GENÇ Parti'nin önemli yararlarından bir tanesi de cahil cühela takımını birbirine düşürmesi oldu. Bu takımın doğal sözcülüğünü yıllardan beri yapmaya alışmış olan MHP, yeni partinin oylarını çalmaya başlamasından çok rahatsız.
Cem Uzan'ın partisi barajı aştığı takdirde bu memleketi terk edeceklerini bile söylemeye başladılar etrafta. ‘‘Ya sev ya terk et’’ diye büyük bir zeká ürünü olan bir sloganları vardı ya onu da herhalde ‘‘Sevsen de terk edebilirsin’’e dönüştürürler o durumda.
O zaman da bize ‘‘İnşallah o parti barajı aşar’’ diye umutlanmaktan başka çare kalmıyor. Ben hayatta her türlü olumsuzluktan iyi bir şeyler bulmaya, yaşamı bu şekilde şıklaştırmaya çalışırım hep ve nüfusun bu bölümü Genç Parti yüzünden gurbete gidecekse eh bu da şık olur yani! Onlardan başka türlü kurtulabilmemiz mümkün değil zaten, bari bu şekilde belki ileriki yıllarda kafamız biraz rahat eder.
* * *
Bizim Marksistler, ‘‘cahil insanlar’’ lafına kızıyorlar. Cahil denilenlerin cahil olmadığı iddiasında değiller de bunun nedenlerini hatırlamamızı istiyorlar hep. Fakir oldukları için cahillermiş, bunlar öyle diyorlar. Gayet tabii ki öyle olabilir ancak fakirlik cahilliği belki açıklayabilir ama aptallığı açıklayamaz. Türkiye'de bugün oy verme hakkını elde etmiş olan nüfusun önemlice bir bölümü sadece kara cahil değil, hem de kelimenin tam anlamıyla saf kan aptal. Bunların cebi parayla dolsa da aptal kalmaya mahkûmlar, tavırlarından öyle anlaşılıyor.
Bizim bebek 10 ay sonra filan konuşmaya başlayacak, o konuşmayı öğrendiğinde Genç Parti'nin meydanlarda insanlara anlattıklarını ona anlatsam büyük ihtimalle kahkahayla güler, ama onlar bu lafları ederek oy patlaması yaşayabiliyorlar. Miting alanını dolduran kalabalıklar, bu lafların olabileceğini gerçekten düşünebiliyor, bunları makul buluyor ve ‘‘oyum size’’ diye tavır alabiliyor.
Sevgili okurlar, size yemin ediyorum Genç Parti'ye bayılıyorum yahu, yani benim yıllardır yapmayı düşündüğüm işi, bu ülkede siyaset adına yaşanmakta olan ikiyüzlülüğü abuk aşırı ucuna taşıyarak insanların suratına vurmayı başardılar sonunda.
Diğer bütün partilere ‘‘Öyle mi, siz cahillere yalan söyleyerek iktidar mı olmaya çalışıyorsunuz, ben size bir yalan göstereyim de dudağınız uçuklasın’’ dediler ve dediklerini yaptılar. İnsanların aptal olduklarını suratlarına vura vura da yapıyorlar üstelik bunu. Diğer partiler de popoları üzerine oturdular şimdi, çünkü yıllardır oynadıkları aşağılık oyun ellerinde patladı, riyakárlıklar ortaya serildi, politika diye insanlara anlatılan yalanlar ortaya çıktı.
Genç Parti nedeniyle Türkiye'ye hákim olan siyasi söylem kesin olarak iflas etti.
* * *
Anarşist ruhlu iseniz bu seçimde Genç Parti'yi var gücünüzle desteklemeniz gerekiyor. Çünkü onlar barajı aştıklarında sadece Türkiye'de düzen sarsılmakla kalmayacak, aynı zamanda dünyada da büyük bir sallantı yaşanacak.
Şuna inanıyorum ki Genç Parti iktidar olduğu takdirde Türkiye IMF'ye borcunu katiyen ve kesinlikle ödemez. Bu partinin neler yapabileceği konusunda benim en net olarak görebildiğim olası icraatları budur, bilmem anlatabiliyor muyum?
Hatta daha da ötesi Türkiye IMF'ye borcunu katiyen ödemeyeceği gibi sonuçta IMF'yi Türkiye'ye borçlu çıkaracaklardır, buna emin olun.
Askeri borcu da ödemezler, başka kimin borcu var ise onu da vermezler ve hatta Türk vatandaşlarının gavurlarla alacak verecek problemi varsa alacaklarını alırlar vereceklerini de vermezler.
Ve bu olduğu takdirde Türkiye bir anda Üçüncü Dünya'nın lideri olacak ve Cem Uzan da yeni Mandela olarak algılanmaya başlanacaktır ki bu da Batı áleminde son derece ilginç gelişmelere neden olabilecek bir gelişmedir, bunu da kabul edersiniz herhalde!
Batı medeniyetinin çöküşünün de Türkiye'den başlaması benim özel olarak göğsümü kabartacak ve her sabah ‘‘Dağ başını Duman Almış’’ marşı eşliğinde yataktan kalkarak ilk laf olarak ‘‘Ne Mutlu Türküm’’ diyerek pencereden dışarıya bağırmama yol açabilecek şık bir olaydır.
* * *
Bana kalırsa Cem Uzan yapmakta olduğu şeyi de pek ciddiye almıyor. Bunu da nereden çıkardın diye sorarsanız onu da anlatayım. Her mitingin sonunda kalabalığa bir şeyleri tekrarlattırıyor ya... Basit cümlelerden oluşuyor bu, en fazla iki üç kelimeden ibaret her cümle.
Anladığım kadarıyla onların seçim kampanyasını düzenleyenler cümlelerin dört kelimeyi aşması durumunda bunu duyan beyinlerin algılama sorunu çekeceğini düşünüyorlar. Olan bitene bakarsanız da haklılar, beş ve fazlası kelimeden oluşabilecek cümleler bu beyinlerde kısa devreye yol açabilir. Tamam bunu yapıyor Cem Uzan ama daha hálá onlara her mitingin sonunda tekrarlattığı basit lafları kendisi ezberlemeye lüzum görmedi. Bunları da önündeki ekrandan okuyor hálá.
Kendi dediklerini ezberlemeye değer bulmuyor, bunları ciddiye almıyor. Bu da bu partiyi sevmek için ilave bir neden oluşturuyor benim açımdan. Bilmem anlatabiliyor muyum?