FOSİL enerji kaynaklarının sınırlılığı ve pahalılığı gibi etkenler, elektrik enerjisini gelecekte insanlık için bugün olduğundan çok daha büyük bir öneme sahip kılabilir.
Geçtiğimiz günlerde yapılan yüzde 21 zamdan sonra ülke gündemine bir kez daha oturan elektrik enerjisi hakkında, Muğla Üniversitesi ile alternatif enerji kaynakları konusunda çalışmalar yürüten Deniz Kozalı ile konuştuk.
Türkiye enerji konusunda doğru adımlar atıyor mu?
Türkiye, uzun yıllardır belirgin ve uzun vadeli bir enerji politikası belirlemekte sıkıntı çekiyor. Birincil enerji kaynaklarında yüksek oranda dışa bağımlı bir ülke konumuna geldik. Ekonomik krizler ve enerji piyasasının serbestleştirilmesinde yaşanan gecikmeler kalıcı bir politikanın oluşturulmasını daha da yavaşlattı. Tüm bunlara karşın Avrupa Birliği’ne üyelik süreciyle başlayan reformlar, son yıllarda enerji piyasasında özellikle serbestleşme yolunda bazı adımların atılmasını sağlamış olsa da tam rekabetçi bir serbest piyasa hedefi henüz gerçekleştirilmiş, şeffaflık henüz tam olarak sağlanabilmiş değil. Türkiye’de, doğayla barışık, sürdürülebilir bir enerji sisteminin enerji politikalarındaki olmazsa olmaz unsurlardan biri haline gelmemiş olması büyük bir sorun. Son yıllarda giderek artan çevre bilinci, halkın temiz enerji talebini politik olarak dile getirmesine neden oluyor ve bu olumlu bir gelişme. Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli oldukça yüksek. Özellikle elektrik üretimini ele alırsak, başta rüzgar olmak üzere, güneş ve biyokütle kaynakları adeta el değmemiş durumda.
Jeotermalin potansiyeli yüksek maliyeti az
Peki jeotermal enerji konusunda düşünceleriniz?
Jeotermal enerji gibi birçok yenilenebilir enerji kaynağı sadece elektrik üretiminde kullanılmıyor. Dünyanın en iyi 7. jeotermal potansiyeline sahip Türkiye’de, doğal gazla ısınmanın en büyük alternatifi olarak jeotermal enerji öne çıkıyor. Jeotermal merkezi ısıtma sistemlerinin toplam yatırımının doğal gaza göre yüzde 50 daha ucuz olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’nin hem dışa bağımlılığını azaltacak hem de ekolojik dengesini bozmayacak olan yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji verimliliği potansiyelinin planlı bir şekilde değerlendirilmeye başlanması gerekiyor. Türkiye’de bugün binaların metrekare başına düşen enerji tüketimi 60 ile 120 kilovat/saat. Oysa Almanya’da bu rakam 30 ile 70 kilovat/saat.
Kimdir?
1961 Aydın doğumlu olan Deniz Kozalı, ilk ve orta öğrenimini bu kentte tamamladı. Astsubay okulu mezunu olan Deniz Kozalı, uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri’nde özel istihbarat dairesinde önemli görevler üstlendi. 2000 yılında emekli olan Kozalı, Muğla Üniversitesi ile rüzgar enerjisi konusunda ortak görevler yürütüyor. Kozalı, evli ve iki çocuk babası.