4 Aralık günü İmamoğlu, miting öncesi İBB bünyesinde ‘Liderler Zirvesi’ isimli bir etkinlik koydu ve personele katılımı mecburi kıldı (Köşemizde yer aldı). CHP tabanından bayağı eleştiri aldı. Tunç Soyer ise belediye başkanları ile mitinge katıldı. İmamoğlu Mersin’e gitmedi. İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun arasının ‘limoni’ olduğu biliniyor. Deniz Zeyrek verdiği kuliste İmamoğlu’nun talebi üzerine Kılıçdaroğlu’nun evinde bir görüşme yapıldığını söyledi. Görüşmede cumhurbaşkanlığı adaylığı dahil bütün konular konuşulmuş. İmamoğlu kendisine cumhurbaşkanlığı adaylığının yakıştırılmasından rahatsız olduğunu söylemiş.
Murat Yetkin ise İmamoğlu’nun adaylıkta kendisini öne çıkardığı için Genel Merkez’in rahatsızlık duyduğunu dile getirdi. Ayrıca en yakınındakiler dahil, özellikle iletişim stratejisini belirleyenlerden de aynı rahatsızlığın duyulduğu,bu kadar öne çıkarılmaması gerektiği kendisine söylenmiş.
Deniz Zeyrek, Erdoğan Toprak’ın İBB sözcüsü Murat Ongun’u çağırıp görüştüğünü aktardı. İstanbul’da İBB Katı Atık Tesisi açılışına katılan Meral Akşener’in bir tweet attığı, Murat Ongun’un bunun üzerine tweet’i alıntı yaparak sadece Meral Akşener’e teşekkür ettiği, Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür etmemesinin de sorun olduğu belirtildi. Toprak’ın kendisine “Böyle davranamazsın” anlamında uyarılarda bulunması da dikkat çekti.
Zeyrek, İmamoğlu’nun çok fazla PR yaptığını vurguladı. Mansur Yavaş ile ilgili de, “Her ne kadar belediye CHP’li olarak gözükse de yönetim kadrosunun İYİ Parti ve eski MHP kadrolarından oluşması CHP’de rahatsızlık yaratıyor” dedi. Kılıçdaroğlu’nun çevresindekiler, “İmamoğlu’nun bu kadar öne çıkmasından rahatsızlar” vurgusu yaptı. Seçim yaklaştıkça adaylık çatışması yaşanacağı kesin. İmamoğlu öyle kolay kolay ayağına gelen fırsattan vazgeçmez diyorlar. Bekleyelim görelim.
FEYZİOĞLU’NA AĞIR FATURA
AVUKATLARIN, TBB’nin geleneksel çizgisi olan ‘hak savunuculuğu mu?’ yoksa makas değiştirip siyasi otoritenin kanatları altında ‘güç savunuculuğu mu?” sorusunun cevabı ilki oldu.
Türkiye Barolar Birliği seçimlerini Prof. Metin Feyzioğlu kaybetti, yerine Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan seçildi. Baroların bölünmesi ve yönetimlerinin ele geçme teşebbüsleri böylece başarısız kaldı. Kazanan hukukun üstünlüğü ve demokrasi oldu.
Hangi illerden başkan ve delegeler adayların listesinde yer aldı:
Mahallemizin terzisi, kasaplarının mesajını göndermiş bize: “Et ve süt ürünlerine yapılan zamlar sonrasında fiyatlarımız yarın (perşembe) itibarıyla güncellenecektir. Bugün (çarşamba) dana kıyma 80.00 TL, yarın 92.00 TL, dana kuşbaşı bugün 84.00, yarın 98.00 TL olacaktır.”
Komşumuz soruyor: Ben temizlik ve ütüye ne zam yapmalıyım? Oradan mahallemizin telefon satıcısı ve tamircisine uğradım. “İşler nasıl?” diye sordum ve acı bir gerçekle karşılaştım.
Siz bana Iphone’un fiyatlarını sorun. (Bir tipi için) 17 bin lira iken 35 bin liraya çıktığını söylersem hiçbir şey anlayamazsınız. Türk insanı bu fakirlikte bir telefon için bu parayı veremez. Pazartesi günü ben ne yapacağımı düşünüyorum kara kara. Hem telefon yok, fiyatlar fırlamış durumda aynı otomobillerdeki gibi.
