Paylaş
“Ömür” diyoruz, “Azmış gerçekten”.
O gece takvime değil, (kum) saatimize bakarak anlıyoruz bunu.
Bir anda...
* * *
Usul aksak, hızla geçen her yılda, o mahut endişe daha bir siniyor yüzümüze.
Yeni fark ediyoruz; nabzımızın saatin saniyelerinden daha hızlı attığını.
Her 60 dakika tamamlandığında ve “ding dong”lar her seferinde “bir” fazlalaştığında “bir” azalıyoruz.
“Bir kitaba başlar gibi, koşarken yavaşlar gibi... Sessiz sitemsiz” (¹)
* * *
O an, sadece o an geliyor belki aklımıza, “yaşanmayan” yıllar.
Tam o an, hayatı düşünüyoruz.
Unutuyoruz sonra...
Öyle kurulmuş, savunma mekanizmalarımızın zembereği.
Yeni umutlar, unutmaya ayarlı çünkü.
Yeni aşklar, unutmaya...
* * *
En tıknefes rüzgarda boynu bükülen fidanları andıran, körpe umutlar büyütüyoruz her yeni yılda.
Yeniliyoruz umutları…
Saatli Maarif Takvimi gibi. Kopardıkça, altından yenisi gelen…
Artık özlü bir söz mü, yemek tarifi mi, bir “faydalı bilgi” mi?
* * *
Bir yıldan kurtulup, başka bir yıla sığınan “kazazedeler” gibiyiz.
Geçen yıllar, batık gemilerin lodosla kıyıya vuran isim plaketleri gibi göz suyumuzda...
Ve her yeni yıl, anıları ustaca yağmalayan korsan gemisi…
* * *
Yitirilen “an”ları, yarım kalanları yamamaya çalışıyoruz yenileriyle.
Lakin o “eski kumaşlar”ın solan rengini, tutturamıyoruz bir türlü.
Rengini kaybeden anılardan “patchwork”ler, sıradışı tablolar yaratıyoruz.
Oysa sadece fotoğraflar yalan söylemiyor.
Bir de takvimler…
* * *
Bir yıl daha bitiyor, bu gece...
Ne kadarımız genç bizim, ne kadarımız ihtiyar.
Neremiz genç, neremiz ihtiyar.
Düşünüyor muyuz, avutmaya, abartmaya, kolayına kaçmadan.
Yılları aritmetmeden, hayalleri gerçeklere kurban etmeden, hep “genç kalan” kuytularımızı arıyor, buluyor muyuz...
* * *
Aslında bir yılı değil, geride kalan onca yılı deviriyor hazin muhasebelerimiz.
Her yıl 365 güne bölünen, o parçalı hayatın peşinde…
Bugün, geçen yılın son günü.
Ve yine, “Düne değil yarına gülümseyin” diyor, 2016 takviminin kırmızı kukuletalı kapak kızı.
* * *
Yeni yılın, yurtta, dünyada ve iç dünyalarımızda barışı sağlayacak kapıları ardına kadar açması, uğruna ölünecek değil yaşanacak günler getirmesi dileğiyle...
----------
(¹) Yağmur Atsız.
Paylaş