Fenerbahçe çift maç haftasının sağladığı fikstür avantajıyla, dişine göre yakaladığı Bayern’i, kendi yarattığı zorluğu şansıyla aşarak hem maçı hem de taraftarını geri kazandı.
WILBEKIN ŞOV
Bir yakar top takımıyken Andrea Trinchieri yönetiminde, uzun ağırlıklı bir hücum takımı olan Bayern önünde dün zor atışlar seçtiğimizden skoru hemen ele alamadık. “Güven bana koç” diyerek oyuna giren Edwards ve gecenin adamı Wilbekin’in “Bizim elimiz armut devşirmiyor” üçlükleriyle F.Bahçe devre sonunda maçı yakaladı. Sarı lacivertliler kararlı ve sert savunmayla oyundan düşürdüler Bayern’i.
Motley ile pota altını da iyi kullanan F.Bahçe, hücum ribauntları ve estetik tipleriyle bezediği oyunuyla farkı açarak üçüncü çeyrekte kırdı maçı. İyi ki fark fazlaydı yoksa son çeyrekte 20 fark öndeyken boş atarak sadece 10 sayı bulduğumuz, yapılabilecek bütün hataları yaptığımız panik fazında az daha gidiyordu maç... Son saniyelerdeki beceri farkı ile kazanılan bir maç daha oldu ama öldük öldük dirildik.
Aşina yüzümüz Nando de Colo ile Youssoupha Fall tüm varları-yoklarıydı ve maça bütünüyle yansıttılar kuvvetli yönlerini. Pek çok oyuncusu ufak tefek sakatlık sorunu yaşayan Anadolu Efes kötü gidişatına bir an önce nokta koymak telaşıyla çok boş atışı harcadı maç başında. Eşape paslarla besledikleri Youssoupha Fall pota altında çok smaç buldu..
ÇEMBERİN SEVMEDİĞİ AKŞAM
Shane Larkin’in olmadığı gecede, diğer top yönlendiriciler fiziksel kimi sıkıntılarından dolayı verimsiz kaldıklarından; direksiyonda tek kaldı Rodrigue Beaubois... İlk yarı boyu maçı ve skoru kasarak, düşük tempoda ve sabırlı top çevirerek savunmamızı yordu Asvel. Oyun onların pota altında da istedikleri gibi gelişti. Çok top kaybettiğimizden kullanım sayımız düşük kaldı. Pota altını tamamen yok saydığımız, çembere gitmeyi aklımızdan bile geçirmediğimiz yarı saha hücumumuzdan ıkına sıkına 29 sayı çıkarabildik..
YAKALAYIP ATEŞİMİZDE YAKTIK
Oyuna geri dönen Vasilije Micic ve Amath M’Baye’nin ısınan elleriyle birlikte potaya gitmeyi ikinci yarıda hatırladık. Ama Fransızlar da geri adım atmadan farkı ve avantajlarını koruyacak reaksiyon verdiler sürekli. Maçı kıracak enerji patlaması Will Clyburn’den geldi. Şampiyonlukların gediklisine yakışan soğukkanlı bir finalle zor geceyi kurtardık. Darısı önümüzde ki çift maç haftası Valencia ve Barcelona İspanya deplasmanı maçlarına.
Zalgiris karşısına peş peşe 4 mağlubiyetle çıkan Fenerbahçe, “Yenildik ama aslında fena da oynamadık” diyebileceği sadece bir çeyrek oynayabildi. Üstelik Zalgiris’in en önemli adamı Kazys Maksyvtis sakat iken.
OYUNA KONTROLLÜ BAŞLADI
Zalgiris taraftarının dehşetengiz tezahüratlarıyla başlayan maça Nick Calathes ve Scottie Wilbekin’i yan yana oynatarak, kuru gürültüye pabuç bırakmama kararlılığıyla, temkinli yarı saha kontrollü hücum oynayarak girdi Fenerbahçe. En önemli oyun kurucuları Keenan Evans’ın maçın başında sakatlanması ve Edgaras Ulanovas’ın faullerini erken üçlemesi aslında büyük şanstı ama kıymetini bilemedik.
