Senin malın ise neye direniyorsun?

- MHP, CHP’nin İş Bankası’ndaki hisselerinin Hazine’ye devri konusunda size desteği söz konusu. CHP de, “Direneceğiz” diyor. Yorumunuzu alabilir miyiz?

Erdoğan, yanıta şöyle girdi:

- Ben görevimi yaptım. Arkadaşlarıma, “Çalışmanızı yapın, Parlamento’ya taşıyalım” dedim. Başta Adalet Bakanım olmak üzere hukukçu arkadaşlarımızı çalıştırıyoruz. CHP direnebilir. Neye direniyorsun? Direnmek niye olur? Bir şeyi hak etmeyen direnir. Senin malın, mülkünse niye direneceksin? Yani, kendilerinin malı mülkü olmadığına inanıyorlar, onun için direnmenin yollarını arıyorlar.

Yapılacak işin “milletin hakkını sahibine teslim etmek olduğunu” vurgulayıp, sürdürdü:

- Bu milletin hakkı olan bir şeyin gideceği yer neresidir? Hazine... Yani, bizim AK Parti’ye gelsin diye bir gayretimiz var mı? Yok... “Bu milletindir ve Hazine’nindir” diyoruz.

Konunun taraflarından ikisinin altını çizdi:

- Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu zikrediliyor deniyor yasal düzenlemede. İşte 1933’te yapılmış bir yasal düzenleme var. Daha sonra 1966’da yapılmış...

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’e döndü:

- Kaç yılında idi Ömer Bey?

Çelik yanıtladı:

- 1933, sonra 1938’de, 1966’da CHP ilk defa TDK’ya ve Türk Tarih Kurumu’na ödeme yapmıyor. Vasiyete uymuyor. 1973, 1977, 1978 ve 1979... Dört kere daha ödemiyor CHP. Her seferinde mahkeme kararıyla zorla alınıyor. Bizim dönemimizde de 2004 yılında aynı şey oluyor, 1 trilyon lirasını CHP’den alıp TDK ve Tarih Kurumu’na veriyoruz. Yani, vasiyete uyulmamış, sürekli mahkemelik olmuştur konu.

Erdoğan, ekledi:

- Bu tablo karşısında adımımızı atıyoruz, atacağız. Takipçisi de olacağız. CHP’nin bununla yakından uzaktan en ufak bir bağı olamaz. Niye? Bir defa siyasi partilerin ticari faaliyeti anayasal bir hüküm olarak yasaktır. Aslında olay sadece bundan ibaret de değil. Bir başka şey daha var: Türkiye Şişecam...

Şişecam’ın İş Bankası’nın iştiraki olduğunun altını çizdi:

- Dolaylı olarak bu nereye gidiyor? Onlara (CHP) da gidiyor. Yani, Şişe Cam’daki İş Bankası iştiraklerinden de aynı şekilde Hazine’ye gelmesi gereken pay var. Bunların üzerinde çalışacağız. Partimize yönelik bir hak arayışı içinde değiliz. Millete ait olan bir hakkı arıyoruz. Milletin şu andaki yeri de Hazine’dir. Her şeyi de yine hukuk içinde yapacağız.

Araya girip sordum:

- İş Bankası’nın CHP’ye ait hisselerinin Varlık Fonu’na devredileceği konusunda söylentiler var.

Yanıta soruyla girip, sürdürdü:

- Varlık Fonu’na niye devredilsin? Yok öyle bir şey. Kaldı ki Varlık Fonu da olsa, orası kimin? Bizim mi? Devletin. Böyle çok cüce, fikir fukarası yaklaşım tarzı olmaz.

Atatürk’ün vasiyetiyle de olsa CHP’nin İş Bankası’ndaki hisseleri, geçmiş yıllarda da tartışıldı ama Hazine’ye devir gerçekleşmedi...

Bu kez “cumhur ittifakı” sonuç almak için yüklenecek gibi görünüyor.

Yalnız, İş Bankası’nın, dünya devi Şişecam Grubu’nun bu süreçte yıpranmamasına özen göstermek gerekiyor...

TİKA MOLDOVA İÇİN 80 MİLYON DOLAR HARCADI

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Kişinev’deki Cumhurbaşkanlığı binasının onarımının Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) desteğiyle gerçekleştiğini belirtip, ekledi:

- TİKA’nın Moldova’daki yatırımı 80 milyon dolara ulaşmış vaziyette.

Moldova’ya bağlı özerk cumhuriyet Gagavuzya’ya (Gagavuz Yeri) dikkat çekti:

- Bu ziyaretimizde Gagavuz Yeri İcra Komitesi Binası, Kültür Evi, Komrat Bölge Hastanesi, Aziz Sancar Tanı ve Tedavi Merkezi ile Nasreddin Hoca Kreşi’nin açılışlarını yaptık.

TİKA’nın bölgeye desteğinin süreceğini belirtti:

- Gençlik ve Spor Bakanlığımız öncelikle Komrat’taki stadyumu elden geçirecek. TİKA, ayrıca okul, kız-erkek öğrenci yurtları ile birlikte bir kompleks yapıyor. Kapalı spor salonu, basketbol, voleybol sahası ve tenis kortu olacak.
 

‘PİYASADA RAHATLAMA OLURSA ŞAŞIRMAYIN’ DEDİM

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, rahip Brunson’ın ülkesine dönmesiyle Türkiye-ABD ilişkilerinde normalleşme sinyalleri üzerine verdiği mesajı aktardı:

- Hafta başında arkadaşlara, “Bu hafta piyasalarda bir rahatlama olursa şaşırmayın” demiştim.

ABD yönetiminin Türkiye’ye dönük ticari kısıtlamaları kaldıracağını belirtti:

- ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun bu yönde bir açıklaması oldu.

Para piyasalarındaki rahatlamanın sadece ABD kaynaklı olmadığını kaydetti:

- Ekonomiyle ilgili atılan adımlar, birçok yerle görüşmeler ve bu sürecin aynı şekilde takibi birçok şeyi de daha da değiştirecektir.