Kristaldeki Şifa

Öfkenizi yenmek, endişenizi yok etmek, kendinize güveninizi kazanmak ya da sadece kendinizi iyi hissetmek için kristal taşlarla ilişki kurdunuz mu? Laureen Warrington, çok eski çağlardan beri bilinen bu yöntemi, kendi yorumuyla birebir seanslarda uyguluyor.

Laureen Warrington’la doğum günümde tanıştım! Ondan etkilendim; çünkü mesafeli görüntüsünün altında bilge bir kişilik ve isabetli sözler vardı.

Laureen, Küre Yaşam Merkezi’ne iki ayda bir gelip Kristal Şifa Terapisi veriyor. Peki tam olarak yaptığı ne anlama geliyor?

Kuvartz kristaller, yapıları itibarıyla enerjiyi iletme, içine emme ve değiştirme özelliğine sahip. Bu özellikleri sayesinde çağlar boyu insanların değişim yaratma amacıyla kullandıkları bir malzeme olmuş.

Gerçekleşmesi hedeflenen değişim, aslında kişide dengesi bozulmuş enerji alanının tekrar ayarlanmasından ibaret. Tıpkı bitkiler gibi kristaller de enerji sistemimizin tekrar dengelenmesi amacıyla kullanılıyor ve duygusal, ruhsal, fiziksel olarak kişi sağlığa kavuşuyor. Kişinin ihtiyacına göre belirlenen 3-7 seansla başlanıyor.

Zamanla kişi, kristaller aracılığıyla öğrendiği tekniği, pek çok alanda kullanabiliyor.

Teknik üç aşamalı

Temizleme:
Tıkanıklığın ortadan kaldırılması.

İçeri almak: Evrensel enerjinin temizlenen alanı tekrar taze enerjiyle doldurması.

Genişleme:Yenilenmiş enerji düzeyinde gelişme.

Seans sonrasında kişiler iç görü, derin farkındalık kazanıyor. Kronik rahatsızlıklarını yenenler bile var. Kişiler seans sonrası derin bir gevşeme yaşıyor. Gevşemiş bir beden sayesinde netleşen bilinç, evrensel enerjiyle daha kolay ve derin bir temasa geçebiliyor.

Laureen, anlatıyor

Böyle bir işi yapacak son kişi olacağımı sanırdım! Büyük bir şok olarak niteleyebileceğim bir kaza ve ardından hastane deneyimi bana sadece bedenden ibaret olmadığımı gösterdi. Acil Servis’te ölüme yaklaştığım deneyimden 10 gün sonra dışarı çıktığımda ‘Ben kimim?’ sorularıyla doluydum.

Bu deneyim bana, özel olduğumu ve bir amacım olduğunu hissettirmişti. Bu konularla ilgili deli gibi okumaya başladım. Sonra taşlara olan ilgimi fark ettim.

Bir gün Hintli bir Şaman’la tanıştım. O bana, uzun yıllardır bir kafese kapatılmış ayı gibi yaşadığımı ve artık dışarı çıkmamın vakti geldiğini söyledi. Ama ben çok utangacım. Bu konularla ilgilendiğimi bilenler, beni bir şeyler öğretmeye zorladılar. Oysa ben kendimi öğretmen gibi görmüyordum. Hiçbir planım yoktu, her şey son derece doğal bir şekilde gelişti. Terapist olmamama rağmen zaman içinde evim bir klinik halini aldı!

Arkadaşlarım bana geliyor ve ‘Kendimi çok kötü hissediyorum; bana yardım edebilir misin?’ diyorlardı. Kendilerini çok iyi hissederek de evimden ayrılıyorlardı.

25 yıl önce kendi deneyimimle geliştirdiğim Bach Çiçek Terapisi, bitkiler, kristaller ve tarotu içeren bir paket oluşturdum.


Türkler pek çok Avrupalı’dan daha açık

- Yönteminizi anlatır mısınız?