SERTLİKTEN BEZDİK
Uzunlarıyla pota altımıza sırtı dönük ataklar yaptılar. Potayı savunmada ve ribaundlarda sıkıntı yaşadık. Üçlük isabet ve serbest atış özürlüsü olduğumuz gecede Marco Guduric’den gelen sayılarla oyunda makul ara kalabildik ilk yarı boyu. Evans’ın rolünü üstlenen Tomas Dimsa başta olmak üzere bütün dış ve iç adamların toplamda 34’te 21 ikilik (%62) isabetleriyle, ribaundlardan buldukları 2. şans toplarıyla devre başından itibaren bizim şaşkınlığımızdan yararlanarak 26-10 skorlu 3. çeyrekte fena kırdılar maçı.
FİZİKTEN DE SINIFTA KALDIK
Kimyadan geçtim fizikten de sınıfta kaldık. Adeta camdan kırılganlıktaydı takım. Neyse ki çift maç haftası öncesi ikiye katlanan skor utancı yaşamadık. Bu da kâbus dolu gecenin tesellisi oldu.
Ergin Ataman, ligde sadece beş yabancı oynatabildiğinden dar rotasyona mahkum oldu. Tercihini de Dunston’lı tek uzunla ve Avrupa’nın en iyi dış adamlarıyla oynamaktan yana kullandı. Ancak onlardan da beklediğini alamayınca bu seçimleri gecenin maç kaybettiren yanlışı oldu. Fenerbahçe son zamanlarda bir türlü yenemediği, Euroleague yoldaşı Anadolu Efes karşısında evindeki lig derbisine gecenin adamı Calathes ile Wilbekin’i yan yana oynatma ve sakatlıktan güçlenmiş dönen Motley’in ikili içeri devrilmeleri planıyla başladı. Bu son derece akılcı bir taktikti.
iTOUDiS ÖZGÜVEN TAZELEDi
Efes başlangıç tutukluğuyla çok top kaybedince, 5 dakika dolmadan üç dış oyuncusunu değiştirip, sahalara mükemmel dönen Larkin’le krizden çıktı. Dunston’ın kısa sürede faullerini üçleyerek kenarda oturmasıyla sahadaki kısa beşle istediği oyunu oynayan Fenerbahçe, odaya 10 sayı önde gitti.
Savunma sertliğini sürdüren sarı lacivertliler ikinci yarıda caydırıcı baskısını ve farkı artırırken, Efes maçın genelinde 39 sayı atan Clayburn’la canhıraş atak yaparak 22 sayı farktan gelip maçı uzatmaya taşıdı. Uzatmada dingin oynayarak daha az hata yapan Fenerbahçe’nin oldu gece. İşin özü: Değişik takımlarda yolları 23 kez kesişen koçlar karşılaştırmasında 15-8 üstünlüğü olan İtoudis, mahallenin kulağı kesiği Ataman’dan daha yaman çıktı.
Saygı duyduğu her rakibine de yeniliyor maşallah. Ataman, geçen çift maç haftasındaki çift yenilgi canına tak etmiş olmalı ki, o hatayı yapmadı; Önemli adamı Arturas Gudaitis’den yoksun Panathinaikos’a saygı maygı duymadı ve ilk yarıda işlerini bitirerek İstanbul’u dar etti Yeşillere.. Bildiği her türlü değişken savunmaları yaparak sayı makinaları Dwayne Bacon’ı ikili sıkıştırmalarla devre dışında bırakmayı başaran Efes değişken alan savunması yapan rakibe karşı Vasilije Micic’in yüksek isabetiyle öz güvenli girdi oyuna. Panathinaikos uzunları savunmamız içerisinde ellerini kollarını sallayarak dolaşıp ilk çeyrek dengede tuttu skoru. Micic erken üçleyince isabet ısısı kontrolü Will Clyburn ve Rodrigue Beaubois’ya geçti.
HÜCUM NANKÖRDÜR DEDİ, SAVUNMAYA ASILDI
Onların yüzde 50’yi bulan mükemmel üçlük performanslarıyla Efes zincirlerinden boşandı. Önemli ribauntları, harika oynayan Bryant Dunston’ın katkılarıyla, yay gerisinden şut sıkan rakibe ikinci top şansı vermeden16 sayı farkla gittik odaya. İkinci yarıda konsantrasyondan taviz vermeden, kaybedecek bir şeyleri kalmadığından rahatlayan Bacon’un sayılarıyla geri gelme gazlarını sıcak ellerimize Amath M’Baye’nin de katılması ve akıllı yer tutan savunmamızla göğüsleyerek geceyi 19 farklık şölene çevirdik.