Onun yanındaki kırtasiyeci esnaf hanıma gittim, bir top kâğıt istedim, 50 lira dedi. Dehşete düştüm, daha bir hafta önce her yerde 26 liraydı.
Seyyar enginarcıya uğradım, yaz başında 6-7 lira olan enginarın adeti 10 TL olmuş. Söke’den köyden 6.5 liraya alıp nakliyeyi de kendisini karşılamış.
Bakkalımıza sordum neler oluyor diye. Gezen tavuk yumurtasının bir kolisi 40 TL oldu, taksiyle mi geziyor diye takıldı. Sütten peynire kadar her şey hep artıyor. Büyük markette fiyatları sordum, “Abi şimdi yine yeni fiyatlar geldi, eskisini sorma çoktan unuttum.”
GÜNÜN SÖZÜ
8 Ocak 2020’deki yazımızda mango fidanları nasıl sokuluyor diye sormuşuz. 18 Kasım 2021’de ise iklim koşullarından dolayı tropikal meyve üretiminin Akdeniz bölgesinde artmasına yine dikkat çekmişiz!
Mangonun yetişmesinin Antalya bölgesinde uygun olmasından dolayı fidanlar pahalı, bazı uyanıklar ‘kaçak’ fidan getirerek adetini 400 TL’ye kadar satıyor. Bir gümrük komisyoncusu; Mısır’dan ‘çerimoya’ fidanı getiren Gaziantep Akfa İç ve Dış Ticaret’in ‘malı’ arasında kaçak mangoların bulunduğu, dikkatli bir gümrükçü tarafından İskenderun gümrüğü x-ray’inde ortaya çıkarıldığını anlatıyor. 2 bin mangonun değeri 800 bin TL imiş. Firma hakkında kaçakçılıktan soruşturma açılıyor, konu İskenderun Savcılığı’na intikal ediyor. Ne yazık ki ‘siyasiler’ ve bürokratların, davaya bakan savcıya baskı yaptıkları iddia ediliyor. Fidanların Akfa şirketine ‘yediemin’ olarak teslim edilmesi tam bir skandal olarak nitelendiriliyor. Facebook’ta Mango Sevenler Sitesi üzerinden Ceyhan’da ‘Adem Çoban Tarım’ın 350 TL’den sattığı binlerce kaçak mango fidanının nasıl sokulduğu da ayrı bir olay. Gelişmelerin Gümrük Bakanı Mehmet Muş tarafından incelemeye alındığı öğrenildi.
GÜNÜN SÖZÜ
“AĞAÇ kovuğundan çıkmadık, gökten zembille inmedik. Tesadüfen olmadık, toplamayla oluşmadık. Tarihte Türktük, o halde Türküz, istikbalde de Türk olacağız.” (Orhun Abidelerini okuyunuz!) Melis ASLAN
CHP kulislerinde gizli bir şey kalmazKAFTANCIOĞLU BABACAN GÖRÜŞTÜ
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, geçen 30 Kasım sabahı Ankara Bilkent Oteli’nde baş başa sürpriz bir görüşme yaptılar.
Görüşmeden Kılıçdaroğlu’nun haberinin olup olmadığı bilinmiyor.
Ancak dar çevrede konuşulduğuna göre,
Hepsi düzgün insanlar, abartı yok, yalan yok. İçeride gençler kadar ev kadınları da vardı. Trabzon’da doğmuş, 31 yaşına yeni basmış. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde hukuk okumuş. Bir siyasi partinin Genel Başkanlık koltuğuna oturan en genç isim. 2021 yılı mart ayında yapılan Olağanüstü Kongre’de parti üyelerinin talebi üzerine bu göreve getirildi.
Eşi de hukukçu ve İzmirli. Birisi kız, diğeri oğlan 2 çocuğu var.
