Bindiğiniz uçakların çok önemli bölümü ya Boeing ya da Airbus imalatı. Karşınıza ‘bölgesel’, yani daha küçük bir uçak çıksa... Örneğin jet motorlu küçük bir uçak. Veya pervaneli bir model. Binmekte tereddüt eder misiniz? Daha doğrusu küçük uçak sizi korkutur mu?
Nedense uçak küçüldükçe benim daha da uçasım geliyor. Geçen günlerde ilginç bir tecrübe yaşadım. Kanadalı Bombardier şirketi tarafından CSeries adıyla tasarlanan ama Airbus’ın portföyüne A220 olarak giren uçak, tanıtım için İstanbul’daydı. Havayolu yöneticileri ile birlikte ‘yeni nesil’ bölgesel uçak A220’nin demo uçuşuna katıldık. Her ne kadar uçağa bölgesel denilse de kabinin genişliğiyle, koltuk konforuyla, 145 koltuk kapasitesiyle uçağın büyüklerden farkı yok. PW1500G motorları çok sessiz. Kalkışta veya seyir sırasında yanınızdakiyle sesinizi yükseltmeden konuşabiliyorsunuz. Geniş camlar, uçağın dar alanını gözünüzde büyüten şık ışık oyunları, ince ama konforlu koltuklar dikkat çekiyor. Yüksek teknolojiye sahip motor, yeni tasarım sayesinde uçak yüzde 20 daha az yakıt harcıyor. Koltuk başına maliyetler de yüzde 13 daha düşük.
A220’nin rakibi ise Brezilyalı Embraer imalatı E2 bölgesel uçak ailesi. Yeni nesil PW1000 serisi motorlar ile yakıt sarfiyatını düşüren uçağın koltuk kapasitesi ile 80 ile 130 arasında değişiyor. Embraer’in bölgesel uçak projesi Boeing tarafından satın alınma aşamasında.
DAHA MI EMNİYETSİZ?
-Küçük uçaklar psikolojik olarak yolcuyu biraz tedirgin edebilir. Ama bu tamamen yersiz bir korku.
-Emniyetsiz uçak yoktur. Türbülans her uçağı sallar, siz yeter ki kemerinizi takın.
-Bölgesel uçaklar, normal yolcu uçaklarının operasyon yapmakta zorlandıkları kısa pistli, yaklaşması zor meydanlara kolaylıkla iner.
Virgin Australia Havayolları, uçakta meditasyon yapmak isteyen yolcularına özel bir hizmet başlatıyor. ‘Smiling Mind-Gülümseyen Zihin’ adı verilen programın tanıtımını, Virgin Grubu’nun CEO’su Sir Richard Branson üstlendi. Sydney’den havalanan VA9002 sefer sayılı uçuşta 65 özel konuk, 10 bin metrede meditasyon yaptı. Uçuş sırasında yolculara sıcak havlular dağıtıldı. İsteyenlere ‘el masajı’ yapıldı. Işıktan rahatsız olan yolcular göz maskesi taktı. Konsantre olmak isteyenler kulaklık yardımıyla havayolunun eğlence sisteminden meditasyon müzikleri dinledi.
Bu hizmet gelecek yıldan itibaren Virgin’in Avustralya merkezli havayolu şirketinde verilmeye başlayacak. Havayolunun hedefi, uçuş korkusu olan yolcuların bunu meditasyon ile yenmelerini sağlamak. Yapılan araştırmalar, uçak yolcularının önemli bölümünün ciddi korku yaşadığını ortaya koyuyor. Kimi işi yüzünden sürekli uçmak zorunda, kimi ailesinden çok uzakta... Korkanlar büyük bir iç savaşla havalimanına gidiyor, uçağa biniyor. Tüm uçuşu koltuk kollarına sıkı sıkı tutunarak tamamlıyor. Her uçuş bir işkence haline geliyor.
İşte böyle uçuş korkusu olanlar, gelecek ocaktan itibaren Virgin Australia’dan bilet alırken bu bilgiyi havayolu ile paylaşacak. Bu bilgi, yolcu listesiyle birlikte kabin memurlarına iletilecek. Hostesler uçuş korkusu olan yolcuları dikkatle izleyecek, yardımcı olacak.
