1 Kasım 2006
Baktığımız zaman filler ile insanlar arasında benzeşen bir taraf yok. Fakat derinden bakacak olursak ortak yönleri var. Her iki tür de bu dünyanın birer parçası ve her ikisi de duygusal... Üstelik filler sadece ot yedikleri için sakin ve uysal yaratıklar. Fakat her ne olduysa bu sakinliklerinden eser kalmamış ve saldırgan olmuşlar. Üstelik hayli iri cüsseleriyle son derece tehlikeli yaratıklara dönüşmüşler.
Geçenlerde fillerle ilgili bir belgeseli izlerken çok etkilendim. Bu dev yaratıkları son derece zeki ve sakin hayvanlar olarak tanımlıyorlardı. Ve büyük bir aile olarak yaşayan fillerin kuvvetli hafızalarıyla duygusal özellikleri anlatılıyordu.
Annesiz kalmış yavruları da kendi yavruları arasına alıyor, ölmüş atalarının kemikleri önünde saygı duruşunda bulunuyor ve izledikleri yol dünyanın dengesini oluşturuyor. Son derece ilginç olan bu belgeselin daha ilginç tarafı bir süredir fillerin insanlara saldırmaya başladığını anlatıyor olması...
Son derece sakin olan bu hayvanların çıldırmalarının nedenlerini araştıran bilim insanları, "Must" adı verilen salgının ortaya çıktığı kızışma döneminde erkek fillerin delirdiklerini belirtiyorlar. Fakat kızışma dönemleri hem belli bir süreyi kapsıyor, hem de yaşlı filler çıldıran gençleri sakinleştiriyor. Fakat şimdi sakinleştiren filler de çıldırmış durumda. Fillerin grup halinde saldırıya geçtikleri, hatta bir köyü tamamen harabeye çevirdikleri görülen belgeselde, köylüler büyük bir korku içinde geceleri nöbet tutmaya başlamışlar.
Araştırmacılar fillerin bu tuhaf davranışını, köylülerin ormanlık alana yayılıp fillerin yaşam alanlarını daraltmasına bağlıyorlar. Filler ile aynı alanı paylaşan köylülere yaşadıkları yer dar geliyor. Buna karşılık fillerin sayılarını azaltmak amacıyla yetişkin filleri öldürmüşler. Annesiz babasız kalan yavru filler, eğitimsiz büyüdükleri için ne yapacağını ve nasıl yetişkin olacaklarını bilmiyorlar. Kızışma döneminde genç filleri sakinleştirecek yetişkin fil yok. Çünkü hepsini öldürmüşler. Şimdi ise, çözüm olarak dışardan yetişkin fil getiriyorlar. Duruma derhal el koyan yaşlı filler gençleri hizaya sokuyor.
Son derece zeki olan fillerin sergilediği duygusal davranış karşısında çok etkilendim ve insanları düşünmekten kendimi alamadım.
Sürpriz aşklar yaşanabilir
Aniden ortaya çıkan olaylar, durum değiştirici ve etkileyici olacak. Sürpriz aşklar ve heyecan uyandıran buluşlar ortaya çıkabilir. Gizli arzuların uyanacağını işaret eden gökyüzünün konumu, ölüm ve ölüm ötesi konularına yönelik ilginin artacağını, yeraltı kaynakları ve cevherlerle ilgili yeni tasarıların ortaya çıkacağını gösteriyor. Bilinmeyen enerji kaynaklarının açığa çıkması ve ilginç keşiflerde bulunulması son derece dikkat çekici olacak. Yaratıcı çalışmalar gerektiren işler yapmak için uygun bir gün.
Yazının Devamını Oku 31 Ekim 2006
Göçebe toplumlardan yerleşik düzene geçmiş topluluklara kadar hemen bütün kültürlerde karşımıza çıkan tılsımların, ihtiyaçlarla birlikte amaçları da değişiyor. Güç elde etmek, gücü kontrol etmek, bir işte başarılı olmak, aşk, para, sağlık, düşmanlardan korunmak ve daha aklınıza ne geliyorsa her şey için tılsımların yapıldığını görüyorsunuz.
