Paylaş
Gaziantep’e gitmişken Kayna Sabun ve Pekmez Müzesi’ni gezmemek olmazdı tabii. Yaşadığım deneyimi sizinle de paylaşmak istedim.
Bu müzede şifa bulduğumuz sabunlardan yüzlercesi var.
Rengârenk bir dünya içerisi.
Çeşit çeşit, mis kokulu, köpükleriyle etrafa huzur saçan sabunlar her yerde.
Öyle ki toplayıp koleksiyonunu yapma isteği uyandırıyor insanda...
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’le sohbetimizde kendisi de bu müzeden gözleri parlayarak bahsetti.
Müze gezimiz sırasında önce atölyede sabun yapım aşamalarını öğrendik.
Ardından geri dönüşüm adına tasarlanan tabakların sunumunu izledik.
Pekmez atölyesinde ise şireden yapılan (bastık, cevizli sucuk, lokum) inovatif ürünlerin tadımını yaptık.
Benim için unutulmaz ve çok keyifli bir deneyimdi.
Gaziantep’e yolunuz düşerse keşif rotanıza mutlaka bu müzeyi de ekleyin.
Mezopotamya’dan doğan mucizeler
Sabun ve pekmez üretimi, Gaziantep’te geçmişten bugüne önemli bir yere sahip.
İçinden geçen bir merdivenle iki sokağı birbirine bağlayan benzersiz bir yapı olan Kayna Sabun ve Pekmez Müzesi de Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek kente kazandırılmış.
Müzede bize rehberlik yapan İlkay Çankaya’nın verdiği bilgiler çok değerliydi.
Zeytinin önce yağa sonra sabuna, üzümün bağlardan toplanıp pekmeze dönüşmesine kadar geçirdikleri serüveni dinlemek, hayatımıza ayrı bir anlam kattı.
Kayna Sabun ve Pekmez Müzesi, görsel malzemeler, video filmler, dijital sunumlar, yapım atölye alanları, dekorlar, katılımcı anlayışı destekleyen bilgilendirme kioskları ve konu başlıklarına göre oluşturulmuş gözlem alanlarıyla ziyaretçilere keyifle gezme, öğrenme ve keşfetme imkânı sunuyor.
Sabun ve pekmezin anavatanlarının tıpkı peynir gibi Mezopotamya olması da tarihe bir selam niteliğinde...
Paylaş