İsteyenler cep telefonlarına ‘Smiling Mind’ uygulamasını indirebilecek. Uçuş boyunca ister kabin eğlence sisteminden, ister mobil uygulamadan, meditasyon yapmayı kolaylaştıran müzikler ile rahatlatıcı bilgiler dinleyecek.
Nasıl yapılır?
İstanbul’da yeni havalimanının devreye girmesiyle, Türk Hava Yolları iki ay sürecek deneme seferlerini başlattı. İç hatlarda Ankara, İzmir ve Antalya uçuşları tek yön 59 TL’ye satılıyor.
Ben de geçen hafta bir Ankara uçuşu için bilet aldım. Günde tek sefer olduğundan gittiğim uçakla geri dönmeliydim. Açılıştan yaklaşık bir hafta önce, gidiş biletini 59 TL’ye bulabildim. Dönüşte ekonomi dolu olduğundan business class uçuş için tek yön 469 TL ödedim. Hatırlatmakta fayda var, uçuşlara ilgi yoğun. Biletinizi hemen alın.
Aracımla İstanbul Havalimanı’na geldikten sonra yönlendirme ile terminal önündeki otoparka park ettim. Otopark iki ay boyunca ücretsiz. Kapalı otoparkın inşaatı ise sürüyor.
Geniş hacimler
Terminal binasının büyüklüğünü ilk bakışta tam olarak kavrayamıyorsunuz. Yürümeye başladığınızda mesafelerin uzunluğu ortaya çıkıyor. İç hatlar için giriş, en sağdaki 1 numaralı kapıdan. Binanın geniş hacimleri, ışığa doygunluğu ile ferah bir ortam sizi karşılıyor. Hassaslık ayarları yüksek olan manyetik kapıdan geçerken çantamı da x-ray cihazına bıraktım. Güvenlik görevlilerinin önemli bölümü Atatürk Havalimanı’nda görev yapmış. Çoğu tecrübeli. İşe yeni alınanlar da TAV tarafından eğitilmiş.
Uzun yürüyüş
İlk durak, check-in kontuarları.
Türk Hava Yolları’nın TK800 sefer sayılı uçağı, 21 Ekim’de Panama City’den havalanmış, İstanbul Atatürk Havalimanı’na uçuyordu. Normal bir uçuş, bir anda dünyada binlerce kişinin konuştuğu bir olay haline geldi. Bunun nedeni, uçağın izlediği rotaydı.
Uçakların anlık takibini sağlayan Flightradar24 sitesine göre Airbus A330, olması gereken yerden çok daha kuzeydeydi. Planlanan rota 10 bin 140 kilometreyken, uçak 610 kilometre yolunu uzatmıştı. Normalde uçağın en az bir saat gecikmesi gerekirdi. Ama THY uçağı sadece 11 dakika gecikti. Aradaki mesafeyi nasıl kapamıştı?
Her uçuş öncesinde pilotlar hava durumu bilgisi alır. Uçuş sırasında gelişmeleri izler. Planlama ise ana meydandan yapılır. Uçuş harekat uzmanları planlamalarında uçakları en hızlı uçuracakları rotaları belirler. Daha çabuk uçmak, daha az yakıt sarfiyatı demek yani maliyetlerin düşürülmesidir.
Hızı 400 km’ye ulaşıyor
Panama City-İstanbul seferinde de iyi planlama ile uçağın rotası kuzeye çekildi. Amaç, Kuzey Amerika kıyılarındaki ‘Jetstream’ rüzgârlarının yakalanmasıydı. Yüksek irtifalardaki bu rüzgârların hızı saatte 400 kilometreye kadar çıkabiliyor. Uçağın arkasından estiğinde yolcu uçakları hız rekoru kırabiliyor. Bir de uçuşun dönüşü var. O zaman da ‘kafa rüzgârı’ nedeniyle uçuş uzuyor.
Ocak ayında ilginç bir hız rekoru Norwegian Havayolları’nın Boeing 787’si tarafından kırıldı. New York JFK Havalimanı’ndan kalkan uçak, 5 saat 13 dakika sonra Londra’da Gatwick Havalimanı’na indi. Süpersonik yani sesten hızlı Concorde’lar, normal yolcu uçaklarından yaklaşık 3 kat hızlı olmalarına rağmen bu rotayı 3-3.5 saatte uçabiliyordu. Norwegian’ın kırdığı rekorun nedeni, saatte 398 kilometrelik jetstream olmuştu.