L.W:
Yıllar içinde karşımdaki insanı, iç dünyasını kolayca tanımamı sağlayacak bir yöntem geliştirdim. Bunun için tarotu kullanıyorum. Keder, kızgınlık, hastalık gibi mücadeleler içinse kristallere geçerim. Tarot, bir köprü gibi. Çünkü bir insanı tanımak ya da asıl problemini bulmak aylar alabilir; oysa tarot sayesinde çabucak sebebi bulup doğrudan harekete geçebiliyorum. Kristal şifa terapisinde, uygun taşı o kişinin vücuduna yerleştirip sahip olduğu potansiyeli uyandırmaya çalışıyorum.

- Taşlar bize nasıl iyi geliyor?

L.W:
Taşlar da bitkiler gibi farklı farklıdır. Bazısı kan dolaşımını artırır, bazısı kendine güveni getirir. Taşlar, kendinizle ilgili bir kenara attığınız bilincinizi yerine getirir. Bu, geçirdiğiniz bir üzüntü ya da korku olabilir. Bir kez bunun farkına vardığınızda, taş, bu olumsuz duygunun çözülmesine yardımcı olur. Her taş, önce temizler, sonra sahip olmak istenen niteliğin kazanılmasına yardımcı olur. Bu anlattıklarım, özel bir taş yerine kuvartz kristaliyle de yapılabilir. Çünkü kuvartz kristali, emme, iletme ve depolama kapasitesine sahiptir. Yani eğer kristalimi enerji alanımı dengelemesine yardım için programlayıp, uygun çakrayı seçersem enerji alanıma direkt olarak etki edecektir. Böylece kaostan düzene geçmek mümkün.

- Kaç taşınız var?

L.W:
Evde yüzlerce kristalim var. Her gün önlerinden geçiyorum. Neye ihtiyacım varsa o, kendini bir şekilde gösteriyor bana.

- İnanmak önemli mi?

L.W:
Emin değilim. Çünkü köpeğim hastalandığında kristalleri kullanıyorum onu iyileştirmek için. O neye inanıyor sizce? İnanç, sizin inanç sisteminizin biraz sınırlı olduğunuzu fark etmenizi sağlar. Böylece daha genişleyebilir, sınırlarınızı zorlayabilirsiniz. Bu arada inancı olmayan insanlar, birinci çakrada yaşayanlardır. Savaşçı gibidirler, ilkeldirler.

- Hangi taşı seçeceğimizi nasıl bileceğiz?

L.W:
En basit şu şekilde anlatabilirim: Gökkuşağını düşünün. 7 renk şöyle sıralanır: Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, indigo (çivit mavisi) ve mor. Sadece bu renkteki taşlarla da çalışabilirsiniz. Çünkü her biri bir çakrayı işaret eder. Sonra çok çeşitli kuvartz kristallerini araştırmaya, onlarla çalışmaya başlayabilirsiniz.

- Çakralarla taşlar arasında bağlantı var...

L.W:
Herkes bana, çakralarımı açabilir misiniz? diye soruyor! Böyle bir şey söylersem, egoma teslim olurum! Şifa böyle verilmez! Benimki şöyle: Taşları, kendinizle bağlantı kurabilmeniz için kullanıyorum. Siz de taşın yardımıyla kendinizle ve evrensel enerjiyle bağlantı kuruyorsunuz. Çakraların her zaman tamamen açık olması mümkün değildir. Günlük hayat içindeki zorluklar blokajlara sebep olur. Taşların yardımıyla çakranızın doğru dönüş hareketini yapmasını sağlayabilirsiniz.

- Türk insanlarının kristal taş terapisine ilgisi nasıl?

L.W:
Türkiye’de doğdum. Bütün değerlerimin buradan geldiğine inanıyorum. Türk ler’in, pek çok ‘Avrupalı’ gözüken ve düşünen insandan daha açık olduğunu düşünüyorum. Türk insanının Tanrı bilincinin olması onları özgür kılıyor bence. Günlük konuşmalarınızda sık sık ‘Allah korusun’ diyorsunuz! Bu, İngiltere’de asla duyamayacağınız bir kelimedir! Avrupa’da bir şeye ihtiyacınız olduğunda herkes birbirinden uzaktır; yardım ettiğinizde -güya görevi gereği-polis bunu sorgular! Bu, kalp çakrasının kapanmasına sebep olur. Ayrıca Türkiye’ye geldiğimde Türkiye’ye ait taşlarla çalışmak harika sonuçlar veriyor. Bunu vurgulamak istiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları