“Pisi Kolojik Öyküler” oyuncu Ayşen İnci’nin, anlatıcıları kedi olan, onların gözünden farklı yaşamlara tanık olduğumuz öykülerinden oluşuyor. Kitabın kahramanlarından biri de Ahmet Hakan’ın kedisi Sekter. Onun nasıl bir kedisever olduğu herkesin malumu. Sekter “Sahip olduğum en değerli şey” diye bahsediyor Ahmet Hakan’dan.
“Bilirsiniz ki bir kedinin sahibi olamazsınız, o sizin sahibiniz olur” demeyi de ihmâl etmiyor. Ahmet Hakan’ın kedisi olmak onu entelektüel ama kibirli bir kedi yapmış. Onu seyrederken ve dinlerken öğrenmiş olduğu, “polemik, ifşa, ihlâl” gibi kelimeleri pek sık kullanıyor.
Kendini başta Şero, Külliye’nin kedisi, Melih Gökçek’in kedisi olmak üzere tüm kedilerden üstün görüyor. Gökçek’le Ahmet’in dostluklarının derecesini çözememiş ama onunla yazışırken eğlendiği de gözünden kaçmamış. İyi bir gözlemci yani! Keyifli bir kitapla karşı karşıyayız. Bu yıl içinde yayımlanacak bu kitabı heyecanla beklemeye başladım.
KİM NE OKUYOR?
◊ Oyuncu Halil Ergün, Panait Istrati’nin “Arkadaş”ını okuyor.
◊ Gazeteci Serdar Turgut, Jiddu Krishnamurti’nin “Farkındalığın Işığı” adlı kitabını okuyor.
Listem şöyle, İstanbul sevdalılarına da her birini tavsiye ediyorum:
◊ Mustafa Seven’den “İnstanbul-Instagram’da İstanbul Fotoğrafları”
◊ Ayşegül Kaya’dan “İstanbul Bitmeden-Tarihi Yarımada Gezi Rehberi”
◊ Meri Çevik Simyonidis’den “İstanbul’um Tadım, Tuzum, Hayatım”
Kitaplar kapaklarıyla konuşur
Galip Aksular, tiyatro afişleri, albüm ve kitap kapakları ile reklam ve kurumsal firma tasarımları konusunda karşımıza çıkan isimlerden. Geçtiğimiz günlerde tasarım ipuçlarını sordum ona. Aksular, kitap kapaklarını bakın nasıl hazırlıyor: “İlk olarak kitabın konusu ve içeriğiyle ilgili yazıyı okuyorum. Daha sonrasında yazarla konuşarak bir dünya yaratıyorum. Böylece hem kitabın konusunu iyi yansıtabiliyorsunuz hem de o kitaba hayat veriyorsunuz. Kitap sınırı olmayan bir dünya ve bu dünyada ne kadar iyi anlatırsanız rafta dururken kişinin ilgisini çekip incelemek ister. A7 Kitap’ın tüm yazarlarının kitap tasarımlarını, birkaç farklı yayınevlerinden yazarın kitap kapaklarını yapmışımdır. Bu da benim için ayrı bir mutluluk.”
Kim ne okuyor?
Gazeteci Cengiz Er, Mustafa Şahin’in “Gömleği Yalnız” adlı öykü kitabını okuyor.
Afganistan, Pakistan gibi çoğu gazetecinin gitmeye cesaret edemeyeceği sıcak haberin olduğun bölgelerde aylarca kalmış, ödüllü bir savaş muhabiri.
Ekinci, çok ses getirecek bir konuyu farklı bir dilde kaleme aldı. İki kardeşin hayata ve ölüme dair çarpıcı yolculuğu!
“Her yaşanmışlığın bir hikayesi hatta birden fazla hikayesi vardır ama bu aynı zamanda bir gidiş, bir ayrılış hikayesi” dediği kitabında, birbirine bağlı sıra dışı iki kardeşten birinin hastalanıp komaya girmesiyle başlayan yolculuğu ve bu yolculuk etrafında yazarın hayatı sorgulamasını anlatıyor.
