Paylaş
Kürtler de, anlamak için mektubun Türkçesini beklemiş. Mektubun özüne gelince, Öcalan PKK’ya sesleniyor:
-“Kırk yıldır süren mücadele boşa gitmedi”. Doğru, boşa gitmiyor, silahların gölgesinde sonuçta devlet hem onu, hem PKK’yı tanır hale geliyor. Ama, son açıklamalardan belli, devlet henüz Kürtleri tanımış değil, “Kürt sorunu yok”.
-AKP ile anlaşmaya varılan on maddeye gönderme yapıyor, “Türkiye’nin bütünlüğü içinde eşit anayasal vatandaşlık ve demokrasi”.
-Ve mektubun asıl vurgusu, “Silahı bırak, kongreyi topla”.
KOŞULLARI
Bu mektup İmralı-Ankara-Kandil üçgeninde dolaşıyor, dün Nevruz’da açıklanıyor. Yani, içeriği herkes biliyor. PKK bu çağrıya ne yapar? Konuştuğum PKK’ya yakın kaynaklara göre, “PKK kongreyi toplar, ama bazı koşullar öne sürer”. Altı çizilen bir kural var, hemen silah bırakmaz. Ama, silah bırakmak için:
-Öcalan’ın nasıl ve ne zaman serbest kalacağını,
-Dağdan inenlerin siyasete nasıl katılacaklarını,
-Silahları kime, nasıl teslim edeceklerini,
-Kürt kimliğinin nasıl tanınacağını,
- Siyaset dışında kalacakların istihdamını bilmek istiyor.
SİS PERDESİ
Bu somut koşullar ne mektupta var, ne daha önce açıklanan on maddede. Dolayısıyla, PKK kongresini toplasa bile, somut yanıtları görmeden, silah bırakması mümkün görünmüyor.
Diğer cephelerde ise işler karışık. AKP-HDP, HDP-İmralı, HDP-Kandil ilişkilerinin bundan sonra nasıl yürüyeceği sis perdesi altında.
Ama, nasıl yürünecek
-HİÇ olmadığı kadar ekonomik politikalara yüklenmeye hazırlanıyor MHP bu seçimde. “İzlenen dış politika sonucu iş yaptığımız coğrafyadan çekiliyoruz, bu içeriye yansıyor, ayrıca artan işsizlik, düşen büyüme” gerekçesiyle seçimde MHP’nin ekonomik programı ön planda gelecek. MHP’ye yeni katılanların nitelikleri de bu hazırlığa denk düşüyor.
Ne var ki, dünkü kongresinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli baştan sona hamaset, bol edebiyat dolu bir konuşma yapıyor. Bahçeli daha çok örgütünü heyecana getirmek, kendi tabanına coşku salmak amacını güdüyor. Özellikle Tayyip Erdoğan’a ağır ifadeler kullanarak.
MHP’nin seçim sloganı “Bizimle yürü Türkiye”. İyi bir slogan da çoğunluk dün Bahçeli’den “nasıl yürüneceğini” açıklamasını bekliyor. Yani, seçim bildirgesinden ana başlıklar, o yok. Bununla birlikte, belli olan şu, MHP ekonominin yanı sıra “AKP-HDP işbirliği” üzerine fazlasıyla gidecek.
YÖK’te rektör adaylarına bakış
-İSTANBUL Üniversitesi rektör seçimlerinde Prof. Raşit Tükel birinci geliyor. Buna rağmen, Cumhurbaşkanı’na sunulan listede YÖK Tükel’i ikinci sıraya, AKP’ye yakınlığı ile bilinen, ikinci seçilen Mahmut Ak’ı birinci sıraya yazıyor. Dün öğrendiğim kadarı ile:
Üç rektör adayı ile YÖK’te mülakat yapılıyor, ardından gizli oylamada Ak en çok oyu alıyor. Bence bu hikâye. Tükel’i ikinci sıraya düşüren etkenler bence başka. Seçildikten sonra “YÖK’ün seçime saygı göstermesini bekliyorum” demeci, öğrencilerle birlikte yürüyüşe katılması, tıpta öğretim üye sayısının diğer fakültelere göre daha çok olduğu için İstanbul Üniversitesi rektörlerinin yıllardır tıp kökenli oluşu, Tükel’in de tıp kökenli oluşu ikinci sıraya düşmesinde rol oynuyor.
Bunlar dün öğrendiğim gerekçeler. Bana göre, asıl neden Tükel’in sosyal demokrat kimliği, diğer adayın AKP’ye yakın oluşu. Bu kadar yalın.
Paylaş