En uzun uçuş
Daha geçen haftalarda ‘Uçaklar mikrop yuvası’ diye yazmıştım. Yemek tepsileri başta olmak üzere uçakların farklı mikrop, bazen de salgın hastalıkların taşınmasında önemli bir etkisinin olduğuna dikkat çekmiştim. Bu yazıdan birkaç gün sonra ‘İstanbul AirShow’ Havacılık Fuarı’nda TechnoArge Şirketi Genel Müdürü Mustafa Saatçioğlu ve Ar-Ge Müdürü Muzaffer Gökçimen ile bir araya geldim. Uluslararası patentini aldıkları, kabini 10 dakikada tertemiz hale getiren yeni ürünlerini Türkiye’deki havayollarına fuarda tanıttılar. Uçakların yerde geçirdikleri her dakika para. Havayolları bir an önce işlemleri tamamlayıp uçakları tekrar gökyüzüne çıkarmanın peşinde. Dakikalar kısıtlı olunca temizlik de çoğu zaman ya yapılamıyor ya da üstünkörü geçiştiriliyor. Bir süre sonra da uçaklar mikrop yuvası haline gelebiliyor.
Ultraviyole ışığı ile temizliyor
TechnoArge’nin geliştirdiği ‘temizlik robotu’ dışarıdan bakıldığında servis troleyi görünümünde. Uçaklar sefer aralığında havayoluna, uçak tipine ve uçulan noktaya göre değişmekle birlikte 20 dakika ile 1.5 saat arasında yerde bekliyor. Diğer sefere hazırlık sırasında bu robot kabine sokuluyor. Troleyin sağından-solundan ve üzerinden kollar çıkıyor. Ekip kabini terk ediyor ve temizlik robotunun düğmesine basıyor. Robot, etrafa ultraviyole yani morötesi ışıklar (UVC) yayarak ilerliyor. Benzer sistem hastanelerde, yüksek hijyen gerektiren yerlerde kullanılıyor.
Geniş gövdeli uçaklardan başlayarak artık birçok havayolunda internet standart bir hizmet haline geldi. Giderek de yayılıyor. Sistem, kalkıştan kısa bir süre sonra devreye alınıyor. Belki yerdeki kadar hızlı değil. Ama en azından bağlantımız kopmuyor. Gelelim fiyatlara… Birçok havayolunda first veya business class’ta internet hizmeti bedava. Ama ekonomiye geçtiğinizde kısa süreli internet sörfünün bedeli 5 dolardan başlıyor. Tüm uçuş boyunca bağlantı, havayoluna göre değişmekle birlikte 50 dolara kadar çıkıyor. Tabi ki bu ücreti mil karşılığında satan veya yıllık aboneliklerle alan şirketler de var.
Havayolu patronusunuz. Uçaklarınızda internet hizmeti vermek istiyorsunuz. Bunun bedeli 500 bin dolara kadar çıkıyor. İmalat sırasında sistemlerin takılması, kablolama, uçağın üzerindeki antenin yeri hazırlanıyor. Eğer bu hizmeti sonradan uçağa taktırmak istediğinizde dert daha büyük. Bu çalışma için genellikle uçağın büyük bakım dönemleri tercih ediliyor. Yani yolcu uçağı bu bakım sırasında neredeyse bir ay yerde kalıyor. Havayolu uçağı saatte 850 kilometre hızla kıtalar arasında uçarken internet bağlantısı uydu üzerinden yapılıyor. Uçulan bölge, hangi uyduyu gördüğü gibi detaylar bağlantı hızını doğrudan etkiliyor. Sonuçta uydu bağlantısı ciddi bir maliyet.