Ayşegül’ün Londra merkezli bir kliniği var. Kitabı, doktor olan ağabeyinin hastalanması üzerinden kurgulamış.
Bu kitap, daha doğrusu iki kitaba böldüğü konu hayata tutunmanın varoluşa ait boyutlarını tasavvuf, ezoterik öğretiler, dinler üzerinden sorguluyor.
İlk kitabın devamı niteliğindeki ikinci kitap ise büyük sürprizlerle dolu. Bakalım Ayşegül’ün kitapları hangi yayınevinden çıkacak?
“Şili’de Alaturka”
İki yıldır üzerinde çalıştığı kitabını nihayet tamamlamış.
Hepimizin çok iyi tanıdığı Türkiye’nin önemli markalarını yaratan altı iş insanının, çocukluktan günümüze girişimcilik öykülerinin anlatıldığı kitap, kendi işini kurmak isteyen girişimci adayları için yol haritası niteliğinde.
Kitapta bir taraftan bu markaların kuruluş öyküleri anlatılırken, bir yandan da “İş kurarken sermaye olmazsa olmaz mı”, “Rol modelleri ne kadar önemli” gibi sorulara yanıt aranıyor.
Kitapta kimler mi var? Vestel’in sahibi Ahmet Nazif Zorlu, sportmen işadamı Saadettin Saran, Koton markasının yaratıcısı Gülden Yılmaz ilk aklıma gelenler... Bakalım kitap hangi yayınevinden çıkacak...
KİM NE OKUYOR?
∆ Oyuncu Can Gürzap, yazar Bülent Akkurt’un “Salyangoz ve Tiyatro” kitabını okuyor.
Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur imzalı “Belirsizlikle Barışmak Kaygı ve Endişeyi Yönetmek, Korona Günlükleri” kitabı.
Kitabın sunuşu duygulara tercüman:
Bir virüs gelir, bol planlı ve yetiştiremeyeceğimizden endişe ettiğimiz işlerle dolu yaşamlarımızda, bize zamanla yarışmanın anlamsızlığını öğreterek yaşamı yavaşlatır, hatta durdurur.
Bir virüs gelir ve hiçbir şeyin tek kişilik olmadığını, yaptığımız ve yapmadıklarımızla yalnızca kendi yaşamlarımızı değil, başkalarının yaşamlarına da dokunduğumuzu sağlar. Bir virüs gelir ve belirsizliğin insan yaşamının kaçınılmazlarından birisi olduğu gerçeğiyle bizleri yüzleştirir ve belirsizlikle daha barışık yaşayabilmenin gerekliliğini öğretir.
Koronavirüs, bizlere hayatlarımızı gözden geçirip insan acılarında anlam bulabilme ve yaşamın yalnızca iyiyi değil tüm duyguları hissedebilmekle ilgili olduğunu fark etme ve yeni yaşam öyküleri oluşturabilme fırsatı verir.
Pandemi günlerinde iyiliğe sığınmak
“Sakin, mütevekkil ve munis bir inanmışlığın insan yüreğini genişlettiği bir yaşayış ve düşünüş tarzı bu mübarek topraklarda, ne zaman kayıp gidecek olsak elimizden tutuyor” diyor Kemal Sayar. Ünlü psikiyatrın Sadettin Ökten’le yaptığı uzun soluklu röportaj serisi yeni kitapla devam ediyor.
Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Umut Hacıfevzioğlu ve Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Göknur Akçadağ editörlüğünde hazırlanacak kitabın içeriği son derece zengin:
Covid-19 döneminin ekonomik, sosyal, psikolojik, güvenlik, AB sürecine etkisi, kapitalizm ve neoliberalizm açılarından değerlendirilmesi, tarihte salgınlar, sosyal politikalar, şirket performansları, turizm sektörü, basın, kitle iletişim araçları, hukuk, sağlık iletişimi, sağlık politikaları, eğitim, finans, toplumsal cinsiyet, mülteciler, etik değerler, tüketim ve eğlence alışkanlıkları, eczane tüketimine yansıma...
