25 milyon turist çekmeyen kentte mağaza açamayız

ASTAY Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Toprak, 2008 yılında sahibi olduğu Four Season Bosphorus’un faaliyete geçmesinden kısa süre sonra İstanbul’da gözüne büyük bir mağaza yeri kestirdi:

Haberin Devamı

- Buraya Londra’daki ünlü Harrods Mağazası’nı getirmeliyim.

Mısır’da konfeksiyon üretimi de yapan Toprak, Harrods’un o dönemki patronu Muhammed El Fayed’den randevu alıp, Londra’nın yolunu tuttu. Önce kendini anlattı:

- Yıllardır tekstil-konfeksiyon sektöründeyim. Dünyanın en ünlü markalarına üretim yapıyorum. Turizm sektörüne İstanbul Sultanahmet’teki Four Seasons’ı devralarak girdim. Beşiktaş’taki Four Seasons Bosphorus’u da ben yaptım.

Ardından Harrods’la ilgili planını açtı:

- İstanbul’da Harrods’a yakışır bir yer belirledim. Harrods’ı İstanbul’da açmak isterim.

El Fayed, anında olumsuz yanıtı yapıştırdı:

- Olmaz...

Toprak, gerekçe bile ortaya konulmadan olumsuz yanıtla karşılaşınca buruldu, iç geçirdi:

- Karşımdaki Muhammed El Fayed ama ben de sıradan bir iş insanı değilim. Four Seasons gibi bir turizm markasıyla Türkiye’de birlikte iş yapıyorum.

Sonra sordu:

Haberin Devamı

- Neden olmaz?

El Fayed, soruyla karşılık verdi:

- İstanbul yılda kaç yabancı turist ağırlıyor?

Toprak yanıtladı:

- 4.5-5 milyon civarında.

El Fayed, turist sayısını öğrendikten sonra gerekçesini açıkladı:

- Yılda en az 25 milyon turist çekmeyen bir kentte Harrods’ı açmak istemeyiz.

Londra’daki mağazayı örnek gösterdi:

- Harrods’ı dolaştığınızda dikkat edin, alışveriş yapanların çok az bölümü İngilizdir. Çoğunluk, Londra’ya gelen turistlerden oluşur. Ayrıca, turistin alışveriş iştahı daha fazladır.

Mesut Toprak, El Fayed’le görüşmeyi iş hayatında kendisi için bir ders kabul etti. İstanbul’a dönerken düşündü:

- Israr etsem belki de İstanbul’da Harrods’ı açardım. Tutmayınca da kaybım olurdu.

Konuya El Fayed’in penceresinden de baktı:

- “İstanbul’a Harrods açtı ama başarısız oldu” gibi bir durum, kendi imajları açısından da olumsuz etki yapabilirdi.

Toprak, bu anısını 120 milyon dolar ihracatla sektör 6’ncısı oldukları İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) ödül töreninde karşılaştığımızda anlatıp, ekledi:

- O gün El Fayed’in elini öptüm. Çünkü, görüşmemiz benim için önemli dersler içeriyordu.

İstanbul’a gelip, başarı sağlayan ünlü markalar da var, umduğunu bulamayıp çekilen de...

Haberin Devamı

İstanbul’a artık 10 milyonu aşkın turist geliyor, perakende sektörü de olumlu etkisini görüyor.

Ancak, İstanbul’un turizmde gidecek çok yolu olduğu da ortaya çıkıyor...

 

ACI KAYISI ÇEKİRDEĞİ İÇİN CİDDİ UYARI VAR

PROF. Ekrem Sezik’ten uzun bir mesaj aldım. Prof. Sezik, mesajında öncelikle uzmanlık konusunu açtı:

- Ben eczacılığın “farmakognozi” denen, yani konusu tabiattan elde edilen ilaçlar olan dalında 50 yılı aşkın süredir çalışan bir öğretim üyesiyim. Aynı zamanda bitki zehirlenmeleri hakkında uzun yıllar çalıştım, eğitim verdim.

Ardından Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Aysun Bay Karabulut’un “Yaşamdan Sağlık İksirleri” kitabından alıntıyla yazdığım yazı ile ilgili itirazını ortaya koydu:

Haberin Devamı

- Yazınızın başlığı,“Acı kayısı çekirdeği kanseri öldürür mü?” idi. Kanseri değil ama yiyeni öldürür.

Bu itiraz ve uyarısını şöyle özetledi:

k Kayısı çekirdeğindeki amigdaline bağlı HCN (hidrosiyanik asidin) zehirlenmesi, Türkiye’de halk sağlığı sorunlarından biridir.

k Kayısı çekirdeği değişik ülkelerin bitki listelerinde bulunuyor. Bu listelerde, acı kayısı çekirdeği karışması ihtimaline karşı, amigdalin miktarları ve toksisite riskleri hakkında uyarılar yer alıyor.

k Acı kayısı çekirdeğinin yenmesi ülkemizde ve bilhassa Malatya’da zehirlenme, hâttâ ölümle sonuçlanan zehirlenme vakalarına sebep olmuştur.

k Acı kayısı çekirdeğinde bulunan amigdalin maddesinden hazırlanan kanser ilacı, etkisiz ve siyanür zehirlenmesine sebep olduğu için yasaklanmıştır. Yani ilaç olarak bile kontrol altına alınamamıştır.

Haberin Devamı

k Sonuç olarak, acı kayısı çekirdeğinin gıda gibi tüketilmesi bilimsel olarak mümkün değildir.  Siyanür zehirlenmesine sebep olduğu için herhangi bir ürününün kullanılması da son derece risklidir.

Ben konunun uzmanı değilim. Bir üniversite rektörünün kitabında, o kitaba dayalı konuşmalarında “acı kayısı çekirdeği”nin yararlarından söz etmesi üzerine alıntı yapıp, yazımda yer verdim.

Prof. Aysun Bay Karabulut, günde 3 adet acı kayısı çekirdeği yemenin kanserli hücreyi küçültebildiğini iddia ediyor.

Prof. Ekrem Sezik ise, “Acı kayısı çekirdeği yiyeni öldürür” diyerek bu iddianın karşısına dikiliyor.

Ben aradan çekilip, konuyla ilgili iki profesörü başbaşa bırakıyorum.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları