‘Biri bizi gözetliyor’

Son derece güzel bir banliyö evine taşınan dört kişilik aile ve buradaki mevcudiyetini yavaş yavaş hatırlatan görünmez bir varlık. Klasik ‘hayaletli ev’ yapımlarından farklı olarak bir aile draması şeklinde gelişen ve özellikle görsel anlatımıyla dikkat çeken ‘Varlık’ yönetmen Steven Soderbergh’ün imzasını taşıyor. Kadrosundaki en tanınmış sima, anneyi canlandıran Lucy Liu.

Haberin Devamı

Orta-üst sınıftan bir Amerikan ailesi... Anne Rebekah hırslı bir yapıya sahiptir ve elinde laptop’u, her daim zihni işiyle meşguldür. Baba Chris ise koca cüssesine rağmen çocuksu, duygusal, empati kurma konusunda gelişkin bir kişiliğin ifadesidir. Tyler dinamik ama duygusal yanı pek gelişmemiş, olgunluk çizgisinden uzakta bir gençtir. Chloe ise duyarlı, babasını andıran, okumaya yatkın bir genç kızdır ve çok yakın arkadaşının ölümünden dolayı bir türlü üstesinden gelemediği bir travmadan mustariptir.

Bu modern, çekirdek yapı iki katlı, ön cephesi sokağa bakan, arka cephesi bahçeli, yüz yıllık tarihe sahip bir eve (başlarda gördüğümüz emlakçı kadın öyle aktarır) taşınır... Lakin evde sanki onlardan önce gelmiş, görünmez biri vardır ve onun mevcudiyetini Chloe keşfeder.

Haberin Devamı

‘Seks Yalanları’yla (Sex, Lies, and Videotape/1989) Cannes’da keşfedildikten sonra birçok sağlam yapıtla (‘Kafka’, ‘Tepenin Kralı’, ‘Out of Sight’, ‘Erin Brockovich’, ‘Traffic’, ‘Ocean’s 11’, ‘Solaris’, ‘The Good German’, ‘Contagion’ gibi) yoluna devam eden Steven Soderbergh portfoyünü çok çeşitli türlerde öyküler ve adımlarla donatmış bir isim. Girişte konusunu özetlediğim son çalışması ‘Varlık’ (Presence) ise ‘hayaletli ev’ temasına farklı bir soluk getirme çabasında. Söz konusu film görsel açıdan ilk karesinden itibaren bize evin içinde yaşadığı düşündürülen varlığın cephesinden anlatılıyor; kamera adeta bu görünmeyen ev sahibinin gözü gibi çalışıyor. Malum, bu tür anlatılar çok eskiden beri Amerikan korku geleneğinin klasik temalarından biridir ve aynı mesele farklı biçimlerde sürekli aktarılır. Birkaç ay önce (Ekim 2024) bizde de gösterime giren ‘Gülümse 2’ filmi (Smile 2) bu kulvarda yenilik çabasına soyunan bir yapımdı ve orada ana karakter için rahatsız edici bir unsura dönüşen varlık, hayalet, iblis vs. ne derseniz deyin, görülmeyen tehlikenin gerçekten var olup olmadığı belirsizdi, çünkü öykü bizi bütün bu tedirgin edici elementi ana karakterin zihninin de yaratmış olabileceği kuşkusuyla yüklüyordu.

Haberin Devamı

‘Biri bizi gözetliyor’

 

İYİLİKSEVER BİR ‘VARLIK’

Steven Soderbergh’ün ‘Varlık’ındaysa bu unsur ana karakterin kendisi gibi, çünkü filmde kamera, yukarıda da belirttiğim üzere, bu görünmeyen parçanın gözü gibi çalışırken giderek kendisini Chloe üzerinden aileye
kabul ettirmek için çabalıyor sanki (ki o da evdeki varlığın kaybettiği yakın arkadaşı Nadia olduğu kanısındadır). Daha doğrusu kızın başına gelebilecek tüm tehlikelere set çekmek için uğraşıyor, özellikle de Tyler’ın okuldan arkadaşı Ryan’a karşı...