Ve bu tılsımları kolye ve yüzük olarak takmak, çarpıcı tasarımları kaçınılmaz kılıyor ve bununla birlikte sanatçılar da ortaya çıkıyor. Takılar ve sanat bir süre sonra iç içe girip bir grubun nişanı veya gücün işareti olmaktan çıkarak, kişinin kendisini gösterme ve ifade etme aracına dönüşüyor.
Aslında farkında olmasak bile takılar geçmişin niyetlerini bugün de içinde saklamaya devam ediyor. Daha güzel görünmek, daha gösterişli ve cazip olmak... Kişiliğinizin ipuçlarını taktığınız takılarla bildirmek...
Evet, üzerinizde taşıdığınız takının niteliği, hangi madenden yapıldığı, taşların cinsi ve ne çeşit motiflerle bezendiği çok önemli. Böylece zevkiniz, duygularınız ve kimliğinizin birer işareti olarak sizi ele veriyor. Ya da siz takılar aracılığı ile kendinizi sözsüz anlatıyorsunuz.
Nişan ve etkileme amacına hizmet eden takılar, bu özellikleri değişmeden geçmişten günümüze kadar gelmeyi başaran yegane eşya olsa gerek. Takılar ister tılsım maksadıyla isterse bir cemiyete ait olunduğunun işareti olarak doğmuş olsun ya da başka hangi nedenlerle ortaya çıkarsa çıksın, kültür ve sanat açısından son derece değerli...
Üstelik takıları incelediğiniz zaman, ait oldukları kültürün özelliklerini biçimleyen son derece nadide ve önemli parçalar olduğunu anlayabilirsiniz. Ve bunlara bakıp o kültürün inançlarını, mitolojilerini, kısaca hayatı nasıl anlayıp yaşadıklarını, sembolize ettikleri motiflerden keşfedebilirsiniz. Üstelik bugün yaşamakta olduğumuz dünyanın hangi evrelerden geçip bugünlere nasıl gelindiğini, sanat, yaratıcılık, inanç, anlayış ve kavrayışımızın evrelerini, kısaca nasıl biçimlendiğimizi görebiliriz.
Aslında bildiğimiz ve zevk alarak taktığımız takıların süs eşyasından çok daha fazla bir şey olduğunu düşünmeye başlasak iyi olur. Hem geçmişimizi anlamak, hem de kendimizi ifade etme aracı olarak takıları bir çeşit tılsım olarak kullanmayı başarmak için...
Kararlarınıza dikkat ediniz
Gizli arzuları gerçekleştirmek için büyük bir istek uyandığını işaret eden gökyüzünün konumu, aynı zamanda çok çeşitli fikirlerin açığa çıkacağını gösteriyor. Aşk potansiyelinin açığa çıkmasıyla birlikte ilişkilerde kararsızlıklar da görülebilir. Özellikle çok çeşitli düşüncelerin ve farklı görüşlerin ortaya çıkması, kararsızlık yaratabileceği gibi tedbirli davranmaya da zorlayabilir. Köklü değişiklikler yapmak isteyenler için uygun koşulların meydana geldiği bir dönem.
Yazının Devamını Oku 30 Ekim 2006
Merkür, 28 Ekim Cumartesi günü geri gitmeye başladı. Akrep Burcunun 25 derecesinde geri gitmeye başlayan Merkür, 18 Kasım’a kadar Akrep burcunun 9 derecesine gelecek ve bu noktada ilerlemeye başlayacak.
Aklı sembolize eden Merkür’ün Akrep Burcunda geri gidiyor olması, düşüncelerin geçmişe yöneleceğini ve bugün meydana gelen olayların geçmişini, görünmeyen nedenlerini ve kaynağının araştırılma zamanının geldiğini gösteriyor.
