Zaman kötü

Zaman kötü sevgili abim, zaman kötü... Bilgisayara elini sürmemekle övünme devri bitti. Köşenin başına kondurduğun e-posta apoletinden de fayda umma. İnternet kullanıcılarının sayısı artıkça bu ucuz numaranı yemeyenlerin sayısı da hızla artıyor.Zaman kötü yerel yazar, zaman kötü... Küreselleşmeye karşı duranların safında yer alma modası geçti. Gazeten artık yalnızca Türkiye'de ya da özel baskı yaptığı az sayıda ülkede okunmuyor. İnternet aracılığıyla yazılarına ulaşan küresel köyün bireysel muhtarları, o eski hoşsohbet lafsatalarını yutmuyor.Zaman kötü ey ‘‘el sol amigos’’, zaman kötü... Sürüngen posta yerini e-postaya bıraktı. Küresel okur, yerel yazarların darkabuklu yazılarına artık e-postayla tepki gösteriyor. Hiç açmadığın e-posta kutunun artık mektup alamayacak kadar dolduğunu anlayınca da, o e-posta apoletini cart diye söküp rütbeni indiriveriyor.ABD'de yaşayan sevgili okur Acar Caner'in (Halit@aol.com) fikirlerini iletmesi, yazılara ulaşması kadar kolay artık. Her okula İnternet bağlanması konusunda geçen hafta yazdığımız fikirlere katıldığını söylüyor Caner, ‘‘Burada söylenen bir söz var, ‘Eğer İnternet'e tam manasıyla hakim olmak istiyorsanız evinize bir genç (teenager) kiralayın'. Bizim evde de durum böyle, benim iki kızım İnternet konusunda benden yüzlerce defa daha ileri. Üstelik İnternet'i okulda, evde, heryerde kullanacaklarından, İnternet onlar için yürümek konuşmak gibi sıradan bir şey olacak. İnternet sayesinde kızların Türkçesi, kompozisyonu çok ilerledi. Türk çocukları da İngilizceyi öğrenir, hele bir fırsat verin’’.Bir başka Amerika ikametçisi Dr. Nadir Özel (NOzel@aol.com) ise ‘‘E-posta züppeliği’’ yazımıza ses veriyor, ‘‘Biz Amerika'da yaşayan bir Türk aileyiz. Aksatmadan hergün Hürriyet gazetesinin İnternet'teki adresine girerek gazetemizi okuyoruz. Bugün de ekler bölümündeki yazınızı zevkle ve içtenlikle katılarak okudum. Ne yazık ki çok ünlü yazar ve gazetecilerimizin bir bölümü İnternet'in önem ve işlevini halen kavrayabilmiş değiller’’.Aynı yazıya bir tepki de Türkiyeli bir dünyalıdan, Volkan Gücer’den (gucerv@prizma.net.tr), ‘‘Aşağıdaki yazıyı ‘...' gazetesinden ‘...'nın ‘e-posta apoletli' sütunundaki adresine gönderdim, ancak hiçbir yanıt gelmedi. Yanıt gelmeyeceğini bilseydim mektup yazardım. Oysa, Serdar Turgut'a göndermiş olduğum hafif geyik bir mesajım yanıt bulduğunda, her köşe yazarının tüm e-postaları yanıtladığı fikrine kapılmıştım’’. Hiçbir köşe yazarının, gelen tüm e-posta mesajlarına cevap verecek zamanı yok tabii ki. Ancak Gücer'in ekte göndermiş olduğu mesajın içeriğinin, bu mesajı alan köşe yazarının cevap vermeden edemeyeceği bir nitelikte olduğunu da ekleyeyim.Bir başka mesaj ise ‘‘Bira Oyunu’’ isimli yazımızda bahsettiğimiz İnternet sitesinin yönetecisi Phil Kaminsky'den (kaminsky@ieor.berkeley.edu), ‘‘Bira Oyunu'yla ilgili olarak Türkiye'den oldukça çok miktarda e-posta mesajı almaya başladık. Siz ya da bir başka Türk köşe yazarının ‘Bira Oyunu' hakkında gazetelerinde bir yazı yazıp yazmadıklarını merak ediyoruz. Eğer böyle bir yazı yazdıysanız bir kopyasını gönderebilir misiniz?’’İşte gördüğün gibi sayın abim. Daha nasıl anlatayım bilmem ki, Kaminsky'ye yazımın bir kopyası yerine, o yazıya İnternet üzerinden hangi adresten ulaşabileceğini ilettiğimi söylesem, yeter mi?www.list2000.com.tr/interaktif
Yazarın Tüm Yazıları