Senaryosunu David Koepp’un (‘Death Becomes Her’den ‘Jurassic Park’a, ‘Carlito’nun Yolu’ndan ‘Görevimiz Tehlike’ye, ‘Panik Odası’ndan ‘Örümcek Adam’a, ‘Melekler ve Şeytanlar’dan ‘Mumya’ya birçok yapımda imzası olan bir isim) kaleme aldığı ‘Varlık’ türüne ait klasik gerilim filmi formatının uzağında seyrediyor. Ama bu haliyle özellikle görünmez ana karakterinin ‘kulak misafiri’ olduğu aile bireyleri üzerinden karakter tahlillerine soyunan, izlemesi zevkli bir çalışma olmuş.

Haberin Devamı

Kadrosundaki en tanınmış sima, anneyi canlandıran Lucy Liu (kariyerindeki en belirgin iz sanırım ‘Charlie’nin Melekleri’ serisindeki Alex karakteridir) olan yapımda Chloe’yi Callina Liang, Chris’i Chris Sullivan, Tyler’ı Eddy Maday, Ryan’ı da West Mulholland canlandırıyor. Sonlara doğru meselesine bir medyum da ekleyen (bizi kulvarına ait bir klişeden yoksun bırakmıyor!) ‘Varlık’, klasik perili ev öykülerinden uzakta, karanlık ve derin yanını bir yaratık ya da iblisten ziyade çekirdek ailenin iç dünyası üzerinden inşaya soyunuyor. Hikâyenin ana karakteri olan görünmez unsur meraklı ve iyiliksever bir portre çiziyor ve seyrettiklerimiz itibariyle kimi insanların korkunç yanlarıyla onun melek gibi bir konuma taşındığını fark ediyoruz. Son noktada Soderbergh’ün, çoğu kez olduğu gibi görüntü yönetmenliğini de kendisinin üstlendiği, bu tek mekânda geçen yapıtı geniş açılı uzun çekimleriyle görsel açıdan kayda değer bir çaba.

Haberin Devamı

‘Biri bizi gözetliyor’

VARLIK

◊ Yönetmen: Steven Soderbergh
◊ Oyuncular:
Callina Liang, Chris Sullivan, Lucy Liu, Eddy Maday, West Mulholland, Natalie Woolams-Torres, Julia Fox, Lucas Papaelias

ABD yapımı

ESKİSİNİN TADINI VERMİYOR

1974’te vizyona giren ‘Emmanuelle’ birkaç kuşağın fantezilerini süsleyen bir fenomene dönüştü. O güne kadar pek tanınmayan Hollandalı kadın oyuncu Sylvia Kristel’in (2012’de aramızdan ayrıldı) kendine özgü androjen yapısıyla estirdiği hava herkesi bir yerinden yakalıyordu adeta. Emmanuelle Arsan’a ait olduğu iddia edilen bir romanın uyarlaması olan yapımda bir Fransız diplomatın karısı, Uzakdoğu’nun egzotik doğası içinde hareket ediyor ve farklı cinsel deneyimlere soyunuyordu. Eski bir moda fotoğrafçısı olan Just Jaeckin imzalı yapım, De Gaulle sonrası Fransa’da esen özgürlük rüzgârları arasında anaakım sinemanın içindeki erotik bir mihenk taşıydı. Aslında kitsch estetiğine sahip olan ve pek de bir derinliği bulunmayan öyküsüne rağmen Kristel’in de varlığıyla popüler kültür ikonuna dönüşmüş, daha sonra devamları da çekilmişti.

