Paylaş
Bu aralar müsait sayılırım, devletimiz uygun görürse şahsen görüşebilirim kendisiyle.
Aslında niyetim önce Erdoğan’la görüşmekti ama ‘öbür taraftan’ olduğum için ayarlayamadım. O yüzden Öcalan’la başlasam da olur.
Derdim ne yakasına yapışmak ne de hürmet: İstiyorum ki aklıma geleni sorayım o da cevap versin, zihnim biraz açılsın.
Her vatansever gibi artık barış istiyorum ve kendisine soracağım şeyler var. Ayrıca yakından nasıl biri olduğunu da merak ediyorum.
Bence her aklı başında vatandaş gidip görüşmeli kendisiyle. Devlet bunun için İmralı’ya ring seferleri başlatmalı. Nüfus kâğıdımızı gösterip gidebilmeliyiz.
* * *
İtiraf edin, siz merak etmiyor musunuz adamın derdinin ne olduğunu?
“Kardeşim bu kadar zamandır ne istiyorsun bu devletten? Bu devlet sana ne yaptı?” diye sorasınız gelmiyor mu?
Valla benim geliyor. Üstelik ne kahramanım ne siyaset uzmanı. Amacım kimseye mesaj falan da değil. Memlekete nasıl barış gelebileceğini anlamak istiyorum yahu.
Çeyrek yüzyıldan uzun bir süredir savaşarak yapamadığımız iş belki adam adama muhabbet yöntemiyle çözülür diye umuyorum.
Bunu yaparken de gençliğimden beri okuduğum, dinlediğim ve seyrettiğim her şeyi unutmaya hazırım. Hatta kafayı formatlamak niyetindeyim; fabrika ayarlarına geri dönmeliyiz.
Bu ‘kargaşa’ hakkında hayat boyu öyle çok şey duydum ki, artık hepsi eşit derecede doğru ya da saçma geliyor. Tek çareyi, olayı birinci ağızlardan dinlemekte görüyorum.
Bu yüzden yetkililerimizin bu teklifi post-ite yazıp panolarına iliştirmelerini istirham ederim.
“Peki savaşın kaymağını yiyenler, bu sayede servet yapanlar ne olacak, yazık değil mi onlara?” diye soran olursa da, ünlü düşünür Demet Akalın’ın sözleriyle cevaplamak isterim: “Keyfini bekleyemem, senin anan güzel mi?”
Yok böyle dans edenler
Pascal Nouma: Tek kelimeyle cool. Eğlence endüstrisi için doğmuş arkadaşımız. Yeşil sahalarda kaybettiği zamana yanmamak elde değil.
Burcu Esmersoy: Bu hafta o fiziğine yakışmayacak tek kostümü bulup giyerek zoru başardı. Azmiyle ilk beşe kalır.
Nilgün Belgün: “Hayat nasıl sevilir ve sevdirilir” konulu derslere başlarsa, ilk öğrencisi olacağım.
Güneri Cıvaoğlu: Beyefendiliğin seksapelle dansı... Büyüyünce Güneri Cıvaoğlu olmak istiyorum.
Defne Joy Foster: Seyrederken “Bu kızın bir sıkıntısı var ama ne?” hissi uyandıran kardeşimiz. Acil şifalar kendisine.
Azra Akın: Bir doğa olayı. Doğa olayları hakkında yapılacak her yorum eksik kalmaya mahkûmdur.
Ne yaptığını bilen kadın
Sıla’nın şarkılarını seversiniz ya da sevmezsiniz ama bende uyandırdığı düşünce: Bu kadın ne yaptığını iyi biliyor.
Haliyle, ne yaptığını bilen insanlara duyduğunuz güvenle yaklaşıyorsunuz.
Bu da albümün maça 1-0 önde başlamasını sağlıyor.
Demek ki neymiş? Ne yaptığımızı bilir görünmek, bazen yaptığımızın ne olduğu kadar önem taşıyabiliyormuş.
İncir Çekirdeği
Başkalarının hataları zevk değil, ders almamız içindir.
Paylaş