Şimdiye kadar üstünde durulmamış ve önemsenmemiş veya korkular yüzünden araştırılmamış konular önem kazanıyor.
Esrarengiz sorunların çözümlenme zamanı geldiğini işaret eden gökyüzünün bu konumu, ortaya çıkan olayların derinden etkileyeceğini, yöntem ve uygulamaların değişeceğini gösteriyor.
Ertelenmiş isteklerin yaratacağı baskı sonucunda ortaya çıkacak olaylar öfke uyandırabilir. Baskı duygusunun açığa çıkaracağı şiddetli tepkiler ve korkunun uyandıracağı öfke, gelişmelerin farklı yönde oluşmasına neden olacak.
İktidar ve güç arzusunun yaratacağı istekler sert ve şiddetli duyguların açığa çıkmasına neden olacak, fakat aynı zamanda ilginç fırsatlar da ortaya çıkacak. Özellikle Kasım ayının ikinci haftası karışıklıklar olmasına rağmen son derece ilginç çözümlerin açığa çıkması ve derinleşen fikirlerin yaratıcılığı uyandırması mümkün.
Gökyüzünün bu konumundan en fazla Akrep, Boğa, Aslan ve Kova Burçlarının üçüncü ve ikinci 10 günlük devresinde doğanlar etkilenecekler. Bu devre içinde aldığınız kararlar ve harekete geçmek istediğiniz işlerle ilgili projelerinizde önemli değişiklikler yapmanız gerekebilir.
Ev taşımak, komşuluk ilişkileri, evraklar ve iletişim cihazlarıyla ilgili karışıklıklar ortaya çıkabilir. Daha önce unutulmuş veya gizlenmiş olayların gündeme gelmesi ve buna bağlı olarak hesapta olmayan durumların ortaya çıkması, yapılmış planların tamamen değişmesine neden olabilir.
Haberleşmede karışıklık çıkabilir
Gizli evrakların ve şimdiye kadar unutulmuş olayların ortaya çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu, projelerle ilgili önemli değişikliklerin yapılabileceğini gösteriyor. Gizli örgütler veya ilginç gruplarla ilgili bazı bilgiler ortaya çıkabilir. Sistemle ilgili yenilenme çalışmaları yapılması için zorlayıcı durumların açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu haberleşmeler, iletişim araçları ve evraklarla ilgili bazı karışıklıkların olabileceğini gösteriyor.
Yazının Devamını Oku 27 Ekim 2006
Çoğunlukla günün nasıl geçtiğini anlamak için "Bugün neler yaptın?" denildiği zaman "Hiçbir şey" diyerek cevap veriyoruz.
Olağan işlerimizin dışında karşılaştığımız olaylar duygularımızı harekete geçirmediyse, o günle ilgili söyleyecek pek bir izlenimimiz olamıyor.
Peki, gerçekten kayda değer bir şey yaşamıyor muyuz? Şayet farkında değilsek elbette ki, yaşamıyoruz. Olağan işlerimizi her zamanki gibi yapıyoruz. Ve, bütün bunları, otomatiğe bağlanmış bir biçimde, düşünmeden, farkına varmadan yapıyoruz. Sonuçta "Hiçbir şey yapmıyoruz" gibi bir durum ortaya çıkıyor.
Halbuki, her gün yaptığınız işleri, tıpatıp aynı biçimde tekrarlamıyoruz. Ne konuşmalarımız, ne görüşmelerimiz, ne de geçtiğimiz yol aynı... Hatta, biz bile aynı kişi değiliz. Duygularımız her gün değişirken, yaşadığımız tecrübeler sonucu edindiğimiz bilgiler her gün değişirken, biz nasıl aynı kişi olabiliriz?