CEM YILMAZ ALGISI
Çok sempatik, konuşmalarında sıcak bir üslup kullanıyor, arada dinleyenleri güldürüyor. Yakın bir çalışma arkadaşı “Onda Cem Yılmaz’dan unsurlar yakalayabilirsiniz” dedi. Gerçekten öyle! Bizimle çay içti, akıllı bir genç. Modern bir dil kullanıyor, konuşmalarında “Sorgulayın ve kabullerinizi öyle oluşturun” diyen birisi! 8. İstanbul Kongresi’nde yaptığı konuşmada en çok kullandığı kavramlar; “Atatürk, kadına şiddete son, kadın ve hakları, gençler, adalet ve ekonomi” oldu.
Özellikle ekonomiye çok hâkim bir görüntü sergiliyor. Hatta en iddialı olduğu alan ekonomi diyebiliriz! Türkiye’nin global sermaye tarafından bir soyguna tabi tutulduğunu, babası Prof. Dr. Haydar Baş’ın kamuoyuna sunduğu Milli Ekonomi Modeli’nin bu soyguna engel olacak bir içerik ve çözüm taşıdığını düşünüyor. Bunu söylerken verdiği örnekler ve gerekçelendirmeleri oldukça çarpıcı! İyi bir basın ekibi olduğundan kongrelerde yaptığı konuşmaları, örneğin Yılmaz Büyükerşen’i ziyaretini, Koray Aydın’ın da kendisini ziyareti ettiğini haberlerden biliyoruz.
‘TARİKAT YOK, HAKİKAT VAR’
Haydar Baş
Bu isim ve ilginç ilişkilere karşın kamu yönetimi ne yaptı? Bu ülkede ekonomi ile ilgili kurum, kuruluş ve kişiler, istihbarat birimleri yok mu? Bu yazıları okumuyorlar mı, yoksa okuyorlar ama işlem yapmıyorlar mı?
Öyle ise neden?
İşin bu tarafı da SBK olayına benziyor.
Küçük bir araştırma ve açık kaynaklardan ulaştığımız bilgilere, devletin ilgili birimleri çok kapsamlı biçimde ulaşmaz mıydı?
Yineliyoruz; ulaştığımız bilgiler, işin içinde bir tuhaflık olduğunu ortaya koyarken, bu ülkede sorumluluk makamında oturanlar neden bir şey yapmıyor?
Kamu yönetiminin sessizlik ve olayı görmezden gelmesi gibi, olayın gündeme gelen halinin tarafı olan Onur Air ve sahibi Cankut Bagana’dan da ses seda çıkmıyor.
Cankut Bagana gibi akıllı bir kişinin bu işin içinde olması kadar, Onur Air’i aldığını söyleyen Necati Bulak’ın peş peşe yaptığı açıklamalar ile ilgili bir şey söylememesi de tuhaf ve ilginç. Bu memleket ne hale geldi...
Yazık.
Tarafların anlaşmasıyla rapor geri çekildi. Bir ay sonra yani dün, rapor Meclis Genel Kurulu’na geldi. Tek bir farkla. Rapordaki CHP şerhi geri çekilmişti. Neden çekildiği merak konusu oldu, Deniz Baykal’ın yıllarca önce söylediği gibi ‘yavşak ilişkiler’ yine mi gündeme geliyordu? Ancak CHP İBB Meclis Grubu tekrar rapora şerh yazarak doğru olanı yaptı. Çünkü plan değişikliği içinde ‘önemli’ iş insanlarının projeleri de mutlu sona kavuşuyordu.
Önemli ayrıntı şuydu:
Her konuda birlikte hareket eden ittifak ortağı İYİ Parti, nedense ittifakta çatlağa neden olarak Meclis’te rapora olumlu oy kullandı. CHP’liler şaşkına döndüler. Bu arada birçok üyeden de telefon aldık. Söylenenler şuydu: Konu imar rantı olunca İYİ Parti ittifak ortaklığından geçici olarak çıkıyordu! Bu arada AKP’li Sancaktepe’den İYİ Parti Grup Başkan vekili olan Trabzonlu hafız İbrahim Özkan, kürsüye her çıktığında AKP’yi ayetler ve hadisi şeriflerle imar rantı konusunda eleştirmesiyle biliniyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“DÜNYADA para piyasalarında yaşanan olumsuz gelişmeler karşısında, bir siyasi hamaset haline getirilmeden ülkemizin içinde bulunduğu zor şartlar ve insanımızın çektiği büyük sıkıntı ve acılar göz önünde bulundurularak IMF seçeneği değerlendirilmelidir.” (Veli Ufuk ALP-Bankacı, ekonomist)
‘ERKEN SEÇİM’ GÜNDEMDEN DÜŞTÜ
SEÇİM tartışmaları gündemde ağırlığını sürdürürken, bazı ekranlarda “2022 Kasım’ında seçim mi var?” sorusu gündeme getiriliyor. Muhalefetin ‘erken seçim’ talebinin dışında, yani erken seçim olacağı şeklinde söylemler sürüyor.
