Büyük kulüpler iyi ki varlar

‘Spor’ denilince öncelik her zaman futbolda.

Galatasaray, Süper Lig’e ambargo koyuyor.

Başarı maddi manevi gücü, güç de başarıyı besliyor.

Ancak hiçbir döngü sonsuz değildir.

Fenerbahçe de artık çok özlediği şampiyonluğu istiyor.

Spor dünyasının yöneticileri de bu durumun farkında.

Esasında ekonomik ve siyasi stresin deşarjı için Fenerbahçe’nin şampiyonluğu ciddi bir rahatlama sağlayabilirdi.

Ancak, ‘daha iyi futbol’ hiçbir engel tanımıyor.

Neyse, tabii ki spor futboldan ibaret değil.

Fenerbahçe de Euro Lig’de ikinci defa şampiyon oldu.

Bu, önemli bir başarı.

Basketbolda 35-40 milyon euroluk bütçelerle Avrupa çapında ‘yenilmez bir armada’ oluşturulmasının mümkün olduğu biliniyor.

Futbolda ise iddialı bir takım yüz milyonlarca euroya mal oluyor.

Bunu normal karşılamak gerek.

ABD hariç yeryüzünde en geçerli akçe ‘futbol’.

ABD’ de ise NBA ve Amerikan Futbolu daha revaçta.

O yüzden bir NBA takımı kurabilmek için de yüz milyonlarca dolar gerekiyor.

Ülkemize dönersek:

Beşiktaş da hentbolda Türkiye şampiyonu oldu.

Büyük kulüplerin hemen her spor dalına ilgi göstermesi çok önemli.

Esasında futbol dışı branşlar, mesela güreş, boks, voleybol, basketbol, okçuluk vb. özellikle milli takım seviyesinde, uluslararası başarı potasına girince büyük bir heyecan ve ilgi uyandırıyor.

Ama açık söylemek gerekirse, hayatımızın gerçeği ‘futbol’.

Hiçbir başarı ülkemizi futbol kadar kilitlemiyor, kendinden geçirmiyor.

Bu anlamıyla Galatasaray’ın 5’inci yıldızını kutluyoruz.

Fenerbahçe’nin, basketin Avrupa nirvanası olan Euro Lig şampiyonluğunu tebrik ediyoruz.

Beşiktaş’ı da bir amatör spor dalına verdiği katkının semeresi için takdir ediyoruz.