Paylaş
Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde topladığı 9.76’lık oy oranı bu artışın ilk işareti. Dün anket düzenleyen birkaç kuruluşla konuşuyorum, hepsi “HDP yüzde 10 barajını geçti” diyor. HDP’nin barajı geçmesi Tayyip Erdoğan’ın başkanlık hesabını karıştırıyor.
Güneydoğu’da on yıldır aynı propaganda, “Öcalan gençken dindardı”, haydi Kürt oyları AKP’ye. Şimdi yemezler. Şimdi Kürt oyları AKP yerine HDP’ye gidiyor Güneydoğu’da ve diğer bölgelerde. Buna soldan gidebilecek oylar eklenirse, buna iki yıl önce “HDP’ye asla oy vermem” diyenlerin daha ılımlı tutumu eklenirse, “başkanlık ham meyve”. Türküdekinin aksine, zor koparırlar dalından.
BAŞLADI BİLE
Bu nedenle Malatya, Kırşehir, Elazığ, Bursa, Balıkesir derken, Tayyip Erdoğan seçim gezilerine çoktan başlıyor. Eskiden her salı parti grup toplantısı varken, şimdi “muhtarlarla grup toplantısı” var. Gezilere muhtar toplantılarını eklemek gerek. Erdoğan seçimi Davutoğlu’na bırakmıyor, muhalefetin karşısına kendisi çıkıyor.
Mitingler yetmez, madem ki, Kürt oylar AKP’den kaçıyor, bu kaçışı milliyetçi oylarla telafi etmek düşüncesi. Yıllardır “Kürt sorunu” diye davul çalarken, aniden “Kürt sorunu yoktur”. Bu gelgit ilk olmasa da, yine de aaaaaa! Sanki milliyetçiler de bunu yemeye hazır. Yemezler.
O DA ‘ŞAH’ DEDİ
Demirtaş hamlede gecikmiyor, o da “Şah” diyor. Barajı geçmeyi sağlama almak için Erdoğan karşıtı oylara göz kırpıyor, Erdoğan’a “HDP varken sana başkanlık yok”.
Seçim yaklaştıkça ikisi arasındaki “şah-mat” tablosu daha da kızışacak. Erdoğan daha çok milliyetçi, Demirtaş daha çok Erdoğan karşıtı tabanla içlidışlı.
Güvenebilsem, gönlüm elbette Demirtaş’ın mat etmesinden yana. Aksi halde, “mat” olmak var.
Çanakkale yerine Erivan’a
KREMLİN açıklıyor, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Putin’i 24 Nisan Ermeni soykırımının yüzüncü yıl anma törenlerine davet ediyor, Putin 24 Nisan’da Erivan’da. Putin de Sarkisyan’ı İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler’in Nazileri yendiği 9 Mayıs 1945 Zafer Bayramı’nın 70. yıl törenlerine davet ediyor. Sarkisyan 9 Mayıs’ta Moskova’da.
Yine Kremlin açıklaması, Tayyip Erdoğan, Putin’i Çanakkale Zaferi’nin yüzüncü yılına davet ediyor, Putin gelmiyor. Aynı Putin Akkuyu nükleer santral ihalesini kapıyor, 20 milyar dolara. Hem parayı alıyor, hem uluslararası bir sıkıntısında Türkiye’ye sırt çeviriyor. Diplomaside “siyaset-ekonomik pazarlık” eskiden ciddi rol oynuyor, şimdi yaya kalıyor.
IŞİD’de Türk-İngiliz
HERHANGİ bir İngiliz yurttaşı IŞİD terör örgütüne katılmak için Suriye’ye gitmeye kalksa, Londra derhal Ankara ile temas kuruyor, o kişinin Suriye’ye geçmeden yakalanmasını ve İngiltere’ye iadesini istiyor. Ve o kişiyi yargılıyor.
Buna karşılık IŞİD’e katılmak için Suriye’ye giden Türklere Ankara seyirci. Her türlü uyarıya ve insani drama rağmen, Ankara’dan ses yok.
Arda’ya prim
Atletico Madrid-Bayern Leverkusen maçı. Üç Türk futbolcu sahada. İspanyol takımında Arda Turan, Almanlarda Ömer Toprak ve Hakan Çalhanoğlu. Medyada yorumlara bakıyorum, Arda’ya prim daha çok. Oysa, Alman takımındaki iki Türk de milli, sanki onlar öksüz. Varsa yoksa, “Arda pas verdi, Arda topa vurdu, Arda koştu, Arda su içti”.
Anladık, Arda’nın arkasında biri var, birlikte poz veren, sırtını sıvazlayan, hatırını soran, Arda’nın koltukları kabarıyor da, sizlere ne oluyor, her maçta aynı tantana. Bıktırdı artık.
Paylaş