dan satın aldığı mandoliniyle bize ‘‘Üsküdar'a giderken aldı da bir yağmur’’u çaldı. Sonra onlar anlattı, ben dinledim.

Yıl 1959. Türkiye'nin başında Amerika'nın desteklediği Menderes hükümeti var. En ufak bir eleştiride gazetecilerin hapse atıldığı bir dönem.

Aynı yıl Türkiye'ye gelen Amerikalı gazeteci Pulliam, ülkesine döndüğünde bir makale yazıyor. Başlığı: ‘‘12'ye 5 var.’’ Pulliam, Demokrat Parti hükümetinin sonunu iyi görmüyor.

Selami Amca o sırada Vatan'da, babam ise Kim Dergisi'ni çıkarıyor. Vatan, Kim, Ulus ve Nazilli'de 20 adet satan Kervan adlı bir gazete Pulliam'ın yazısını ‘‘iktibas’’ ediyorlar.

Sen misin elin Amerikalısının yazısını alıp da yayınlayan. Selami Amca, Vatan'ın sahibi Ahmet Emin Yalman, Nazilli Kervan Gazetesi'nin sahibi Azmi Erdem, Ulus'tan Beyhan Cenkçi ve Kim'in sorumlu neşriyat müdürü ikişer yıl hapse mahkûm oluyorlar.

Ancak bu beşlinin içinde babam yok. Allah'tan yok; çünkü daha yeni Yozgat hapishanesinden dönüş yapmış.

Babam neden yok? Çünkü tam o sırada Londra ve Zürih anlaşmaları imzalanıp Kıbrıs sorunu çözülmüş. Türkiye ile Yunanistan arasında bahar havası esiyor. İlk kez bir Türk gazeteci heyeti, Burhan Felek başkanlığında Atina'ya gidiyor. Aralarında babam da var.

Ve babam giderken bir haftalığına yerine sorumlu müdür olarak Şahap Balcıoğlu'nu bırakıyor. 12'ye 5 kala yazısı tam da o haftaya denk geliyor ve babamın yerine hapse giren Şahap Balcıoğlu ancak 27 Mayıs sabahı serbest bırakılıyor.

* * *

Bu anıları önemli bulduğum için yazdım. Birincisi, Demokrat Parti'nin son döneminin demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi olmadığını, hayattaki tanıklarının ağzından yeni kuşaklara aktarmak istedim.

İkincisi, Türkiye 50 yıldır ilk kez yüzde 50'nin üzerinde çoğunluğa sahip bir parti tarafından yönetildiği için duyduğum tedirginlikten dolayı yazdım. Zaten bize gelen duyumlara göre Başbakan'ın kendisi de bu kadar yüksek oy istemiyormuş.

* * *

İstanbul ve Ankara'da yüzde 60 ve 70 oranlarında AKP'ye giden oylar bize neyi anlatıyor? Bu sonuçların Anadolu taşrasının kent üzerindeki galibiyeti anlamına geldiği aşikár.

İstanbul'un burjuva semtlerindeki ‘‘kurtarılmış CHP bölgeleri’’ kent kültürünü korumaya yetecek mi? Yoksa Ümraniye'deki spor salonunda yaşanan ‘‘kasabaya gávur geldi’’ zihniyeti kent kültürünü ezecek mi? Atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra 80 yılda elde edilen çağdaş yaşam kültürü nasıl korunacak?

İyisi mi mandolin çal Selami Amca bize. Üsküdar'ı çal.
Yazarın Tüm Yazıları