Prof. Tülay İçli, kadınların neden cinayet işlediklerini analiz ederken, Anadolu’da kadına uygun görülen klasik rolün, kadınları bir açmaza sürüklediğini söylüyor: ‘Bu yüzden birçok vakada kadınların cinayeti, mutsuz bir evliliğin sorunlarını çözme ve bitirme yolu olarak seçtiklerini gördük.’
Uzun yıllardır cinsiyet ve suçluluk üzerine çalışmalar yapan bir sosyologsunuz. ‘Kriminoloji’ adlı kitabınız da çok ünlü. Kadın ve erkek hükümlüler arasında sosyal geçmişleri açısından ne gibi farklılıklar var?
- Türkiye’de adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçunu işleyen kadınların oranı, öteki birçok ülkede olduğu gibi erkeklerden daha düşük kalıyor. Türkiye’de geleneksel değerler açısından aile birincil derecede önem taşıyan kurumdur. Boşanma oranlarının düşük düzeyde kalması da bu gerçeğin bir göstergesi aslında. Bizim toplumumuzda kadının statüsü anne ve ev kadını olmak gibi geleneksel rollerle belirleniyor. Kırsal kesimde kadınlar genellikle erken yaşlarda evleniyor, eş seçimleri de çoğunlukla aileleri tarafından yapılıyor. Boşanmak da, kadın açısından kolayca gerçekleştirilebilecek bir seçim değil. Bu yüzden birçok vakada kadınların cinayeti, mutsuz bir evliliğin sorunlarını çözme ve bitirme yolu olarak seçtiklerini gördük. Araştırmalarımızın sonucunu beş ana maddede toplayabiliriz:
1) Kadın hükümlüler arasında adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçunun ana motifi namus ve şerefi korumak.
2) Kadın hükümlüler arasında adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs; çoğunlukla eş, sevgili ya da kumaya yönelik.
3) Onuru korumak amacıyla işlenen adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçları, kırsal alanda kent yerleşim alanlarından daha sıklıkla görülüyor.
4) Kocaları tarafından şiddete maruz kalan kadınlar, cinayet ve cinayete teşebbüs suçunu çoklukla kocalarına karşı işliyorlar.
5) Kadın hükümlülerin aileleri ve arkadaşları, kadınların işlediği adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarını çoğunlukla hoşgörü ile karşılıyor.
Zaman zaman, polis kendi halkına karşı, halk kendi polisine karşıymış gibi tablolar görüyoruz.
- Düşünün, babası tarafından dövüldüğü, tecavüz edildiği için evden kaçan kızı tekrar o adama teslim ediyor. Çocuğa yapılanlarla ilgili herhangi bir yaptırım yok, baba çocuğunu teslim alıp bildiğini yapmaya devam ediyor.
Toplum destekli polis
Günümüzde polisin görevi, suçla mücadele etmenin ve suçluları yakalamanın ötesinde. Toplum destekli polisliğin amacı, polisin halkla işbirliğini güçlendirme yoluyla suç önleme konusundaki fonksiyonunu daha etkin hale getirmek. Faaliyetlerini halkın da yardımını alarak, açık bir şekilde yapmak. Böylece polisin kamudaki meşruiyeti ve saygınlığı artacak, ayrıca suçla mücadele eden polis birimlerinin uzun vadede yararına olacak.
Polis memurları, halkı suçla mücadelede bir ortağı, hatta meslektaşı olarak görecek. Dolayısıyla suç ve suçlu aleyhinde yürütülen faaliyetler de toplum geneline yayılmış olacak.