Pek çok alanda özgün makalelerden oluşan kitap çalışması, ağustos ayında basılmış olacak.
Tam zamanında bir çeviri
Profil Kitap son yıllarda nokta atışı kitaplarla hem okurların, hem yayıncıların yakın takibinde. Salgını diğer ülkelere göre erken deneyimleyen İtalya’nın acı tecrübesi sonucu ortaya çıkan “Salgın Zamanlarında” adlı kitap şimdiden 25 dile çevrildi, şimdi de Türkçede.
“Normallik askıya alındı ve kimse bunun ne kadar süreceğini öngöremiyor. Şimdi anormallikler zamanı; bununla yaşamayı, bu zamanın bir parçası olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Ölüm korkusu dışında yeni dünyamızı kucaklayacak başka nedenler bulmamız lazım. Virüslerin zekâsının olmadığı doğru olabilir ama bir konuda bizden daha iyidirler: Değişirler, uyum sağlarlar ve bunu çabucak yaparlar. Onlardan kapmamız gereken de budur.”
Korona günlerinin en güzel haberlerinden oldu bu kitaplar, güçlü bir yazarın kaleminden bu toprakların fantastik edebiyatını okuyacağız.
Anadolu fantastik edebiyatını, bu toprakların gizemlerini kaleme alan İzmirli yazar Saygın Ersin, “Yedi Kartal Efsanesi”nde olağanüstü bir dünya yaratıyor. Okuru Anadolu efsanelerinden yola çıkarak maceraya, aşka, gizeme davet ediyor.
Lokman Hekim’in diyar diyar gezerek meleklerin sanatıyla doğmuş yedi çocuğu bulup yetiştirdiği ve Lokman Hekim Ocağı’nı kurduğu, ince işlenmiş, her sayfasında yeni maceralar fısıldayan Ersin, bu dönemde sıkı çalışıyormuş, serinin devam kitabı “Ateş ve Bedel”i de çok beklemeden okuyacağız belli ki. Fantastik edebiyat söz konusu olduğunda, “Bizde niye yok?” diye soran tüm okurlara Ersin’in büyülü dünyasıyla tanışmalarını öneriyorum.
Arşivlik kitap
“İstanbul Maviyken”, hiç dinmeyen kar yağışı eşliğinde, Beyaz Rus Barones, Rum Vasili, Ermeni Agop Bey, Mucit Selim, Dansöz Lale Hanım ve Ressam Bella’nın hikayelerini şiirsel bir dille anlatırken, İstanbul’un 20’nci yüzyıl yaşantısının ruhunu okura yaşatıyor.
Zeki Müren’ler, Orhan Veli’ler, Sait Faik’ler, Dario Moreno’lar, Seyyan Hanım’lar, Necip Celal’ler, Chagall’lar, Ayvazovski’ler...
Kadırga’nın alçakgönüllü insanlarını bir araya toplayan panayırlar, kahvehaneler...
Beyoğlu’nun renkli ve gizemli gece hayatı, Boğaz’ın zarif yalıları, eşsiz mehtapları belleği ve hayal gücünü harekete geçiriyor.
“İstanbul Maviyken”, okurun kendisini “yeryüzü ile gökyüzü arasında kilitli kalmış mavi bir çekmecenin içinde bulacağı”, kah gülümseyerek, kah gözyaşı dökerek okuyacağı, sürprizlerle dolu, etkileyici bir roman.
Kahve, canım aşkım!
Mona Kitap’tan çıkan Jonathan Morris’in yazdığı “Çekirdekten Fincana, Kahve” adlı kitaptan çok ilginç bilgiler öğrendim...