Evet, bir düşünün... Nasıl, on yıl önceki, bir ay önceki, hatta bir gün önceki kişi olabiliriz?
Yazının Devamını Oku 26 Ekim 2006
Kişisel gezegenlerin hepsinin Akrep burcunda dizilmiş olması, hem akıl, hem duygu, hem fizik, hem de şuur düzeyinde Akrep Burcu özelliklerinin açığa çıkacağını işaret ediyor. Ölüm ve ölüm ötesini sembolize eden Akrep Burcu, aynı zamanda bilinçaltının derinlerinde yatan gizli korkuları da yönetiyor.
Gökyüzünün bu konumu hem korkuları uyandıracak olayların açığa çıkabileceğini, hem de bu korkularla yüzleşip aşama yapılabileceğini işaret ediyor. Bilinçaltının derinliklerini sembolize eden Akrep Burcu, aynı zamanda görünen her şeyin derinliklerinde yatan gerçeklerle bütünleşiyor. Bu nedenle dünyanın görünür gerçeklerinin altında yatan görünmeyen gerçeklerin ortaya çıkarılmasının mümkün olabileceği bir dönemde bulunuyoruz.
Toprağın görünen üst kısmı ile bütünleşen Boğa Burcunun zıt burcu olan Akrep, toprak altının görünmeyen derinliklerindeki gerçekleri sembolize ediyor. Bu nedenle yer altı kaynaklarının araştırılacağı ve cevherlerin ortaya çıkmasıyla birlikte saklı bilginin de ortaya çıkacağı bir zamanın geldiğini gösteren gökyüzünün konumu, derinden etkileyici olayların meydana geleceğini ve köklü değişikliklerin gerçekleşebileceğini gösteriyor.
Akrep Burcu ölüm ve ölüm ötesini sembolize ettiği için, ölüm ötesiyle ilgili araştırmalar bu devre içinde derinleşebilir. Mesela ölüme yakın deneyim yaşayanlarla ilgili yapılmış çalışmalar bu devre içinde önem kazanabilir. Hemen aklıma gelen İngiltere’de yapılmış araştırmayı örnek olarak aktarıyorum.
İngiltere’deki Southampton Hastanesi bilim adamları, ölümün hemen öncesinde yaşananlar üzerine yaptıkları araştırmada, klinik olarak ölü kabul edilen kişilerin de pek çok duyguyu yaşadıklarını tespit ediyorlar.
Klinik açıdan "ölü" olarak kabul edilen kişilerin ölümden döndükten sonra anlattıkları duygular, ilginç bir benzerlik gösteriyor. "Huzur duyuyorlar ve ayrıca zamanın aktığını anlayabiliyor, ışığı algılayabiliyorlar."
Bu araştırmayı yapan bilim adamlarından Dr. Peter Fenwick şöyle diyor;
"Akıl ve beyni birbirinden bağımsız değerlendirmek mümkünse, bu ölüm sonrasında bilincin hálá uyanık kaldığı ihtimalini gündeme getiriyor."
Şimdi bu sorunun cevabının bulunacağı türden araştırmaların yapılacağı bir zaman olduğunu işaret ediyor, gökyüzünün konumu.
Hayallerin gerçekleşmesi mümkün
Meydana gelen olaylar düşüncelerin derinleşmesine neden olacak. İlginç stratejilerin geliştirileceğini işaret eden gökyüzünün konumu, güvenlik sağlamak ve güvenli ortam yaratmak için risklerin gözden geçirileceğini gösteriyor. Bugün Ay, hayal gücünü sembolize eden Neptün’ü uyandırıyor. Sezgiler, rüyalar ve hayal gücü ile bağlantılı konularda verimli çalışmalar yapılabileceğini işaret eden gökyüzünün bu konumu, hayalleri gerçekleştirmek için güçlü arzuların açığa çıkacağını gösteriyor.
