Hüzün ki, yakışmış bu aksiyona

Ana karakteri canlandıran Chadwick Boseman’ın 2020’de aramızdan ayrılmasıyla farklı bir öyküye yelken açan ‘Black Panther’ serisinin yeni adımı ‘Yaşasın Wakanda’da, kadınların çok daha hâkim olduğu bir evrende dolaşıyoruz. Hikâye genel olarak büyük bir kaybın izlerini süren hüzünlü bir havaya sahip.

Haberin Devamı

Black Panther: Yaşasın Wakanda (BEŞ ÜZERİNDEN ÜÇ BUÇUK YILDIZ)
Yönetmen: Ryan Coogler
Oyuncular: Letitia Wright, Tenoch Huerta, Lupita Nyong’o, Danai Gurira, Winston Duke, Dominique Thorne, Angela Bassett, Martin Freeman, Florence Kasumba, Michaela Coel, Isaach de Bankolé, Dorothy Steel, Danny Sapani
ABD yapımı

Hüzün ki, yakışmış bu aksiyona

Çizgi romanlardan sinemaya transfer olan ve özel efektler yardımıyla hayal dünyasının sınırlarını zorlayan rekabette Marvel ve DC Comics malum, ellerindeki tüm ana ve yan karakterleri sahaya sürüyor. Eh, hazır çeşme akıyorken küpleri doldurmak en doğal hakları tabii ki! ‘Marvel Evreni’ üyelerinden ‘Black Panther’ın ise genel denklemde özel bir yeri var. Şöyle ki ilk kez 1966’da  ‘Fantastic Four Vol. 1’da varlığını hatırlatmıştı, perdeye aksiyse 2016’da ‘Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı’nda ‘ara rol’ olarak yansıdı. 2018’de ‘tek başına’ seyirci karşısına çıktı.
‘Rocky serisi’ni restore eden ‘Creed’le tanınan Ryan Coogler’ın imzasını taşıyan yapım, Wakanda adlı ülkenin başına geçen T’Challa’nın mücadelesini anlatıyordu. Filmin öyküsü Shakespeare’yen özellikler içerirken asıl olarak ‘Aslan Kral’a göz kırpıyordu. Kahramanları ‘siyah’ olmasına rağmen film ‘beyaz’ bir yapıya sahipti. ‘Marvel Sinematik Evreni’nde ilk adımların her daim devamı gelir, lakin ‘Black Panther’da ana karakteri canlandıran Chadwick Boseman ne yazık ki Ağustos 2020’de yakalandığı kolon kanserine yenik düştü ve 43 yaşındayken aramızdan ayrıldı. Bu durumda yaratıcı ekip yeni film için farklı bir çözüme uzandı. Bu hafta gösterime giren ‘Black Panther: Yaşasın Wakanda’ (Black Panther: Wakanda Forever) işte bu çözümün ifadesi.

Haberin Devamı

Hüzün ki, yakışmış bu aksiyona

Türün sıkıntısı...

Öykü kısaca şöyle: T’Challa gizemli bir hastalıktan ölünce vatanı koruma görevi annesi Kraliçe Ramonda ve kız kardeşi Shuri’ye düşer. Öte yandan dünyanın ileri gelen güçlerinin ‘vibranyum’ elementini elinde bulunduran tek ülke Wakanda’ya dair ‘özel’ ilgileri sürmektedir. Derken aynı maddeye sahip gizemli bir uygarlık daha ortaya çıkar; ‘Talokanlar’. Bu sualtı medeniyetinin başındaki Namor, Wakandalılara, diğer devletlere karşı birlikte mücadele teklifi yapar. Fakat kimi gelişmeler iki ulusu karşı karşıya getirecek ve yeni bir ‘Black Panther’ın doğuşunun kapısı aralanacaktır...

Haberin Devamı

Kayıp kıta Atlantis’e benzeyen Talokan krallığının başında ‘DC Comics’ karakterlerinden ‘Aquaman’ı hatırlatan bir metabolizmaya sahip Namor var. Suda yaşayabilen ve uçabilen bu varlık, aslında emperyalist güçler göz önüne alındığında yanında yer almamız gereken bir yerde ama ikinci filmin ‘kötüsü’ olmasına karar verildiği için kimi mantığı zorlayan gerekçelerle ‘düşman’ kimliğiyle öne çıkıyor.

‘Yaşasın Wakanda’da senaryoyu Joe Robert Cole’la birlikte kaleme alan yönetmen Coogler filmi duygusal tonlar etrafında inşa etmiş. Hikâye büyük bir acının izlerini sürüyor. T’Challa’nın yokluğuyla annesi, kız kardeşi ve ulusu baş etmeye çalışıyor. Görkemli cenaze sahneleriyle açılan filmde, yavaş yavaş ait olduğu türün sıkıntısı kıyıya vuruyor. Çünkü ‘süper’ güçlerin boy gösterdiği bu tür yapımlar ne kadar derinleşme çabasına girseler de sonuçta aksiyonun sularına erişmeleri gerekmekte. ‘Yaşasın Wakanda’ da hüzünlü, ağırbaşlı yol alsa ve vakur bir havaya bürünmeye çalışsa da, tanım gereği seslendiği kitlenin aksiyonel ihtiyaçlarına cevap vermek zorunda! Bu yanıyla sanırım Coogler’ın filmi, Marvel’ın en hüzünlü yapıtı ‘Avengers: Endgame’e duygu ve ruh açısından en yakın yapım olmuş. Öte yandan yeni ‘Black Panther’ hamlesinde kadınların çok daha ön planda olması da alkışı hak eden başka bir yan (ama yakın zaman önce izlediğimiz ‘Kadın Kral’ın, gerçekçi yapısıyla daha bir sevilesi adım olduğunu söylemeliyim).

