One minute

Haberin Devamı

One minute

İsviçre Alpler’in ünlü kayak merkezi Davos’ta her yıl düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu adeta bir insan fuarı. Dünyanın en ünlü siyasetçileri, bürokratları, şirket sahipleri, üst düzey yöneticileri ya da müzik ve sinema sanatçılarının bu fuarda yaptıkları açıklamalar, taşıdıkları kimlik nedeniyle çok önemli. Bir anda dünyanın ilgisi bu yıl olduğu gibi “Ben bakireyim” diyerek kürsüye gelen Güney Afrika doğumlu ünlü sinema yıldızı Charlize Theron konuşmasıyla Afrika’daki AIDS’le mücadele konusuna çekilebiliyor.
Başbakan Erdoğan’ın ‘One Minute’ çıkışı da Filistin’deki insanlık dramını Davos tarihinde unutulmayacak bir şekilde gözler önüne sermişti.
Bu yıl Davos’ta Türkiye’yi ve İzmir’i de yakından ilgilendiren bazı olaylar olduğunu basından izledik. Öncelikle EXPO 2020’de İzmir’in rakibi Yekaterinburg için Ruslar’ın Davos’ta Başbakanları Medvedev’le birlikte yoğun bir lobi çalışması yaptığını öğrendik. EXPO 2020 adaylıklarını anlatan bir basın toplantısı düzenlenip Rus hükümetinin Yekaterinburg’un arkasında olduğu duyurulmuş.
Bu önemli bir haber çünkü Rusların bu işe çok sıkı asıldıklarının çarpıcı bir göstergesi. Bugüne kadar en fazla Dubai iddiasını ortaya koyuyor, diğer rakiplerden pek ses çıkmıyordu. O nedenle, binlerce karar verenin bir araya geldiği Davos’ta bir anda ortaya çıkıp EXPO 2020 desteği isteyen Rusları yakın takibe almak gerek.
Aslında anlaşıldığın kadarıyla Davos’ta Türkiye de boş durmamış. Ama İzmir değil, İstanbul 2020 Olimpiyat Oyunları Adaylık Komitesi Başkanı Hasan Arat bir hayli aktifmiş. Geçmişte Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı ve Uluslararası Giyim Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi olduğu yıllardan tanıdığım Hasan Arat elinde torba herkesin göğsüne İstanbul’un adaylığını destekleyen rozetler takıyormuş. Davos’ta bulunan Dışişleri Bakanı Davutoğlu’ndan lobi çalışmaları için destek istemiş.
İstanbul’a 2020 Olimpiyat Oyunları’nı kazandırmaya çalışan kurumun başkanı olan Hasan Arat bir bürokrat değil. Zaten Davos’a da kendi şirketini temsilen gitmiş. Ama yıllarca sivil toplum örgütlerinde çalışmış olmanın verdiği rahatlık ve özgüvenle, Davos’ta, İstanbul’un Olimpiyat adaylığı için rahatça kulis çalışmalarında bulunabilmiş.
Bütün bunları görünce İzmir’ de de herhalde birileri “One minute. Bizde her şey yolunda inşallah...” diye soruyordur.

Haberin Devamı

One minute

Haberin Devamı

Tatlı koltuk

Oda seçimleri yaklaşıyor ya, ortalık yine kan revan. Gün olmuyor ki bir yerlerden bir takım söylentiler gelmesin. Son günlerde yine çakma üyelerle ilgili e-mail trafikleri dolaşmaya başladı. Eğer doğruysa durum vahim demektir.
Birkaç ay önce bir dostla sohbet ediyordum. Odalardan birinin başkanlığına aday olmayı düşünüyordu. Anlattıklarından şansının da hayli yüksek olduğu anlaşılıyordu. Zaten Başkan da “Yeter artık. Ben uzun süre hizmet ettim, sıra sende” diyormuş.
Geçtiğimiz günlerde yine o arkadaşla karşılaştım. Pek keyfi yoktu. “Adaylığını koyuyor musun?” diye sordum. Derin bir iç çekip “Niyetim vardı ama yasa değişip yeniden aday olma hakkını kazanınca bizim başkan yan çizmeye başladı” dedi. Sonra da “İnsanlar bu koltukları neden bırakamaz, anlamıyorum. Acaba seçilsek biz de mi öyle oluruz?” dedi.
“Sende olabilirsin” diye arkadaşımı teselli ederek şunları söyledim; “O koltuklar insanlara parayla satın alamayacakları bir güç veriyor. 4,5 milyon nüfuslu İzmir’de kentin en etkili insanlarından biri, karar vericileri arasında bulunmak büyük bir güç. Yıllardır protokolde ilk sıralarda bulunup bakanlar, milletvekilleri, iş ve siyaset dünyasının liderleriyle her fırsatta yüz yüze gelmeye alışanların o koltukları bıraktıklarında büyük bir boşlukta kalabilirler. Koltuğun bırakılamayacak kadar tatlı olmasının en önemli nedenleri bunlar olmalı.”

Yazarın Tüm Yazıları