Yazının Devamını Oku 25 Ekim 2006
Aşk potansiyelinin yükseldiğini işaret eden gökyüzünün konumu farklı duyguların uyanacağını gösteriyor. Yabancılarla yapılacak anlaşmalar sırasında tedbirli davranmak gereken bir dönem. Alınmış olan kararların uygulanması ve isteklerin ortaya konulması zor olabilir. Gizli fikirler ve şimdiye kadar bilinmeyen eski anlaşmalar ortaya çıkabilir.
İktidar arzusunun kuvvetlendiği bu devre içinde isteklerin güçlü bir biçimde ortaya konulması mümkün.
Mektuplar
RUMUZ: Meri ve arkadaşı
Üzülerek belirtmeliyim ki, gönderdiğiniz mektupta arkadaşınızın ismi karmaşıktı ve gelen faksın bazı yerleri silik olduğu için isteklerinize cevap veremiyorum. Fakat pek çok kereler yazmış olduğunuzu belirttiğiniz için de mutlaka cevaplamak gerektiğini hissettim. Öncelikle, övgü dolu sözleriniz için teşekkür ederim. Seminerlere katılmak istediğinizi belirtmişsiniz. Ancak, ne demek istediğinizi tam olarak anlayamadım. Şayet benim seminer verip vermediğimi soruyorsanız, şu sıralar bu tür çalışmalar yapıyorum.
RUMUZ: Şerif Ahmet
Sizin yükselen burcunuz Kova. Doğum anında Güneş’iniz güçlü ve sert etkiler almış. Bu yüzden sahip olduğunuz özellikleri açığa çıkarmakta biraz zorlanabilirsiniz. Ancak, yükselen burcunuzun almış olduğu etkilerin olumlu olması sayesinde kendinizi ifade etmeyi başarabilirsiniz. Üstelik, Ay’ınız Başak burcunda duruyor ve Mars’tan uyumlu etkiler alıyor. Bu durum, sizin duygularınızı güçlü ve istediğiniz gibi yansıtabileceğinizi gösteriyor. Tabii bu arada seyahat merakıyla birlikte arabalar ve otomobil yarışları da ilginizi fazlasıyla çekiyor. Burcunuzun özelliklerinin dışında maceracı ve meraklı bir yapıya sahip olduğunuzu söyleyebilirim. . Tarzınızı değiştirme zamanınız gelmiş. Sorduğunuz sıkıntılı durumun nedeni, alışkanlıklarınızı değiştirmeye zorluyor.
RUMUZ: KALEM
Sorduğunuz astroloji haritası yani horoskop çıkartabilmek için bazı kitaplara ihtiyacınız var. Öncelikle bir "Ephemeris" yani gök günlüğü ile evler tablosunun çizelgesini gösteren kitaba ihtiyacınız var. Hesapları nasıl yapacağınız bu kitapların girişinde anlatıldığı gibi (bazılarında) hesapların formülünü "Boyut Yayıncılık"tan çıkan Astroloji Ansiklopedisi’nde de bulabilirsiniz. Ayrıca, bu kitabın içinde burç ve gezegenlerin sembolleri bulunuyor. Yorumlara gelince...
Bu pek hızlı bir biçimde öğrenilebilecek bir şey olmamakla birlikte burçlar ve gezegenlerle ilgili karekteristik özellikleri anlatan kitapları, artık hemen bütün kitapçılardan bulmanız mümkün. Öncelikle bunların anlam ve özelliklerini öğrenerek işe başlayabilirsiniz. Sonra da bu özelliklerin bir araya geldiği yani açı yaptıkları zaman ne çeşit bir özellik açığa çıkarabileceklerini anlamaya çalışabilirsiniz.
