Paylaş
Bu durum, ülkemizde 2018’den beri uygulanmakta olan başkanlık sisteminde göreceli küçük partilerin seçim süreçlerinde kazandıkları stratejik önem de dikkate alındığında, beni Zafer Partisi’nin oylarına daha yakın bir şekilde bakmaya yöneltti.
SİNAN OĞAN CUMHURBAŞKANI ADAYI YAPILMIŞTI
Değerlendirmeye başlarken önce kısaca arka planı hatırlayalım. Zafer Partisi, Türkiye’de siyasetin en yeni aktörlerinden biri. Bu parti 26 Ağustos 2021 tarihinde İYİ Parti içinden çıkan bir muhalif hareketin uzantısı olarak kuruldu. Yani kuruluşundan bu yana henüz üç yıl bile geçmiş değil.
Buna karşılık, kurulduktan sonra örgütlenme aşamasında iken kendisini seçim atmosferinin içinde buldu ve 14 Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine katıldı.
Üstelik, üç küçük partiyle bir araya gelerek ATA İttifakı çatısı altında eski MHP milletvekili Sinan Oğan’ı cumhurbaşkanlığı seçiminde aday da gösterdi. İlk turda yaklaşık 2.8 milyon oy alarak yüzde 5.28 oranını yakalayan Oğan, yarışta üçüncü geldi. Oğan, ikinci turda Erdoğan’ı destekleyerek seçimi kazanmasında kritik bir rol oynadı. Bu arada ATA İttifakı dağılınca Oğan’dan farklı bir tutum alan Ümit Özdağ da bir pazarlık sürecinin sonunda ikinci turda Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdi.
Bizim bu değerlendirmede asıl odaklanacağımız konulardan biri Zafer Partisi’nin 14 Mayıs’ta milletvekili seçiminde aldığı sonuç olacak. Çünkü bu sonuç, 31 Mart’taki sonucu kıyaslayabilmemiz için temel referansımızı oluşturuyor.
Zafer Partisi, geçen 14 Mayıs’ta ülke genelinde yurtiçi sandıklarda 1 milyon 198 bin oy aldı. Bu yüzde 2.28 gibi bir orana karşılık geliyor.
300 BİNDEN FAZLA OY HANGİ ADAYLARA GİTTİ?
Peki geçen 31 Mart’ta nasıl bir sonuç elde etti Zafer Partisi?
Bunu okuyabilmek için iki farklı hesaplama var. Birinci okuma, A) 30 büyükşehirde belediye başkanları ile B) 51 ilde il genel meclislerine kullanılan oyların toplanmasına dayanıyor. Bu yöntemde Zafer Partisi Türkiye genelinde 800 bin 905 gibi bir toplama ulaşıyor. Bu miktar, oran olarak da Anadolu Ajansı’nın “Türkiye Geneli” başlığı altında verdiği dökümde olduğu gibi yüzde 1.74 ediyor.
Ancak tabloyu daha gerçekçi yansıtan ikinci bir yöntem var. Bu yöntem, A) 30 büyükşehirde daha çok parti aidiyetiyle verilen ilçe belediye meclisleri oylarıyla, B) yine 51 ilin il genel meclisleri sonuçlarını birbirine ekliyor. Bu toplamda Zafer Partisi’nin oyları 1 milyon 118 bine geliyor. Oranı da yüzde 2.44 ediyor.
Görüleceği gibi, belediye başkanlarına verilen oyların baz alındığı ilk toplamdan 318 bin kadar daha yüksektir ikinci hesaplama. Bundan anlamamız gereken şudur: İlçe belediye meclisleri listelerinde partiye yakınlık faktörü üzerinden Zafer Partisi’ne oy veren seçmenlerin azımsanmayacak bir bölümü, belediye başkanlığı pusulalarında başka partilerin adaylarına yönelmiştir.
Bu oyların önemli bir bölümünün CHP’li adaylara dönmüş olması şaşırtıcı görülmemelidir.
Bu durumun en sert yaşandığı merkez İstanbul’dur. Bu şehrimizde ilçe belediye meclislerinde Zafer Partisi toplam 313 bin oy almıştır. Buna karşılık, partinin büyükşehir belediye başkan adayı olan eski Ülkü Ocakları Başkanı Azmi Karamahmutoğlu’na çıkan oy sayısı 183 bine düşmektedir.
Keza Ankara’da 124 bin dolayında görünen Zafer Partisi oyları, belediye başkan adayları Bartu Soral’da yaklaşık 49 bine gerilemektedir.