Haberin Devamı

Letitia Wright, Lupita Nyong’o, Danai Gurira, Winston Duke, Dominique Thorne, Angela Bassett ve Tenoch Huerta gibi isimlerin sürüklediği yapımın sömürge tarihine ve günümüz politik dengelerine de vurgularda bulunduğunu belirteyim.

‘Kaybedenler Kulübü’nün ‘Sanayi’ şubesi!

Tamirhane (BEŞ ÜZERİNDEN ÜÇ YILDIZ)

Yönetmen: Erkan Kolçak Köstendil

Oyuncular: Nejat İşler, Rıza Kocaoğlu, Merve Dizdar, Bülent Şakrak, Ali Seçkiner Alıcı, Erkan Can, Engin Hepileri, Gökhan Kıraç, Yaren Alaca, Erkan Kolçak Köstendil

Türkiye yapımı

Hüzün ki, yakışmış bu aksiyona

İki kader yoldaşı Yılmaz ve Müjdat, manevi babalarından kalan boya ve kaporta dükkânında ekmek parası peşindedir. Emlakçı dostları Ayhan’ın dükkânı önüne park eden eski Anadol’u iki sokak öteye çekmek için hamle yaptıkları gece onları gören aracın sahibi kalp krizi geçirip ölür. İkili durduk yerde başlarına bela almıştır. Cesedi bir an önce yok etmek için çare düşünürlerken dükkândaki tanka koyarlar. Daha sonra bu tankın içindeki tinerle boyadıkları arabanın muhteşem bir renge sahip olduğunu görürler. Ayhan’ın da desteğiyle bir tür seri üretime geçip para kazanma çabasına girerler. Üstelik elde edilecek gelir ‘hayırlı’ bir iş için kullanılacaktır...

Haberin Devamı

‘Üç Arkadaş’a göz kırpıyor

Senaryosunu Bülent Şakrak’ın kaleme aldığı ‘Tamirhane’, Erkan Kolçak Köstendil’in de ilk uzun metrajı. Hayatın sillesini yemiş ama kendi değerleri etrafında sınırlarını belirlemiş iki sempatik ‘kaybeden’i odağına alan yapım, eski Yeşilçam filmlerinin tat ve ruhunu yer yer inşa ederken (örneğin öykü ‘Üç Arkadaş’a göz kırpıyor) tempolu bir dil tutturmayı ve görsel açıdan akıcı olmayı başarıyor. İngiliz suç filmlerinin mizahi yanını da barındıran çalışmayı Nejat İşler-Rıza Kocaoğlu sürüklüyor. Merve Dizdar Aynur’da, Bülent Şakrak ve Ali Seçkiner Alıcı da abileri Ayhan ve Kayhan’da karşımıza geliyor. Finali itibariyle eski masum günlerden uzakta olduğumuzu hatırlatan ‘Tamirhane’nin en güzel sahneleri bütün karakterlerin dükkân önünde âlem yaptıkları bölümdeydi. Ben ‘seri katil’ olduğu için aranan bir karaktere ilişkin Müjdat’ın “Valla amirim, biz bir ‘seri’liğini görmedik” repliğini de çok beğendim. 

Haberin Devamı

Sonuç olarak ‘Tamirhane’ izlemesi zevkli, hoş bir komedi...

Ve diğer seçenekler...

Hüzün ki, yakışmış bu aksiyona
Müstakbel Damat

Ukrayna-Rusya sınırında yaşamakta olan Ira, köyü ayrılıkçı gruplar tarafından kuşatılmış olmasına rağmen evini terk etmeyi reddeden hamile bir kadındır. Ne var ki ailesiyle birlikte kendini uluslararası bir uçak kazası felaketinin merkezinde bulacaktır. Maryna Er Gorbach imzalı ‘Klondike’ın başrollerinde Oxana Cherkashyna, Sergey Shadrin, Oleg Shcherbina ve Oleg Shevchuk gibi isimler var. Yerli komedi ‘Müstakbel Damat’ı İlker Ayrık yönetmiş, kadroda Ayrık’ın yanı sıra Erdal Özyağcılar, Hande Soral, Nilgün Kasapbaşoğlu ve Ayça Erturan gibi oyuncular rol alıyor. ‘Karlar Kraliçesi ve Prenses’le (The Snow Queen & The Princess / Yön: Andrey Korenkov-Aleksey Tsitsilin) ‘Niloya’ (Yön: Arkın Aktaç) ise haftanın animasyonları.

Hüzün ki, yakışmış bu aksiyona

Karlar Kraliçesi ve Prenses 

 

Yazarın Tüm Yazıları