Hızlı değil
Yeni nesil teknolojiler uydu bağlantılarındaki hızı artırsa da yolcular bağlantı hızından çok da memnun kalmayabiliyor. Kısa bir videoyu açmak için dakikalarca bekleyebiliyorsunuz. Fotoğraf yüklemek uzun sürüyor. Yüksek fiyat, düşük bağlantı hızı yolcuları kısa sürede 10 bin metrede internetten soğutuyor. Bu nedenle yapılan araştırmalar uçaklardaki internet kullanımının düşük olduğuna dikkat çekiyor. Business veya first’te ise genellikle bedava hizmet verildiği için bu oran biraz daha yüksek. Geçen yıl yapılan ve dünya hava trafiğinin neredeyse yüzde 90’ını gerçekleştirilen IATA Genel Kurulu’nda bu konu gündeme gelmişti. Havayolu yöneticileri aslında operasyonunun hiç kârlı olmadığını, yolcular internete bağlandıkça zarar ettiklerine dikkat çekiyordu. Havada internet kullanımı en fazla ABD’deki havayollarında. Uyduların yüksek bağlantı hızı nedeniyle yolcular yoğun olarak uçakta internete giriyor.
Hangi havayolunda internet ne kadar?
Aeroflot: 15 dakika - 5 Dolar, 1 saat - 15 Dolar, 100 MB - 40 dolar. American: Tüm gün 16 dolar, aylık 49.95 dolar. Delta günlük 16, yıllık 600 dolar. Emirates ilk 20 MB bedava, 500 MB 16 dolar.
İç hat uçuşları yeni yeni yaygınlaşırken kalkış saatine 5 dakika kala havalimanına gelip görevlilerle kavga eden yolcuların haberlerini sık sık yapardık. Birçok yolcu o yıllar otobüs gibi uçuşa birkaç dakika kala gelip bineceğine inanırdı. Artık Türk yolcu da bilinçli. Havalimanına erken gelip son dakikaya kalmadan uçağa binmeye çalışıyor. Ama oldu ya trafiğe takıldınız. Geç kaldınız. Büyük bir havalimanındaysanız sizi stres dolu dakikalar bekliyor.
İşte uygulamalar
Türk Hava Yolları: İç hat seferlerinde uçuştan 45 dakika önce, dış hat seferlerinde uçuştan 60 dakika önce check-in işlemleri sona eriyor. Eskiden uçuşa 15 dakika kala yolcu alınabilirken geçen yıl sonunda uygulama 20 dakikaya çıkardı. İnternet check-in’i ise uçuşa 24 saat kala açılıyor. Kapanış, iç hatlarda 45, dış hatlarda da 90 dakika önce.
Pegasus: Online check-in uçuştan 72 saat önce başlıyor. Uçuşa 60 dakika kalıncaya kadar devam ediyor. Kontuara son bagaj teslimi veya check in işleminin uçuşa 45 dakika kalıncaya kadar tamamlanması gerekiyor. Kapı uçuşa 10 dakika kala kapatılıyor.
Son yılların en ilginç ‘kurtulma mucizelerinden’ biri geçenlerde Hırvatistan açıklarında yaşandı. 46 yaşındaki İngiliz vatandaşı Kay Longstaff, Hırvatistan’da Dubrovnik’ten kalkıp İtalya’da Venedik’e giden ‘Norveç Yıldızı’gemisinin yolcusuydu. Saat 23.45’te iddiaya göre erkek arkadaşı ile tartışmıştı. Kendini iyi hissetmiyordu. Geminin arka tarafındaki korkuluklara tırmandı ve Adriyatik Denizi’ne atladı. Gemi gece karanlığında hızla uzaklaşıyordu. Soğuk su onu kısa sürede kendine getirdi. Yaşamak istiyordu. Ama kurtulma şansı da milyonda birdi. Tüm olumsuzluklara rağmen o bir kabin memuruydu. Uzun yıllar İngiliz havayolu şirketi Virgin Atlantic’te uçtuktan sonra kariyerine özel iş jetlerinde devam ediyordu.
10 saat denizde
Denize düştükten saatler sonra sabah 06.00’da kaptan kayıp yolcuyu hem Hırvat hem de İtalyan Sahil Güvenlik birimlerine bildirdi. Geminin rotası üzerinde hemen arama-kurtarma çalışmaları başladı. Akıntı ve rüzgâr hesapları yapıldı. Bölgedeki diğer gemilere bilgi verildi. Birkaç saat sonra Hırvatistan Sahil Güvenlik ekipleri Kay Longstraff’ı buldu. 10 saat sonra kurtarılan ve uzun süre soğuk suda kalınca ‘hipotermi’ye girmeye başlayan Longstaff’a hemen sağlık müdahalesi yapıldı. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.