İSTANBUL VE İZMİR’DE SINIRLI ARTIŞLAR
Burada yapmamız gereken partinin 31 Mart’ta aldığı bu sonucu 14 Mayıs milletvekili seçim sonuçlarıyla kıyaslamaktır. 14 Mayıs’ta 1 milyon 198 bin oy alan Zafer Partisi, on buçuk ay sonra bu miktarın 80 bin kadar altındadır. Bu arada, seçime katılım oranının da 14 Mayıs’a kıyasla 10 puanın üstünde düştüğünü not etmemiz gerekir. Bu nedenle partinin genel oy oranı 14 Mayıs’a kıyasla çok az artmış da görünüyor.
Sonuçların illerdeki seyrine baktığımızda ana yönelişler olarak şu tespitleri yapabiliriz.
Partinin büyükşehirler cephesinde, Ankara ve Bursa’da çok az oy kaybı olsa da, katılımın gerilemesi nedeniyle oran bir miktar yukarı çıkmıştır. Örneğin Bursa’da, partinin 14 Mayıs’ta 78 bin olan oyu, bu kez 73 bine gerilemiş ama oran yüzde 3.72’den 4.09’a çıkmıştır. Keza, Ankara’da oylar 130 binden 124 bine gerilese de oran 3.40’tan 3.78’e yükselmiştir.
İstanbul ve İzmir’de ise tablo biraz farklı. Zafer Partisi, İstanbul’da 285 binden (yüzde 2.83) 313 bine (3.61) yükselmiştir. Keza İzmir’de 72 binden (yüzde 2.37) 86 bine (yüzde 3.3) çıkmıştır.
Bütün iniş ve çıkışları birlikte değerlendirdiğimizde, Zafer Partisi’nin büyük metropollerde 14 Mayıs’taki zeminini önemli ölçüde koruduğunu söylemek mümkündür.
Altı çizilmesi gereken bir husus, Zafer Partisi’nin İstanbul ve Ankara’da hem belediye başkanlığı hem de belediye meclisleri seçimlerinde artık İYİ Parti’nin üstünde oy almasıdır. İki parti arasında belediye meclisleri oylarındaki fark İstanbul’da 184 bin, Ankara’da ise 30 bin dolayındadır. İstanbul’da parti adayı Karamahmutoğlu İYİ Parti adayı Buğra Kavuncu’dan 129 bin fazla oy almıştır.
OY MİKTARLARININ TEKRARLANDIĞI İLLER
Bunun yanı sıra çok sayıda ilde gerileme söz konusudur; ancak farklı bölgelere yayılan bu düşüşler genellikle çok küçük sayısal değerler içindedir.
Asıl dikkat çekici olan, partinin birçok ilde 14 Mayıs’ta aldığı oyu miktar olarak aynen tekrarlamasıdır. Örneğin Eskişehir’de, 14 Mayıs’ta bu partiye 18 bin 622 kişi oy vermişken, bu sayı 31 Mart’ta 18 bin 981 olmuştur.
Hatay’da 14 Mayıs’ta 11 bin 518 olan oy miktarı, 31 Mart’ta 11 bin 727’dir. Muğla’da bu rakamlar 12 bin 12 ve 12 bin 670 şeklinde beliriyor. Başka illerden de oyların sabit bir düzlemde durduğu bu gibi örnekler verilebilir.
Hepsini birlikte değerlendirirsek hangi sonuçlara varabiliriz?
SURİYELİ SIĞINMACILAR SEÇİM GÜNDEMİNDE ÖN PLANDA DEĞİLDİ
Burada genel bir tespit olarak, geçen 14 Mayıs’ta bu partiye yönelmiş olan seçmen kitlesinin bugün geldiği noktada tutumunu aynı çizgide sürdürmekte olduğunu belirtmeliyiz. Ana gövde sınırlı ölçülerdeki hareketlere karşılık büyük ölçüde yerinde durmaktadır. Zafer Partisi, 31 Mart’ta hemen hemen bütün partilerde sert ölçülerde gözlenen düşüş ya da çıkış şeklindeki hareketliliğin dışında kalmıştır. Bu, küçük ama kendi içinde sabit duran bir alandır.
Bir nokta daha hesaba katılmalıdır. Zafer Partisi, özellikle iktidarın sığınmacı politikalarına dönük kuvvetli muhalefeti ile tanınıyor. Yerel seçimler, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin aksine bu konuların gündemde baskın olduğu bir atmosferde geçmedi. Buna rağmen Zafer Partisi oy oranını korumuştur.
Sonuç olarak, Zafer Partisi siyasi süreçte oyunun içinde kalmıştır. Geçen yılki cumhurbaşkanı seçimi, başkanlık yarışında küçük partilerin oynayabilecekleri role işaret eden önemli bir tecrübeye de sahne olmuştur. Bu da Zafer Partisi’nin bundan sonraki siyasi serüveni bakılırken hesaba katılması gereken bir durumdur.
Paylaş