Paylaş
Gazze’deki soykırım, insanlığın medeniyete değil vahşete gittiğini bütün dünyanın gözleri önüne serdi. Kâğıt üzerinde yaldızlı sözlerle ifade edilen bütün sözde medeni değerlerin birer aldatmacadan ibaret oldukları ve bunlarla insanların birbirlerini aldattıkları bütün çıplaklığıyla gün yüzüne çıktı.
Siyonist Yahudiler ve onların emrindeki uşakları, dün olduğu gibi bugün de bütün bir insanlığın yüzkarası tipleridir ve bunlara insan demeye bin şahit lazımdır.
Gelinen şu talihsiz noktaya bakın ki dünyanın jandarmalığına soyunan ve İsrail’le ikiz kardeşlerin vahşetlerini sergileyen ABD’li yöneticiler de Siyonist olma yarışındalar. ABD Devlet Başkanı Trump, Uluslararası Adalet Divanı’nın ‘görüldüğü yerde tutuklanmasını hükmettiği İsrail’in cani Başbakanı Netanyahu’yu ABD’de kırmızı halılarla karşılıyor! Siyonist olmayan diğerleri de bütün bu insanlık dışı katliamları yalnızca seyretmekle yetiniyor ve hiç kimse kılını bile kıpırdatmıyor.
Dünya İslam Alimleri Birliği, en az yetmiş bin masum insanın katlinden sonra ancak toplanabildi ve İsrail’e karşı, savaş dahil bir dizi önlemin alınmasını ‘fetva’ şeklinde vazetti. İyi güzel de bu fetvanın gereğini yerine getirebilecek, dünya üzerinde herhangi bir İslam Birliği mi var?
Veya bu güçte bir İslam devleti mi var?
Savaş fetvası, İslami bir terimdir; gerçekleşmesi için, ardında mutlaka bir yaptırım gücünün ‘devlet otoritesi’ bulunması şarttır. Bu güçte bir İslam devleti olmadığına göre verilen fetva havada kalacaktır.
Evvelemirde, bu İslam ümmetinin üzerine serpilmiş ölü toprağından kurtulması ve silkinip kendine gelmesi lazım. Daha açık ifadesiyle söyleyelim: Dünya üzerindeki Müslümanlar, bulundukları ülkelerdeki yöneticilerin ellerinde adeta esir muamelesine tabiler. Mahut yöneticilerle, halklarının görüş, beklenti ve arzuları taban tabana zıttır.
Şu halde; bütün bu halkların öncelikle kendi yöneticilerinden kurtulmaları gerekir. Zira mevcut yöneticiler, değil o fetvanın gereğini yapmak, öyle bir fetvanın varlığına bile inanmıyorlar.
Bırakın İsrail ile savaşmayı, İsrail’e yalnızca ticari (petrol) boykotu uygulasalardı, bu soykırım yaşanmaz ve bütün bir İslam Alemi bu denli aşağılık bir rezilliği yaşamazdı.
Dünya insanlığının, insani değerleri kaybetmesi gibi, İslam alemi de İslami ve insani tüm değerlerini kaybetti ve artık meydan yeri arsıza, uğursuza, şuursuza, inançsıza, soysuza, hırsıza, soyguncuya, katile, caniye, namussuza, iffetsize ve namerde kaldı.
Bütün bu aşağılık ve rüsva hallerin her birisi kıyametin habercisidir.
Zira dünya, üzerinde hayat süren bunca leşle dönmeye daha fazla dayanamaz; kendini imha pahasına üzerindekileri atacak ve beklenen kıyamet sarsıntısı (zelzele) onları yerin dibine batıracaktır.
Paylaş