Yazının Devamını Oku 24 Ekim 2006
Gizli duyguların uyandığı bir gün. Heyecan verici aşk maceraları yaşanabilir. Bugün Venüs Akrep burcunda dolaşmaya başlıyor ve öğle saatlerinde tam altı gök cismi Akrep burcunda dizilmiş oluyor. Güneş, Venüs, Mars Akrep burcunun ilk derecesinde kavuşum yaparken Ay, Merkür ve Jüpiter Akrep’in son derecelerinde kavuşum konumunda bulunuyor. Gökyüzünün bu konumu hem takıntılarımız olacağını hem de bunlarla başa çıkabileceğimizi işaret ediyor. Önemsenen olaylar baskı duygusu uyandırabilir. Yolculuklar sırasında tedbirli olun.
MEKTUPLAR
RUMUZ: Ebruli-İstanbul
Burcunuz Boğa. Siz Koç olduğunu düşünüyorsunuz fakat sizin doğduğunuz yıl 20 Nisan günü saat 17.00’de doğduğunuz için Güneş Boğa Burcuna geçmiş. Bu nedenle burcunuz Boğa. Fakat Venüs Koç Burcunda. Bundan dolayı duygularınız Koç özellikleri gösteriyor ve kendinizi Koç burcu tipi gibi hissediyorsunuz. Ancak bir Boğa’sınız ve şu sıralarda Mars’ın zorlayıcı etkisi büyük arzular uyandırıyor. Kendinizi öfkeli ve tahammülsüz hissedebilirsiniz. Özellikle bugün duygularınızı denetlemeniz gerekiyor. Aşk potansiyelinizin yükseldiği bir dönem. Duygularınız değişiyor ve ilişkilerinize önem vermeye başlıyorsunuz. Çünkü Satürn’ün doğum anındaki Venüs’e yaptığı uyumlu etki, ilişkilerinizi ciddiye alacağınızı gösteriyor. Sevdiğiniz kişiyle aranızdaki ilişkiler daha ciddi boyutlara ulaşacak. Onunla aranızdaki ilişki uyumlu. Yıl sonuna doğru evlilik hazırlıkları yapabilirsiniz.
RUMUZ: Karamsar
Sevdiğiniz kişinin yükselen burcu Aslan. Sizin ise yükselen burcunuz Balık. Onun değiştiğini düşünüyorsunuz fakat siz de değişiyorsunuz. Aslında uyumlu bir ilişkiniz var. Ancak her ikinizin de kendinizi ifade ediş biçiminiz farklı. O hem yönetmek istiyor, hem de sizin gücünüzü görmeye ihtiyacı var ve sizi zorluyor. Siz ise kendisini göstermek isteyen biri olmanıza karşılık pek istediğiniz gibi kendinizi ortaya koyamıyor olabilirsiniz ve bunun sıkıntısını yaşayabilirsiniz. Özellikle sevdiğinizin sizi anlamadığını düşünmeniz mümkün. Önemsediğiniz konuları yüksek sesle ona anlatmayı deneyin. Anlayacak ve istediğiniz gibi davranacak. Çünkü o da gururuna çok düşkün olduğu için sizi anladığı halde yanılabileceğini düşünüyor ve emin olamadığı için nasıl davranacağını bilemiyor. Üstelik şu sıralarda sizin onu önemsediğinizi bilmeye ihtiyacı var. Kendi beklentilerinizi anlatırsanız önemsendiğini düşünecek ve daha ilgili davranacak. Aralık ayının ortalarından itibaren ilişkiniz çok daha sıcak olacak ve aranızdaki sorunları çözmeye başlayacaksınız. Ancak kasım ayında onun üzerine gitmeyin ve ilişkinizi zorlamayın.
RUMUZ: İkizler
Yükselen Burcunuz da İkizler. Büyük değişimler dönemindesiniz. Sözünü ettiğiniz olaylar düşünce biçiminizi değiştirmeniz gerektiğini gösteriyor. Üstelik bu durum hem iş hayatınızı, hem de ilişkilerinizi etkiliyor. Sezgilerinizin çok fazla arttığını ve korku uyandırdığını anlatıyorsunuz. Ancak bundan korkmayın. Zaten doğum haritanızda hayal gücü yüksek biri olduğunuz anlaşılıyor. Bir süredir hayal gücünüzle birlikte sezgileriniz de uyanmış. Sezgilerinize güvenin ve rüyalarınızı önemseyin. Aklınız yerine içinize bakarsanız, ne yapacağınızı bileceksiniz.