Haberin Devamı

Annie Ernaux’nun romanından uyarladığı ‘Kürtaj’la (L’evénement/2021) tanınan Audrey Diwan, yıllar sonra aynı karakteri şimdiki zamanın seyircisiyle buluşturmaya karar vermiş: Emmanuelle bu kez Hong Kong’daki bir otelin denetimi için Uzakdoğu’ya gidiyor ve burada kimi cinsel deneyimlere soyunurken asıl olarak gizemli takılan bir mühendisi çözmeyi kendine dert ediniyor! ‘Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi’yle (Portrait de la jeune fille en feu / 2019) tanınan Noémie Merlant’un Emmanuelle’e hayat verdiği yapım, feminist bir bakış açısıyla yola çıkmış ama sonucun pek de parlak olduğu söylenemez. Audrey Diwan’ın bu modernize çabası soğuk, mesafeli, seyircisinde heyecan uyandıramayan bir film olmuş. Ne popüler ne de ‘arthouse’ tadı var ve bu haliyle kimseye seslenememiş. O, hatıralardaki yeri fazlasıyla derin olan ikonik koltuktaki Emmanuelle görüntüsünü (ilk filmin afişini kastediyorum) doldurmak zor tabii. Otel müdiresi Margot Parson rolündeki Naomi Watts da film boyunca “Burada benim ne işim var” hissi yayıyor...

‘Biri bizi gözetliyor’

 

EMMANUELLE

◊ Yönetmen: Audrey Diwan

◊ Oyuncular: Noémie Merlant, Will Sharpe, Chacha Huang, Naomi Watts, Isabella Wei, Jamie Campbell Bower, Andrea Dolente, Anthony Chau-Sang Wong

Fransa-ABD ortak yapımı

VE DİĞER SEÇENEKLER 

◊  Bir dönemin fenomen karakteri Bridget Jones, sinemadaki dördüncü serüveniyle karşımızda. ‘Bridget Jones: Onun İçin Çıldırıyor’ (Bridget Jones: Mad About the Boy) adını taşıyan yapımda Helen Fielding’in kahramanını dört yıl önce Mark’ın vefatıyla dul kalmış, 9 yaşındaki Billy ve 4 yaşındaki Mabel’ın bekâr annesi olarak buluyoruz. Bridget Jones’un duygusal bir belirsizlik içindeki halini anlatan filmi Michael Morris yönetmiş, kadroda Renée Zellweger’in yanı sıra şu isimleri görüyoruz: Chiwetel Ejiofor, Leo Woodall, Jim Broadbent, Gemma Jones, Isla Fisher, Colin Firth ve Hugh Grant.

◊  Marvel evreninin son halkası ‘Kaptan Amerika: Cesur Yeni Dünya’da (Captain America: Brave New World) ABD Başkanı Thaddes Ross’la görüşmesinin ardından kendini uluslararası bir krizin ortasında bulan yeni Kaptan Amerika Sam Wilson’ın mücadelesini izliyoruz. Julius Onah’ın yönettiği yapımın kadrosunda Anthony Mackie, Harrison Ford, Danny Ramirez, Shira Haas, Giancarlo Esposito ve Liv Tyler var.

◊  Haftanın menüsündeki diğer yapımlar şöyle: ‘Aşk Sadece Bir An’ (Yön: Mustafa Kotan), ‘Zeccac’ (Yön: Anastasiya Budakva), ‘C Takımı 2’ (Yön: Özgür Bakar), ‘Yarasaların İstilası: Değirmen’ (Yön: Gani Rüzgar Şavata), ‘Kutup Köpekleri 2’ (Alla ricerca dell’idolo artico/Yön: Luca Scanferla-Alessandro Scaretti), ‘Zatonya: Yeni Dünya’ (Yön: Mustafa H. Öztürk). Ayrıca 14 Şubat vesilesiyle yönetmen Spike Jonze’un 2013 tarihli filmi ‘Aşk’ (Her) da tekrar vizyona çıkıyor.

Yazarın Tüm Yazıları