Deliye kelam! Nafile kelam!

Birincisi Rusya Liberal Demokrat Parti’nin Başkanı Vladimir Jirinovski idi. Amerika’nın gülü Donald Trump geldi, yanında saf tuttu.İki gündür hem normal medya hem de sosyal medya Donald Trump’ın “Müslümanları Amerika’ya almayalım” lafıyla yatıp kalkıyor.Bu gafın “kelamiyat Richter’ine” göre ağırlığı, Evren Paşa’nın ünlü “Asmayalım da besleyelim mi?” lafının bir “tık” aşağısı.

* * *

Donald Trump Amerikan demokrasisinin iki temel direğinden biri olan Cumhuriyetçi Parti’nin başkanlıktaki aday adayı. Anketlere göre almış başını gidiyor. En yakın rakibine yüzde yirmi fark atmış durumda. Amerikan ahalisi “Destekliyoruz” deyip Donald Trump ile kafa mı buluyor, yoksa cidden dediğine inanıyor mu orasını bilmem. Ancak yarın adına seçim denilen er meydanına çıkıldığında en az elli milyon kişinin peşine takılacağı kesin. (Cumhuriyetçiler son seçimde 61 milyon oy almıştı.)

O DA PİŞMAN AMA

Trump bir seçim kampanyasında söylenebilecek en budalaca lafı etti ve rakipleri onu topa tuttu ama yine de akıbet bilinmez.Amerika bana göre çok çocuksu ve saf bir toplum. Piramidin tepesindeki bir avuç elit ve süper eğitimli adam hem Amerika’yı hem dünyayı yönetiyor. Geriye kalan milyonlar ise kendilerini hamburgerle, pizzayla idare ediyorlar.Nüfusunun yarısı Evangelist mezhebinden. Hıristiyan âleminde 500 milyon Evangelist var, bunun 70 milyonu Amerika’da. Bunlar en geç elli-altmış sene içinde kıyametin kopacağına iman ediyorlar.İki yıl sonra Elvis Presley ölümün kırkıncı yılında anılacak. Amerika’nın yarısı Elvis’in ölmeyip sahte perukla gezindiğine inanır. Bir o kadar Amerikalı da Fransa’yı Kanada’nın yanında zanneder.Ölçek bu olunca Donald Trump’ın zırvalaması daha anlaşılır bir şey. Onun Rusya’daki “delilik” mevkidaşı Vladimir Jirinovski’ye göre niyet ve eylem bakımından daha masum kalıyor.İkincisinin dilinden kanlı öneriler düşmüyor.

* * *

Biz Jirinovski’yi Rusya’da komünizmin göçüp gittiği yıllarda tanımıştık. Liseyi zar zor bitiren Trump’a göre çok daha donanımlıydı. Anadili Rusçadan başka İngilizce, Fransızca, Almanca, Türkçe biliyordu. Moskova Asya Dilleri Enstitüsü’nü bitirirken uzmanlığını da Türk Dili üzerine yapmıştı. Bunun yanı sıra Hukuk ve Uluslararası İlişkiler fakültelerinden mezundu.Üç fakülte diplomalı Jiri-novski’nin bakırı da Ermenistan ile Azerbaycan çekişmesine taraf olduğu yıllarda çıktı. Öldürülen her Ermeni’ye karşılık beş Azeri zenginin ortadan kaldırılması fikrini atıp “Bakalım o zaman ne yapacaklar?” diye sormuştu.

İKİ DELİMİZ VAR

Biz de o zaman aklının nasıl seyirdiğini anlamıştık. Tuttu, Liberal Demokrat Parti’yi kurdu. İsminin yumuşaklığına aldırmayın, bildiğiniz ırk üstünlüğüne dayanan faşist bir partiydi.Son seçimde 5.6 milyon oy toplayıp kırk sandalye kazandı. Epeydir sessizdi. Unutmuştuk onu, nihayet “Jet düşürme krizi” ile varlığını enteresan şekilde hatırlattı. Boğaz’ın ortasına atılacak bir atom bombasının yaratacağı tsunami ile İstanbul’un yerle yeksan olacağını, böylece aklımızın başına geleceğini savunuyordu.Rusya’daki muhalefetin en güçlü lideri Jirinovski olunca Putin’in yüzde 60’ın üzerinde oy topladığına şaşmamak lazım.Jirinovski de, Donald Trump da 69 yaşındalar. Aralarında iki ay var. Trump’un ötekine fazlalığı dört milyon dolarlık serveti. Gerçi ödeyemediği krediler yüzünden bankalar “Yılda en fazla 350 bin dolar harcayabilirsin” narhı koydular ama yine de milyarder.Fırça saçlı Jirinovski’ye göre Trump’un eksiği saçları. Ensede biriktirip, tepeye yatırım yapıyor. Şakakları da sivriltiyor. Yetmeyip, onları civciv sarısına boyuyor. Kafasının bu dış görüntüsüyle kadınları çok etkilediğini düşünüyor.

* * *

Kadınlar demişken... Donald Trump’ın televizyonda söylediği bir söz aklıma geldi. “En yakınınıza bile güvenmeyin” diyordu. “En yakın arkadaşınız bile olsa ya paranızı ya karınızı elinizden alabilir.”Şimdi aynı adam koca Amerika’ya “Bana güvenin, sizi ben kurtarırım” diye sesleniyor.Bize de “Al Allah’ım delilerini, sen zapteyle kullarını!” demek düşüyor.