Biz de kerametin kimde olduğunu anladık. Usta-çırak satrancı açılışında; fiziksel olarak güçlü, atlet ve etkili Partizan’ı başta teslim alıp, işini sona bırakmamak için, koşarak geçiş hücumlarıyla potaya giderek agresif başladı Fenerbahçe.
GENE SON TOP YENİLGİSİ
Hücumumuz şuta dayalı olduğundan (24’e 6 üçlük isabetle) çember sevmeyince skoru ilk yarı boyu ele alamadık bir türlü. Aldıkları ribaundlarla hızlı hücumu yeğleyerek çembere yönelmek Obradovic’in karşı hamlesiydi. Partizan çareyi topa baskı yapmakta ararken direksiyona geçen Wilbekin de üçlüklerle hücumumuzu çeşitlendirirken Pierre ve Hayes-Davis sahanın iki tarafında verimliliklerini katlayarak son çeyreğe 6 farkla önde taşıdılar takımı. F.Bahçe’de üç sezon oynayıp 2017 şampiyonluğunun mimarlarından olan James Nunnally akşamki suskunluğunu son çeyrekte aşarak oyuna ağırlık koymasıyla skoru yakaladılar ve maçı 3.5 saniye kala verdik.
Fenerbahçe’nin oyunu yarı sahaya yıkarak rakibe açık alan vermemesini bekliyorduk. Ancak hücum ribaundlarını alamayarak hızlarına ket vuramadık. Geniş rotasyonunu oyuna sokan rakip enerjisini yüksekte tutarak, Howard’ın köşe üçlükleriyle Fenerbahçe’yi peşine takarak erken kaçtı.
ÇEMBERLER BİZİ SEVMEDİ
Boyalı alana girmeyince ve dışardan da atış bulamayınca skorda kısır kaldık. 19 farklı geride devreye giderken eski Fenerli Pierria Henry Baskonia kariyerinin skor ve asistini yakaladı.
Guduric ve Melih’in sıcak elleriyle farkı eritmeye çalışırken çemberler bizim yerimize rakibi sevmese üçüncü çeyrekte yakalayacaktık maçı. Henry hücumlarını zorlayarak oldukça yardımcı olunca farkı tek sayılara indirdik. Calathes oyun kurmada, NBA alışkanlığını atıp Avrupa’nın savunma düzenlerine alışamadığından bodoslama rakiplerin üstüne çıkan Edwards ve eskiyi aratan Guduric’ten katkı alamayınca galibiyet kaçtı.
Her ne kadar son dört maçtır kalkışta olsa da sahanın iki tarafında hücum ribauntu alma/ verme özürlüsü olan Anadolu Efes’in, tek olumlu özelliği çember hakimiyeti olan, işin erbabı Zalgiris Kaunas karşısında zorlanacağını düşünüyordum.
Malum uzunları dahil hepsi boyalı alanın dışından hücum eden Efes’in ligin en kötü hücum ribauntcusu olması, hemen hemen hiç olmayan ikinci top şansı lacivert beyazlıların yumuşak karnı. Sıktıkları mermi tek yönlü, geri dönüşü olmuyor çoğu zaman. Öte yandan Efes en az top kaybeden ekipken, Zalgiris ise dış şut ağırlıklı, yüksek tempolu yıllardır yere göğe koyamadığımız Litvanya ekolü basketbolun bugün için görece kısıtlı kapasite ve düşük potansiyelli kadrosuna sahip takımı. Üstelik en fazla top kaybedeni... Fizikli kadrosunun hücum direksiyonunu oyun kurucusuna anahtar teslimi vermiş ev sahibi, Micic resitaline toslayınca istediği gibi giremedi maça...
MAÇ SONUNDA PiLLERi BiTTi
Tempolu geçiş hücumlarıyla reaksiyon vererek, savunma enerjisi kaybımız ve adam değiştirmeli savunmalarını delemediğimiz için devre biterken yakaladılar maçı. Ancak bir yarı kora kor basketbol oynamakla çifte şampiyonluk deneyimli dingin Efes’in yenilemiyeceği her rakibin tatmak zorunda kaldığı bir gerçek. 2.yarı başında Micic asist üstü üçlükleri esip savurup, Beaubois ve M’Baye de ona eşlik edince klasik Efes kopup kaçması başladı. Dunston savunma direncimizi arttırken dar rotasyona rağmen Ataman istediğini alan oldu.