Yazının Devamını Oku 23 Ekim 2006
Bir süredir Akrep burcunda dolaşan Merkür’den sonra şimdi Güneş’in ve Mars’ın da Akrep burcunda dolaşmaya başlamasıyla birlikte güçlü biçimde ortaya çıkan Akrep etkilerini açıkça görebileceğiz. Bu demektir ki, iktidar duygularının öne çıkacağı bir devreye giriliyor.
Akrep burcunu belirleyen özellikleri tanımlayacak olursak öncelikle güçlü sezgileridir. Çünkü, su grubunun sabit elemanı olan Akrep, suyun diğer elemanı olan Balık ve Yengeç’ler gibi son derece güçlü sezgileri vardır. Ancak, diğer Su grubu tiplerinden farklı olarak açığa çıkan en tipik özellikleri, kendilerine dönük ve duygularını gizlemeyi kolayca başardıkları için alınganlıklarını da ortaya koymaz, hiç belli etmezler. Bu durumun pek olumlu olduğu söylenemez. Özellikle de alındıkları kişi için. Çünkü, alındıkları konuyu kafalarının içinde kurar, büyütür, kinlenir ve çoğu zaman bunun hesabını sormayı düşünürler. Fakat, hiçbir zaman acele etmez. Uygun zamanı bekler ve asla unutmaz. Çünkü, Akrep’ler son derece zeki ve hafızaları kuvvetli tiplerdir. Bir işin nasıl gelişeceği ve sonuçlanacağı hakkında Akrepler’in kesin ve tutarlı ön görüşleri vardır. Fakat, bir kez sonuçlandırmak için karar verdilerse, sonuç olumsuz gibi gözükse bile çalışmalarını sonuna kadar sürdürürler ve sonuç alırlar.
Astrolojik açıdan Akrep’ler üç kategoride incelenir. Akrep tipleri, kertenkele tipleri ve kartal tipleri. En gelişmiş tipler kartallar olduğu için onları daima yönetici olarak görürsünüz. Hemen her tür meslekte başarılı olurlar, meslekleri ne olursa olsun yönetici olmayı başarır ve aranan yöneticiler olurlar.
Kertenkele tipleri Akrep ve kartal’ların arasında kalmış, grimsi bir tavır içindedir. Kimi zaman çok kontrollü kimi zaman ise, planlı ve hesaplı bir tutum içinde bulunur. Ancak, çoğu zaman yoğun duygularının baskısı altında ezilir ve bir türlü potansiyelini ortaya koymayı başaramaz. Tabii bu durumda sivri dilli, karıştırıcı ve alaycı bir tutum içine girer. Son derece zeki ve sezgileri güçlü olduğu için ön görüşleri isabetlidir fakat, bu görüş onun üzerinde duygusal baskı yaratır ve bazı zamanlarda hasta edecek dereceye ulaştırabilir.
Duygular gizleniyor
Bugünden itibaren Güneş, Akrep burcunda dolaşmaya başlıyor. Aynı zamanda Akrep burcunun yöneticisi Mars da bugün Akrep burcuna giriyor. Akrep burcunun sembolize ettiği özelliklerin güçlü bir biçimde açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu ilginç bir dönemin başladığını gösteriyor. İktidar ve güç arzularının yükseldiği bir dönem. Ancak bugün Ay da Akrep burcunda dolaşıyor ve duyguların gizleneceğini gösteriyor. Öğle saatlerinde heyecan uyandıracak sürprizler meydana gelebilir.
Yazının Devamını Oku