Paylaş
Galiba şu gerekçeyle, savcılık soruşturması nasıl gizli ise, Soruşturma Komisyonu da savcılık gibidir, gizli olmalıdır, haberler yasaklansın. Garip: - Köylü’nün başvurusu kendi düşüncesi mi, bilmiyorum, öyle değilse bile, bir hukuki gerekçe söyleyerek, muhtemelen kendi girişimi olduğunu savunacak.
Köylü’ye sormak isterim. Otuz yıldır politikada, Başbakan Yardımcılığı ve çeşitli bakanlıklarda bulunuyor. Meclis tarihinde haberlerine yasak konulan komisyon var mı? Soruşturma Komisyonu savcılık gibi ise, son elli yılda hangi soruşturma komisyonu haberlerinde yasak var? Gizli görüşme dışında, Meclis yasaklama görmüş mü?
Uludere, Soma, cephanelik patlaması, TIR’daki malzemeler gibi olaylarda da hükümet mahkeme kararı ile yayın yasağı getiriyor. Başı sıkıştı mı, yayın yasağı. Gariptir, mahkemeler de yayın yasağı kararını hemen veriyor.
Yasak artık Meclis’te, ünlü söylemle, “milli irade” yasaklı. Ne milli, hangi irade? Demokraside bir vazo daha tuzla buz.
Anayasa’dan ÇED kaçırma
HÜRRİYET dün harika bir haberciliğe imza atıyor. AVM’leri, HES’leri, üçüncü havalimanını, üçüncü köprüyü, kısaca büyük yatırımları Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) dışında tutan bir yönetmelik yayınlanıyor. Çevreyi iyice rezil edecek, ranta tavan yaptıracak bu haberi tamamlıyorum:
AKP’nin getirdiği Çevre Yasası’nın üç maddesini Anayasa Mahkemesi 2009’da iptal ediyor. Yeni yönetmelik iptal edilen maddeler kapsamında, Anayasa’ya aykırı.
AKP bu yılın şubatında bir torba yasa üzerinden kaçış yolu buluyor. Bu yönetmeliği torbanın bir yerine yerleştiriyor.
Kalkınma Bakanı başkanlığında Enerji Bakanı ile yatırımın ilgili olduğu bakanın katılacağı bir kurul oluşturuyor.
Torbanın o maddesine “kamu yararı” ekleyerek, üç bakandan oluşan kurula yetki veriyor. Üç bakan “Kamu yararı var” dedi mi, yönetmelik devrede, çevre filan hak getire, yatırım mümkün.
Hürriyet’in dün haberini verdiği yönetmelik bu torbaya dayanıyor. Haber devam ediyor:
Meslek odaları ve barolar yönetmeliğin iptali için dava açabilir. Herhangi bir mahkemenin “Anayasa’ya aykırılık” nedeniyle itiraz yolu açık. Cumhuriyet döneminde böyle bir çevre talanı yok. Çevreyi korumak için hukuk savaşı başlıyor.
‘Torba’ çorba düzeni
SEKİZ yıl önce kendileri söz veriyor, “Bir daha torba yasa çıkarmayacağız” diye. Ha torba, ha çorba, içinde ne ararsanız var, garip bir yasa yumağı. Batı’da örneği yok.
AKP, her zamanki gibi, büyük laflarla ilan ettiği sözü yine tutmuyor, döküm ortada. Yasama dönemleri itibariyle, sırasıyla 7, 29, 51 ve 65, toplam 152 torba yasa çıkarıyor. Buna hâlâ devam ediyor, demokrasiyi kuşa çeviren tipik uygulamalardan biri.
Selvi’ye tekzip
MONOTON sesiyle iktidarı savunmak için canını dişine takanlardan biri de iktidara yakınlığı nedeniyle, sık sık canlı yayına çıkan Yeni Şafak’tan Abdülkadir Selvi. Parti komiseri gibi.
Geçen akşam “17-25 Aralık paralel darbedir” yaftalı AKP tezini cansiperane savunurken, “tutuklanan polisleri” örnek gösteriyor. Kaderin cilvesi, Selvi bu sözü söylerken, TV’de bir altyazı, “Mahkeme Ankara’da sorgulanan dört polisi serbest bıraktı”. Hiç alınmıyor. Atışa devam, nasıl olsa, bu gibi tekzipler, “Acaba yanlış mıyım” gibi düşünme ihtiyacını hissettirmiyor. Malum, “İktidar bizim canımız”. Benzerleri kovulsa bile.
Paylaş