Paylaş
Lakin futbol, kartvizitler ve unvanların çok çabuk geçmişe karıştığı ve her yeni adımda kendinizi yeniden kanıtlamak zorunda olduğunuz uzun bir koridor... Bu tabloda G.Saray’ın kanıtlamak zorunda olduğu şey de artık üzerine adeta tarihsel bir misyon olarak yüklenen ’içimizdeki Avrupalı’ kimliğiydi. Bu kimliğe son iki sezonda halel gelmedi. Serüvenin bu sezon nasıl bir yöne evrileceği konusunda önemli bir virajdı dünkü mücadele...
Maça gelirsek (keşke hiç gelmesek!) Arsenal karşısında aynı kişiden (Welbeck) aynı gollerden yiyen sarı kırmızılılar dün de iki ayrı kanattan iki aynı golü, yine aynı kişiden (Aubameyang) yedi ve gardını düşürdü. Cılız ataklarla şeref golü aranırken 41’de Reus derbi kahramanı Sneijder’e selam sarkıtan bir vuruşla farkı üçe çıkardı. Bu gol ’Bize ayrılan sürenin sonuna geldik’ anlamına gelebilirdi ama matematik sağ olsun! Girer girmez ağları havalandıran Ramos ise sadece skoru resmileştirdi.
Teselli arayacaklar
Hem önceki geceki farklı skorlar hem de G.Saray’ın bu sezonki Avrupa performansı gösterdi ki ’futbolda bazı takımlar arasındaki fark’ yeniden açılmış. Arsenal ve Dortmund’a ‘böyle’ yenilmek sorun. Kalan maçlarda sarı kırmızılılar hem prestij, hem de Avrupa’daki yol haritası için mücadele edecek. Ama görünen o ki asıl teselliyi ‘Annemizin ligi’nde arayacaklar. Bu sezonki Şampiyonlar Ligi’nin şöyle kötü bir hatırası oldu, futbolumuzun Avrupa’daki en pırıltılı yolculuğu olan 2000 UEFA Kupası şampiyonluğunda G.Saray hem Dortmund’u hem Arsenal’i üzmüştü. Rakipler, hesapları son 2 maçta kapattı.
Paylaş