Oysa, iktidar bloğu Seçim Kanunu’nda değişiklik yaparak seçime gitmeyi, MHP
Keza Kemal Kılıçdaroğlu da büyükelçilere yazı yazarak “Kanal İstanbul’a yatırım yapan olursa bedelini öder” diyor. İttifak ortağı Meral Akşener’in “Bu tiksindirici borcu bizden alamazsınız” demesi de dikkat çekmişti... Dolayısı ile CHP, parti olarak Kanal İstanbul’a karşı.
Gelelim esas konuya... Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Kanal İstanbul projesi içinde yapılacak yeni şehir için hazırlanan imar planları içinde İBB’ye bağlı İSKİ’nin 3.6 milyon metrekare arazisi ve bazı CHP’li belediyelerin de arazileri bulunuyor. Anlaşmazlık noktası şu mudur:
İSKİ ve CHP’li bazı belediyelerin arsalarına bakanlık tarafından daha az imar veriliyor diye İBB yönetiminin itiraz ettiği yönünde bazı duyumlar dikkat çekiyor. “Niye bize az imar hakkı veriliyor?”
Halbuki, İmamoğlu açıklamalarında Kanal İstanbul için ‘rant projesi’ dediğine göre pazarlık gerçekten “beton kanal” noktasında mı, yoksa “Bize de yüksek imar hakkı verilmeli, biz de susalım” noktasında mı düğümlenmektedir?
İmamoğlu ve CHP’li belediyeler şunu yaparsa açıklamalarının arkasında durmuş olurlar:
Bakanlığa, “Kanal İstanbul bölgesinde yaptığınız her türlü plan değişikliğine karşıyız” demeleri gerekiyor. İBB’ye bağlı İSKİ mülkiyetinde bulunan 3.6 milyon metrekarelik alanın eski imar şartlarında kalmasını, imar hakkı verilse bile üzerine hiçbir yapılaşma yapmayacaklarını, yapılan plan değişikliğinin tamamına dava açıp itiraz edeceklerini açıklamaları gerekiyor.
Aksi halde Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyükelçilere yazdığı mektup ve CHP’nin “Kanal İstanbul” için geliştirdiği tüm siyaset inandırıcılığından uzak olur. Bakalım İmamoğlu ‘emsale’ mahkûm mu olacak?
BÜYÜKŞEHİRDE İKTİDAR KİM?
Bu konuda ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Fehmi Köfteoğlu yönetiminde internetten yayın yapan turizmgazetesi.com’daki yazı akla ikinci SBK olayı mı, sorusunu getiriyor.
1992 yılında kurulan, iç hatlar özel havayollarına açıldığında iç hatlarda ilk uçuşu yapan, uçak filosu bir ara 33’ü bulan havayolu şirketinin sahibi Cankut Bagana her dönem ilginç fikir ve çıkışları ve şaşırtıcı uygulamalarıyla bilinen, eleştirenler kadar takdir edenleri de olan biri.
Sahibi Necati Bulak’ın göründüğü, adının sonunda TC konmuş “NBBTC”, adı bilinmeyen, aniden ortaya çıkarak Onur Air’i aldığını söylerken web sitesinde kendisini ‘Dünyanın En Büyük Ticaret Platformu’ olarak tanıtıyor. CIA eski başkanı James Woolsey şirketin İcra Kurulu Başkanı.
NBBTC’nin sahibi görünen Necati Bulak’ın Onur Air’i satın aldığını söylemesi, SBK’nın sahibi görünen Sezgin Baran Korkmaz’ın Bora Jet’i alması olayına benziyor.
Şu birkaç başlık bunu düşündürüyor:
Adı sanı bilinmeyen bir şirketin İcra Kurulu Başkanı, CIA eski başkanı.
Necati Bulak