Savaşın merkezi güney denizleri

Biz Suriye’nin kuzeyine bakarken...

Haberin Devamı

 

“ABD, Suriye’den asker çekiyor” haberlerini heyecanla tartışırken...

“YPG, Şam yönetimine bağlanınca PKK nasıl ayrıştırılacak?” diye sorgularken...

Dedim ki;

Şu fotoğrafı biraz daha büyüterek yeni dönemin asıl sorusunu soralım:

-Suriye’nin kuzeyi şu anda Trump yönetimi için ne kadar önemli?

Cevabı bulabilmek için merceğimizi biraz daha doğuya doğru kaydırınca bambaşka haberler görüyoruz.

Örneğin;

ABD’nin yıllardır bize “verdi, vermedi” diye tartıştığımız F-16’lar aniden Filipinler’e veriliyor.

Filipinler ne alaka?

KÜRESEL REKABETİN YENİ DENİZLERİ

Soğuk Savaş döneminde küresel rekabet Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Kuzey Denizi’ndeydi.

ABD-Rusya rekabeti.

Sonra Rusya, Suriye ile Akdeniz’e indi.

Peki şimdi?

Trump yönetimi artık Rusya’yı bir tehdit olarak değerlendirmiyor.

Şimdi onun için tehdit Çin...

Haberin Devamı

ABD’nin Çin’e karşı koyduğu astronomik gümrük tarifeleri. Olağanüstü vergiler. Ve Çin’in aldığı önlemler.

Tabii mesele ticari olunca,

Küresel askeri rekabeti de tetikliyor.

Şu son 1 haftaya bakarsak; İşte ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in önceki gün Filipinler’e yaptığı ziyaret...

Hegseth bu ziyarette, Filipinler’e gemi savar füze sistemleri ve insansız savaş araçları sağlama sözü veriyor.

Dahası var...

Çin’in Tayvan yakınlarındaki adalarda ortak özel kuvvetler tatbikatları yapmayı öneriyor.

Peki buna karşılık Çin ne yapıyor?

Devlet Başkanı Şi Cinping üç günlük bir Güney Asya ziyaretine çıkıyor.

Kamboçya, Malezya ve Vietnam.

Vietnam ve Kamboçya ziyaretinde Çin ciddi askeri işbirlikleri sağlıyor.

Malezya ile yeni açılımlar...

Bakın haritaya...

Bir tarafta Filipinler, karşı tarafta Vietnam ve Kamboçya.

Aşağıda Malezya.

ABD ve Çin arasındaki küresel rekabetin doruğa çıktığı Güney Denizi.

Şimdi sorabiliriz:

-ABD Savunma Bakanı Hegseth’in Filipinler’e F-16 verip ortak özel kuvvetler tatbikatı önermesiyle, ABD’nin Suriye’den asker çekme kararını aynı dönemde alması ne anlama geliyor?

Belli ki;

“Küresel rekabet siklonu” bizim hava sahalarımızdan uzaklaşıyor.

Şimdilik uzak denizlere kayıyor. Bu Türkiye için bir fırsat mıdır? Bana göre büyük bir fırsattır.

Haberin Devamı

Bir an önce içimizdeki “tartışmaları” bitirip yeni ufuklara doğru yelken açmanın zamanıdır.

Terörle mücadele için para harcama döneminin biteceği;

Ticaret, sanayi ve teknoloji alanında sivil yükselişlerin sağlanacağı bir dönem.

İç hesaplaşmaların, kamplaşmaların aşıldığı bir dönem.

ÇİN MEDYASINI OKUMAK

Artık olaylara yalnızca Batı medyasından ve yorumlarından bakmak yerine örneğin, “Çin ne diyor?” sorusuna da cevap verecek yeni bir bakış açısı geliştirmek gerekiyor.

Ben öyle yapıyorum.

Çin’den gelen her türlü haber ve yorumu okumaya çalışıyorum.

Örneğin;

-Çin’in 18 Nisan tarihli haberlerinde Kanton Fuarı’na katılan McDonald ve YvsSaintLaurent’in fotoğrafları boy boy yayınlanıyor.

Haberin Devamı

-Çin’in 1500 araçlık dev ro-ro gemisinin Birleşik Arap Emirlikleri’nin El Jabel Limanı’na vardığı duyuruluyor.

-Sao Poula’da bulunan Çin heyetinin Brezilya’dan devasa miktarlarda soya fasulyesi ithal etmek için anlaşma imzaladığı haberi manşet halinde veriliyor.

-ABD’nin en büyük soya ithalatçısı Çin, böylece Trump’a başka bir misilleme yapmış oluyor.

Elbette ABD’deki Soya üreticileri ayaklanıyor.

Bunlar Çin’den gelen haberler.

Pekin’i ziyaret ettiğimde dönemin Türkiye Büyükelçisi Emin Önen çok önemli bir soru sormuştu:

Biz Çin’e neden Uzak Doğu diyoruz. Oysa bize uzak değil ki... İngiltere’ye uzak...

Emin Önen “ufki kapasitesi” yüksek bir isimdir. O sözünü yıllarca aklımda tuttum.

Haberin Devamı

Şimdi ABD ile Çin arasında yaşanan küresel rekabette Türkiye’nin durumu için bu cümleyi hatırlıyorum.

Pazar günü haritalarla anlatmaya devam...

Yazarın Tüm Yazıları